Page 259 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 259
HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ
içsel meşrulukta tayin edilen kurallar, deyim yerindeyse, ileri geri do-
laşan bakış imgesiyle nitelenen sürecin bir ürünü olarak görülebilir.
Böylece içsel meşruluk kalıplarının karar vericinin gerçek düşün-
celerinin seyrini yansıtma iddiasında olmadığı açık hale gelir. Keşif sü-
reci (process of discovery) ile meşrulaştırma süreci (process of justifi-
45
cation) arasında net bir ayrım yapılmalıdır. Kriele tarafından detay-
landırılan norm hipotezlerini bulma ve doğrulama modeli, keşif süreci-
46
nin bir tasviri olarak kabul edilebilir. Burada esasen ilgi çekici olan,
karar alıcının kanaatlerinin belirtilen kalıplara uyan bir meşruluk ortaya
koyması gerektiğidir. Kuşkusuz bu, gerekçelendirme sürecine ilişkin
taleplerin keşif süreci üzerinde bir etkisi olduğu anlamına gelir.
Ayrıca içsel meşruluk kalıplarının ve kurallarının önemini abart-
mak veya küçümsemek olasıdır. Engisch haklı olarak şunu belirtir:
“Böylesi bir sonuç çıkarma [...] bizi az uğraştırır. Asıl zorluk öncülleri
47
bulmaktır.” Fakat, içsel meşruluk talebi anlamsız değildir. İçsel meş-
rulukta hangi öncüllerin dışsal olarak gerekçelendirildiği netleştirilir.
Aksi takdirde gizli kalan bazı varsayımların açıkça belirtilmesi gere-
48
49
kir. Bu, hataları fark etme ve eleştirme imkanını artırır. Son olarak,
evrensel kuralların ortaya konması karar alma sürecinin tutarlı olmasını
sağlar. Böylece adalete ve hukuki kesinliğe katkıda bulunur.
45 Bu konuda bkz. R. A. Wasserstrom, The Judicial Decision, Stanford 1961, S. 27.
46 Bkz. M. Kriele, Theorie der Rechtsgewinnung, S. 197 vd.
47 Bkz. K. Engisch, Logische Studien zur Gesetzesanwendung, S. 13; benzer şe-
kilde Kriele, Theorie der Rechtsgewinnung, S. 51; J. Wróblewski, Legal Syllo-
gism and Rationality of Judicial Decision, S. 43.
48 Bu konuda bkz. J. Rödig, Über die Notwendigkeit einer besonderen Logik der
Normen, S. 178; J. Rödig, Theorie des gerichtlichen Erkenntnisverfahrens, S.
151. Ayrıca bkz. U. Diederichsen, Die “reductio ad absurdum” in der Jurispru-
denz, in: Festschrift für K. Larenz, München 1973, S. 156: “Hukukçu da düşün-
cenin temel yasalarına bağlı olduğu için [...] gerekçeleriyle sorumluluk üstlen-
mesi gereken bir soruna ilişkin hukuki bir kararın değerlendiren kısımları, ancak
karar gerekçesinin genel geçer [...] yapılarının gözden geçirilmesiyle oldukça
açık bir hale gelecektir.”
49 Bkz. R. A. Wasserstrom, The Judicial Decision, S. 173.
257