Page 219 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 219
GENEL BİR RASYONEL PRATİK SÖYLEM TEORİSİ ÖNERİSİ
olmaz. Çünkü doğruluğu talep eden bir kural varsayılmadıkça aldatma
bile söz konusu olmaz. (1.2), tahminlerin dile getirilmesini de dışlamaz,
sadece onların tahminler olarak etiketlenmelerini talep eder.
(1.3) ifadelerin bir konuşmacı tarafından, (1.4) ise farklı konuşma-
cılar tarafından kullanımına ilişkindir. (1.3), daha tutarlı bir uygulama
gerektirdiğinden, daha güçlü bir şekilde formüle edilmiştir. Bununla
birlikte, bir ifadeyi yalnızca uygulanabilir olduğunda uygulamaya hazır
olan bir kişinin o ifadeyi kullandığı söylenerek (1.4) güçlendirilebilir.
Ama bu, önemli bir fark yaratmaz. Bu şart altında (1.3) ile (1.4), konuş-
macıların tüm ifadeleri aynı anlamda kullanmasını gerektiren tek bir
kural olarak özetlenebilir.
Burada bunun yapılmamış olması en başta, (1.3)’ün ve (1.4)’ün bu
genel kuraldan başka anlamlarının olmasından kaynaklanır. (1.3), ko-
nuşmacıların tutarlıklarıyla ilgilidir. (1.3), değerlendirici ifadelere uy-
gulandığında ise aşağıdaki şekli alır:
(1.3’) Her konuşmacı ilgili tüm açılardan özdeş olduğunu iddia et-
tiği durumlarda aynı değer ve yükümlülük yargılarında bulu-
nabilir.
38
(1.3’), Hare’in evrenselleştirilebilirlik ilkesinin bir ifadesidir.
39
(1.4), dil kullanımının ortak olmasını gerektirir. Bu ortaklığın nasıl
tesis edileceği ve güvence altına alınacağı tartışmalıdır. Erlangen
Okulu’nun temsilcileri, bu amaçla her ifadenin orto dilinde düzenlen-
mesini talep ederler. Günlük konuşma dili sadece yardımcı olarak kul-
lanılabilir. Bu tür bir programın uygulanabilirliğinden kuşku duyulduğu
40
yukarıda belirtilmişti. Öncelikle konuşma diliyle başlamak ve sadece
Logic and Conversation, S. 34; O. Weinberger, Wahrheit, Recht und Moral, in:
Rechtstheorie Bd. 1 (1970), S. 131 vd.; ayrıca bkz. yukarıda S. 171, S. 197.
38 Bu konu için bkz. yukarıda S. 85 vd.
39 Bkz. yukarıda S. 169 vd. Her argümantasyon için vazgeçilmez bir ön koşul olan
dil kullanımının ortak olması gerektiği hakkında bkz. Ch. Perelman / L.
Olbrechts-Tyteca, La nouvelle rhétorique, S. 19 vd.
40 Bkz. yukarıda S. 170 vd.
217