Page 153 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 153
BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ
ve adalete özgü klasik soruların günümüzde önemini yitirip yitirmediği
ve bu sebeple adalet sorununun önceki bağlamından kopartılarak hukuk
sisteminin karmaşıklığına uygun bir şekilde yeniden formüle edilmesinin
gerekli olup olmadığıdır. Bu noktada, ilk olarak, yeterli karmaşıklık for-
mülünün adil karar vermenin zorunlu bir koşuluna atıf içerdiğinin ol-
401
dukça makul olduğu söylenebilir. Bunun “bugün” olduğundan, yani,
doğruluk veya gerekçelendirilebilirlik iddiasının artık normlarla bağlı ol-
402
madığından şüphe duymak gerekir. Habermas’a atıfla Dreier, bu iddi-
adan vazgeçmenin, “meşruluk gerektiren normlardan ayrılmış olan”
“başka bir sosyalleşme aşaması”nın geliştirilmesini gerektiğine işaret
403
eder. Böyle bir sosyalleşme şeklinin gerçekten mümkün olduğu sor-
404
gulanabilir. Hukuk politikasına özgü tartışmalara, yargısal müzakere-
lere, hukuki mütalaalara ve günlük akıl yürütme pratiğine bakıldığında,
bu aşamanın en azından henüz yerleşmemiş olduğu her hâlükârda görü-
lür. Dolayısıyla sistem teorisinin itirazı, söylem teorisinin sınırlarını or-
taya koyar. Ancak bu, böyle bir teorinin olabilirliğine ve gerekliliğine
karşı bir argüman olarak kabul edilemez.
7.2. Gerekçelendirilebilirlik İddiası
Ussal konuşmanın temel normlarının evrensel pragmatik gerekçesi-
nin özünü, her konuşmacının anlaşılabilirlik, gerçeğe uygunluk, doğru-
luk ve hakikat iddialarını konuşmasına bağladığı tezi oluşturur. Bir değer
401 Bkz. R. Dreier, a.g.e., S. 200.
402 R. Dreier, a.g.e., S. 199.
403 J. Habermas, Legitimationsprobleme im Spätkapitalismus, S. 130.
404 İnsanlar sorgulayabildikleri, şüphe duyabildikleri, iddialarda bulunabildikleri ve
argümantasyon yapabildikleri sürece, onlara göre yaşadıkları normları eleştire-
bilecekleri ve gerekirse meşrulaştıracakları da bu olasılığa karşı en azından ileri
sürülebilir. İnsanların bir yeteneğe sahip olmaları halinde, bu yeteneği kullan-
maya da ilgi duyacakları – kuşkusuz sorunsuz olmayan – önermesi de buna ek-
lenirse, o zaman meşruluk gerektiren normlardan bağımsız bir sosyalleşme aşa-
masının evrensel ve nihai olarak uygulanmada geniş çapta yayılabileceği sonu-
cuna varılır. Ancak, ussal meşrulaştırmaya ilgi tezinin zayıflığı nedeniyle bu ar-
güman sadece ayrıksı olarak eklenmiş olabilir. Bir ussal müzakere pratiği gibi
bir şeyin fiilen bulunduğunu gözlemlemek bunun için yeterlidir.
151