Page 77 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 77
GEREKÇELERİN YAZILMASI: HÂKİMLER İÇİN EL KİTABI
Ezop’un masalı böylece bilgiyi organize etmenin üç olası yöntemini gösterir: “düşünce
sonra gelir”, “odaklanma önce gelir” ve “düşünce önce gelir”. İlk yöntemde ayrıntılarla
başlarız ve sonunda bir odak ya da düşünce ortaya çıkar. Bu yöntem, romanların veya keşif
denemelerinin okuyucularını memnun eder ancak gerekçeli kararların okuyucularını mem-
nun etmez. Son iki yöntemin her ikisi de başlangıçta ayrıntılar için sağlam bir bağlam oluş-
turur. Hangisini tercih edeceğimiz, okuyucular üzerinde gerçekleştirmek istediğimiz etkiye
bağlıdır. “Düşünce önce gelir” yöntemi, vardığımız sonucu en başında açıkladığından tar-
tışmasız en açık olanıdır. Bununla birlikte bu yöntemin retorik etkisi kimi zaman itici olabi-
lir; zaman zaman kuşkuculuğa ya da açıkça dirence neden olabilir: “Bunu nasıl söyleyebili-
yorsun? Göster bana”. “Odaklanma önce gelir” yöntemi daha iş birlikçi ancak tartışmasız
daha az verimlidir. Savunuculuğa kendini adamış vaka yazarları, “düşünce önce gelir” yak-
laşımını destekleme eğilimindedirler. Bir uyuşmazlıkta her iki tarafı da dinlemeye kararlı
olan hâkimler bir seçim yapabilirler. Okuyucuyu biraz düşünme sürecine dâhil eden iş bir-
likçi bir yaklaşımdan yana olanlar “odaklanma önce gelir” yaklaşımını seçebilirler; daha
kendinden emin bir yargısal rolden yana olanlar ise “düşünce önce gelir” yaklaşımını tercih
edebilirler. Her iki yöntemin de sağlam temelleri olup davanın ve hedef kitlenin niteliğine
bağlı olarak becerikli yazarlar (avukatlar ya da hâkimler) tarafından çeşitli şekillerde kullanı-
labilirler.
Ezop örneği pratik durumlardan oldukça uzak görünebileceğinden hukuk yazarlarında
zihnin “düşünce sonra gelir” alışkanlıklarının yaygınlığını gösteren tipik bir hukuki yazı
örneğini ele alalım:
17 Şubat 2018 tarihli Raporda bariz bir hata bulunuyordu. Hatanın tespit edilmesi
üzerine Bakan, Kimlik Kuralları’nın 5(2) numaralı Kuralı uyarınca Raporu geri çekmiş-
tir. Geri çekme, herhangi bir duruşma gerçekleşmeden veya herhangi bir delil alınma-
dan önce gerçekleşmiştir. Federal Temyiz Mahkemesi, Sheremetov v. Canada (Minister
of Citizenship and Immigration) davasında [(2004) F.C.J. No. 1860, 2004 FCA 373
(F.C.A.)], davada somut bir delilin kabul edilmediği durumlarda, geri çekme talebinin
Göçmenlik Dairesi tarafından geri çekme talebinin esasına ilişkin bir değerlendirmeye
tabi olmadığını kabul etmiştir. Özetle 17 Şubat 2018 tarihli Raporun geri çekilmesi ta-
mamen Bakanın takdirine bağlıydı.
Oldukça elverişsiz olan bu örnek alışılagelmiş hukuki düşünce dizisini örneklendirir. İlk
olarak olgular (birinci, ikinci ve üçüncü cümleler). Daha sonra olgular için geçerli olan kural
(dördüncü cümle). Ardından sonuç veya düşünce (beşinci cümle). Okuyucular için aydın-
lanma ancak en sonunda gerçekleşir: “Şimdi bütün bunların bana neden söylendiğini biliyo-
rum!”
“Düşünce sonra gelir” yöntemi unutkanlıktan kaynaklanıyor gibi görünüyor. Yazara göre,
muhtemelen, yöntem tamamen açıktır: Olgular, uygulanması gereken hukuk kuralı için
bağlam sağlar ve daha sonra söz konusu hukuk kuralının uygulanması ise sonucu, başka bir
ifadeyle düşünceyi ortaya koyar. Ancak bu düşünce, yalnızca yazar soruyu zaten bildiği için
mantıklıdır: Bakanın raporu geri çekmeye ilişkin takdir yetkisi var mıydı? Bu soruyu akılda
tutarak yazar daha sonra “Buradaki olgular nelerdir ve bu olgular için geçerli olan kanun
nedir?” diye sorar. Sonuç, yazar için açık ancak okuyucu bakımından son cümleye kadar
gizemli olan bir pasajdır.
58