Page 176 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 176

8.2 Öz-gönderimsellik Odağında John R. Searle’da Kurumsal Olguların Tanımsal Özellikleri   161

                         itibarla, Finlandiya Parlamentosu Genel Kurul Salonunda (t 1) anından (t 2) anına kadar
                         yapılan konuşmaların ve verilen oyların kurumsal bir olgu statüsüne kavuşturulabilmesi,
                         ancak bir yorumlama planı olarak kabul edilen Finlandiya Anayasası’na atıfta bulunul-
                         masıyla  mümkündür:  Finlandiya  Parlamentosu  bir  kanun  tasarısının  yorumlanması
                         amacıyla toplanmıştır. Anayasanın (Finlandiya Anayasası) normları burada yorum çer-
                         çevesi olarak işlev görür. Buna ek olarak, bazı kurumsal olgular başka bir yasal düzen-
                         lemeyle yeniden nitelendirilebilir ve bu da, söz konusu orijinal kurumsal olgunun yeni
                         bir yorumunu sağlar. Bu durum, bir kurumun hukuki yapısının mevzuatta ya da yargı
                         alanında  yeniden  tanımlandığı  ya  da  yeniden  nitelendirildiği  ve  ona  yeni  bir  hukuki
                         anlam kazandırıldığı durumdur.



                         8.2  Öz-gönderimsellik Odağında John R. Searle’da Kurumsal
                              Olguların Tanımsal Özellikleri


                         8.2 Öz-gönderimsellik Odağında John R. Searle’da Kurumsal Olguların Tanımsal Özellikleri
                         The Construction of Social Reality (Toplumsal Gerçekliğin İnşası) adlı eserinde John R.
                                                                            14
                         Searle, kurumsal olguları aşağıdaki altı ilkeyle betimlemektedir :
                         (1)  sosyal kavramların çoğu (ancak hepsi değil), öz-gönderimseldir;
                         (2)  kurumsal olgular genellikle (ancak her zaman değil) açık edimsel ifadeler, yani söz
                            edimleri ile yaratılır;
                         (3)  kaba olgular, kurumsal olgular karşısında mantıksal olarak birincil olgulardır;
                         (4)  kurumsal olgular izole bir şekilde var olamazlar, aksine her zaman birbiriyle ilişki-
                            lidir; yani, daha büyük bir sistemik bütünün bir parçasıdırlar;
                         (5)  sosyal eylemler ve süreçler, sosyal nesneler ve ürünler üzerinde mantıksal olarak
                            önceliğe sahiptir; ve
                         (6)  kurumsal olguların çoğunda (ancak hepsinde değil) dilsel bir bileşen vardır. Dahası,
                            şunu da ekleyeyim:
                         (7)  kurumsal olgular, kurucu kurallara dayalıdır.
                         Searle’ın bakış açılarının çoğu, eğer teamülcü analiz öncülleri, dili ve dünyayı yapılan-
                         dırmada itibari değerleri üzerinden kabul edilirlerse, oldukça belirgindir. Dahası Searle,
                         soyut olarak para, evlilik veya mülkiyet hakkı gibi bazı genel kurumsal olgular fikrini
                         ifade eden türler ve tekil örnekler ya da somut olarak şu anda cüzdanımdaki 10 avroluk
                         banknot veya A ve B’nin evliliği gibi kurumsal olgunun belirli bir örneğini ifade eden
                                                                 15
                         kurumlar ve durumlar arasındaki ayrımı kullanır.
                            Önce Searle’ın 2 ve 6 arasındaki maddelerini, sonra da 1 numaralı maddesini ele ala-
                         cağım.  Searle,  kurumsal  olgulardan  daha  genel  anlamda  söz  ediyor  olsa  da,  hukuki
                         görüngüleri burada kurumsal olguların en birincil örnekleri olarak kullanacağım.


                         14   Searle, The Construction of Social Reality, s. 32-37 ve devamı.
                         15   Genel bir sosyal kurum olarak paraya (= tür) ve tekil banknotlar ve madeni paralar olarak paraya (=
                            tekil örnek) atıfta bulunarak tür/tekil örnek ayrımı üzerine, karşılaştırma için: Searle, The Construc-
                            tion of Social Reality, s. 32-34, 53.
   171   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181