Page 76 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 76

PARAGRAFLARIN ORGANİZE EDİLMESİ

                         rın, eşlik eden zevk ve güvence olmaksızın bu yöntemle sık sık karşılaşmaları muhtemeldir.
                         Ezop’ta zevk yaratan şaşkınlık, yani “yazar bana bunu neden söylüyor?” duygusu, gerekçeli
                         kararlarda kaygı ve hayal kırıklığı yaratır. Okuyucular, gerekçeli kararlara, nihai aydınlan-
                         manın keyifli beklentisinin tadını çıkarmak için başvurmazlar. Anlık tatmin için başvururlar:
                         Her adımda nereye ve neden gittiklerini bilmek isterler.
                           Ezop’un masalını “düşünce sonra gelir”den “odaklanma önce gelir”e çevirmek yalnızca
                         basit bir ayarlamayı gerekmektedir: başlangıca anlatının ayrıntılarının önemini netleştirecek
                         bir bağlamın eklenmesi. İşte bir örnek:
                               Size dış görünüşle ilgili bir hikâye anlatayım.
                         Sadece bu açılış satırını eklersek devamındaki tüm ayrıntıları bıraksak bile okuma deneyi-
                         mini çarpıcı biçimde değiştirmiş olacağız. Okuyucular, “Yazar bana bunu neden söylüyor?”
                         diye sormak yerine “Bu hikâye bana dış görünüşün aldatıcılığıyla ilgili ne anlatıyor?” diye
                         sorar.  Anlatıdaki  her  ayrıntı  bu  soruyla  ilgili  olarak  önemlidir.  Yaygın  anksiyete  yerine
                         güven verici bir beklenti yaşarız. Bu ayrıntılar eninde sonunda dış görünüş ile ilgili çok özel
                         bir ders verecektir. Neye odaklanacağımızı biliyoruz.
                           Yukarıdaki örnekte gösterildiği üzere “odaklanma önce gelir” yazımındaki püf nokta, da-
                         ha  sonra  gelecek  olan  düşünce  için  en  etkili  bağlamı  tanımlamaktır.  Benim  versiyonum
                         hikâyenin özgüllüğünü (kurt, kuzu, koyun derisi, ziyafet) görmezden gelerek soyut noktaya
                         odaklanmaktadır: dış görünüşler. Farklı bir soyut nokta seçtiğimi varsayalım: “Size davra-
                         nışla ilgili bir hikâye anlatayım.” Çok mu genel? Olgular ile ilgili daha spesifik olduğumu
                         varsayalım: “Size kurtlarla ilgili bir hikâye anlatayım.” Ya da “Size dikkatsiz kuzularla ilgili
                         bir hikâye anlatayım.” Çok mu spesifik? Kısacası bir bağlam seçmek yalnızca nihai “düşün-
                         ce”nin kesin bir şekilde anlaşılmasını değil aynı zamanda oraya ulaşmanın en etkili yolunun
                         ustaca  değerlendirilmesini  de  gerektirir.  “İnsanlar  çok  eski  zamanlardan  beri...”  şeklinde
                         başlayan bir okul kompozisyonu yazmış olan herkes bu zorluğu anlayacaktır.
                           Gördüğümüz gibi Ezop’a uyarlanan “odaklanma önce gelir” stratejisinin kendisi de her
                         zaman bir sonuca varmayı gerektirdiğinden bir tür “düşünce sonra gelir” stratejisidir. Yine
                         de bizi sonuca götürecek ayrıntıların önemine karşı uyardığı için okuyuculara güven verir.
                         Buna karşılık ikinci strateji olan “düşünce önce gelir” adından da anlaşılacağı gibi en başta
                         sonucu vermektedir. Bu versiyon da farklı bir okuma deneyimi yaratır.
                           Diyelim ki Ezop’un masalına bu açılış satırıyla başlıyoruz:
                           Size dış görünüşün nasıl aldatıcı olabileceğine dair bir hikâye anlatayım.
                           Ezop  okurları,  genel  olarak  edebiyat  okurları  ve  annelerini  dinleyen  küçük  çocuklar,
                         hepsi hayal kırıklığına uğrayabilir. Keyifli bir hikâye sıkıcı bir derse dönüşür. Gerekçeli
                         kararlar  bakımından,  eğer  okuyucular  edebî  beklentilerle  gelmiş  olsalardı  bu  tepki  bir
                         sakınca  teşkil  edebilirdi.  Ama  ne  yazık  ki bu  tür  beklentilerle  gelmezler.  Açık,  özlü  ve
                         etkili bilgi isterler. “Odaklanma önce gelir” stratejisinin, ayrıntılar için önemli bir bağlam
                         oluşturarak okuyuculara yardımcı olduğuna, “düşünce önce gelir” stratejisinin ise bu bağ-
                         lamı bir sonuca vardırarak okuyuculara yardımcı olduğuna dikkat edin. İlk durumda ayrın-
                         tılar  bir sonuca  doğru ilerleyen  adımlar  hâline gelirken,  ikincisinde ise  onu destekleyen
                         deliller hâline gelirler.


                                                           57
   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81