Page 298 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 298

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                        olan yargıların, başka dogmatik önermelerle ve hukuk normlarıyla ge-
                        rekçelendirilecek olan yargılara nazaran genel pratik içinde meşru ka-
                        bul edilmeleridir. Dogmatik argümantasyon genel pratik argümantas-
                        yona indirgenemese de genel pratik argümantasyon, nihai mihenk taşını
                        ve dolayısıyla dogmatik argümantasyonun temelini oluşturur.

                            Bugün bir dizi yazar tarafından vurgulanan da tam olarak budur.
                        Örneğin Esser, dogmatik argümantasyonun “uzlaşmacı adalet içeriğine
                        sahip olan bir uyuşmazlık çözümü önerisi” olduğunu belirtir. 132  “Dog-
                        matik ancak, ‘ussallığı’ sayesinde esas işlevine kavuşur.” 133  “Her dog-
                        matik kararın bu tür dogmatik öncesi yargılara dayandığı ve nihayetinde
                        bu yargılarla kendisini meşru kıldığı artık bir tabu olarak kalmamalı-
                        dır.” 134  Wieacker, dogmatik argümanların “modern toplumlarda […]
                        düşüncenin ikna ediciliğiyle ve sunulan sonuçlarla gerekçelendiril-
                        diği”ni vurgular. 135  Simitis’e göre dogmatik yapıların ürünlerini “argü-
                        mantasyon yoluyla gerekçelendirmeye çalışmak” gerekir. 136

                            Dogmatiğin genel pratik argümantasyona olan bağımlılığı, dogma-
                        tik önermelerin asla değiştirilemez olmadıkları anlamına gelir. Dogma-
                                                                           137
                        tik önermeler, geleneksel anlamda dogma değildirler.  Esser, isabetli

                        132   J. Esser, Dogmatik zwischen Theorie und Praxis, in: Funktionswandel der Pri-
                            vatrechtsinstitutionen, Festschrift für L. Raiser, Tübingen 1974, S. 536.
                        133   J. Esser, Vorverständnis und Methodenwahl in der Rechtsfindung, S. 93.
                        134   J. Esser, Möglichkeiten und Grenzen des dogmatischen Denkens im modernen
                            Zivilrecht, S. 108.
                        135   Fr. Wieacker, Zur praktischen Leistung der Rechtsdogmatik, S. 321.
                        136   Sp. Simitis, Die Bedeutung von System und Dogmatik, S. 144 vd.
                        137   Bu konuda öncelikle bkz. U. Meyer-Cording, Kann der Jurist heute noch Dog-
                            matiker sein?, S. 7 vd. Bu nedenle Meyer-Cording “dogmatik” ifadesinin terk
                            edilmesi çağrısında bulunur (U. Meyer-Cording, a.g.e., S. 21, S. 32). Larenz’in
                            ve Raiser’in bu ifadenin kullanımına ilişkin çekinceleri vardır. Raiser, bu kavra-
                            mın yerine “sistematik hukuk” ifadesini kullanmayı tercih eder (L. Raiser, Wozu
                            Rechtsdogmatik?, DRiZ 1968, S. 98). Larenz gibi, daha iyi bir ifade olmadığı
                            için şimdilik doğal kabul edilen bu ifadeye bağlı kalmak mantıklı görünmektedir
                            (K. Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft, S. 210). “Dogmatik” ifade-
                            sinin yanı sıra, “dogma” ve “dogmatizm” kavramlarının kökeni ve tarihi hak-
                            kında bkz. Meyer-Cording D. de Lazzer, Rechtsdogmatik als Kompromißformu-
                            lar, S. 87; aynı şekilde M. Elze, Artikel: Dogma, in: Historisches Wörterbuch der


                        296
   293   294   295   296   297   298   299   300   301   302   303