Page 175 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 175

160                   8. Hukuki Teamülcülük: Kolektif Yönelimselliğin İfadesi Olarak Hukuk

                         lacağı üzere, oyunun kurucusudur ve kimliğini iki oyunculu oyunlar alanı arasında ta-
                         nımlar. Satrancın kurucu kuralları, örneğin, oyunun bir şah mat veya beraberlik hâlinde
                         sona ermesi kuralını içerir. Dahası, satrancın kurucu kuralları, satrançta belirli hamleleri
                         meşru olarak ve oyundaki belirli ögeleri şah, vezir, fil, kale, at ve piyon şeklinde nite-
                         lendirerek, dama, Çin dominosu, go veya Rowling’in Harry Potter kitaplarındaki “quid-
                         ditch” oyunu gibi diğer oyunların meşru hareketlerinden ve ögelerinden ayrı tutar. Sat-
                         rancın teamülleri, buna karşılık, örneğin, kralın genellikle piyondan daha büyük olması-
                         nı  gerektirir.  Teamüller,  nitelik  bakımından  keyfi  iken,  kurucu  kurallar  keyfi  olarak
                                     11
                         değiştirilemez.  Ne yazık ki Searle, bir sosyal pratiğin kurucu kuralları ile onun içinde-
                         ki salt teamüller arasındaki ayrımı daha fazla ayrıntılandırmamaktadır.
                            Yine de satrancın ya da başka herhangi bir oyunun kurucu kuralları, oluşturuldukları
                         sırada, satrancın ya da başka herhangi bir oyunun salt teamülleri (Searle’ın ileri sürdüğü
                         anlamda) gibi temel içeriklerinde keyfi ve koşula bağlıdır ya da en azından o zaman
                         öyleydi. Bu nedenle, oyunun kurucu kuralları ve teamülleri arasındaki ayrım su geçir-
                         mez  ya  da  sezgisel  değildir.  Satrancı  satranç  oyunu  yapan  nedir?  Ludwig  Wittgens-
                         tein’ın  Felsefi Soruşturmalar  [Türkçe  çevirisi,  çev.  Haluk  Barışcan,  Metis  Kitabevi
                         Yay.  (2007)]  adlı  eserinde  özellikle  üzerinde  durduğu  gibi  vezir  olmadan  oynanmış
                         olsaydı  yine  de  satranç  oyunundan  bahseder  miydik?  Ancak  yine  de  sosyal  olguları
                         belirli kurucu kurallarla ilişkilendiren bu tür mantıksal-kavramsal bağlar fikri tamamen
                         yeni  değildir.  Hans  Kelsen  1920’lerde,  bir  devlet  kavramının  (esas  olarak)  anayasal,
                         idari  ve  uluslararası  hukuk  normlarına  atıfta  bulunulmaksızın  tanımlanamayacağını
                         yazmıştır. “Devlet”, bir dizi hukuk normunun kısaltılmış bir tanımıdır ve hukuki norm-
                                                                                               12
                         lar alanı dışında “organik” veya başka bir şekilde “önceden var olan” bir devlet yoktur.
                            Bir toplumsal teamül, kurumsal bir olgunun ve daha spesifik olarak, olgunun içerdiği
                         kurucu  kuralların  sonucu  olarak  tanımlanabilir.  Sosyal  teamüller,  kurucu  kurallarla
                         tanımlanan  kurumsal olgulardır. Searle’a  göre, kurumsal bir olgunun ortak  biçimi  şu
                                                                     13
                         şekildedir:  “X,  C  bağlamında  Y olarak  kabul  edilir”.   Bu tür kurucu kurallar,  belirli
                         sosyal olguların belirli bir sosyal ortamda nasıl anlamlandırılacağına ve yorumlanacağı-
                         na dair bir yorumlama şeması (veya çerçevesi) tanımlar. Sadece böyle bir yorumlama
                         çerçevesinin ışığında, bazı kaba olgulara kurumsal bir olgunun statüsü atfedilebilir. Bu


                         11   “Belki de teamülleri değil, kuralları tartıştığımı vurgulamak önemlidir. Satrancın bir kuralı, oyunu
                            şah  mat  yaparak  kazanmamızdır.  Kralın  piyondan  daha  büyük  olması  satrancın  bir  teamülüdür.
                            “Temaül” keyfiliği ifade eder, ancak genel olarak kurucu kurallar bu anlamda keyfi değildir.” Sear-
                            le, The Construction of Social Reality, s. 28. (İtalik yazılar orijinal metindir.)
                         12   Kelsen,  Der Soziologische und der juristische Staatsbegriff: Kritische Untersuchung des
                            Verhältnisses von Staat und Recht (Sosyolojik ve Hukuki Manada Devlet Kavramı: Devlet ve Huku-
                            kun İlişkisi Üzerine Eleştirel Bir İnceleme)
                         13   Searle, Speech Acts, s. 51-52: “[Kurumsal olgular] gerçekten de olgulardır; fakat onların varlığı,
                            kaba olguların varlığından farklı olarak, bazı insan kurumlarının var olduğunu varsayar. Belli dav-
                            ranış şekillerinin Bay Smith’in Bayan Jones’la evliliğini oluşturduğu evlilik kurumu yalnızca var-
                            sayılan gerçektir. (...) Bu ‘kurumlar’ kurucu kurallar sistemleridir. Tüm kurumsal olgular, ‘X, C
                            bağlamında Y olarak kabul edilir’ şeklindeki kural(lar)ın (bir sistemi) altında yer alır.” - Karşılaş-
                            tırma için: Searle, The Construction of Social Reality, s. 28, 43-51. Karşılaştırma için: ayrıca La-
                            gerspetz, A  Conventionalist Theory of Institutions  (Teamülcü Bir Kurumlar Kuramı), s. 13; den
                            Hartogh, Mutual Expectations: A Conventionalist Theory of Law (Karşılıklı Beklentiler: Temaülcü
                            Bir Hukuk Kuramı).
   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179   180