Page 104 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 104

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                        Yine de önemli bir fark vardır: Bilimsel açıklamalar, açıkladıkları de-
                        neyimleri değiştirmezler. Öte yandan, ahlaki argümantasyonun özü de
                        tam olarak, düşünülmeden ifade edilmiş olan ahlaki duyguların değişti-
                                  218
                        rilmesidir.
                            Bilim ve etik, başlangıçta düşünülmemiş olan duyusal veya duygu-
                        sal deneyimleri incelemede böylece ortaklaşırlar. Ancak bu incelemede
                        yerine getirdikleri işlevler farklıdır. Bu nedenle incelemelerin mantığı
                        da aynı değildir. Etiğin işlevi: “Herkesin amaçlarının ve arzularının
                        mümkün olduğunca uygun bir  şekilde yerine getirilmesini sağlamak
                                                                                         219
                        için duygularımız ve davranışlarımız arasında bağlantı kurmaktır.”
                        “Etik, arzuların ve çıkarların birbirlerine uygun bir şekilde tatmin edil-
                                         220
                        mesiyle ilgilenir.”  Bu ödevi yerine getirirken etik, kaçınılabilir olan
                                                                    221
                        acılardan kaçınma, nihai amacına hizmet eder.

                            3.3.2. Toulmin’in Ahlaki Argümantasyon Analizi

                            Bu işlevden Toulmin, normatif bir ifade için neyin iyi bir neden
                        olup olmadığına ilişkin kriterleri elde edebileceğini düşünmektedir. To-
                        ulmin, ahlaki argümantasyonun iki biçimi ile iki düzeyi arasında ayrım
                        yapar.
                            Ahlaki argümantasyonun ilk biçimi, toplumunda yürürlükte olan
                        ahlaki bir kurala dayanılarak bir konuşmacının eylemi meşrulaştırıldı-
                        ğında ortaya çıkar. İkinci biçimi ise bir eylemin (veya bir kuralın) tar-
                        tışmada yer alan alternatifinden daha az acıya neden olduğu şeklinde
                                              222
                        gerekçelendirilmesidir.  Meşruluk ilk biçimde bir kurala başvurarak,

                        218   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 127.
                        219   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 137; ayrıca bkz. S. 145, S. 168.
                        220   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 223.
                        221   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 142.
                        222   St.  E. Toulmin, a.g.e., S. 132. İkinci argüman biçimi, negatif faydacılığın bir
                            türüdür. Bu kavram için bkz. K. R. Popper, Die offene Gesellschaft und ihre
                            Feinde, Bd. 1, Der Zauber Platons, Bern / München 1957, Anm. 6 zu Kapitel 5,
                            Anm. 2 zu Kapitel 9; bu konuda bir eleştiri için bkz. R. N. Smart, Negative Uti-
                            litarianism, in: Mind 67 (1958), S. 542 vd. Bununla birlikte Toulmin, olumlu bir
                            versiyonu da teorisiyle uyumlu bulur (bkz. St. E. Toulmin, a.g.e., S. 159 vd.).


                        102
   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109