Page 227 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 227
212 10. Doğal Hukuk Felsefesi: Toplumsal Adalete ve Toplumdaki Siyasi Ahlaka Tabi Olan Hukuk
Aslında, Finnis’in akıl yürütme çizgisi, Hart’ın doğal hukukun asgari içeriğinin evrensel
karakterine ilişkin varsayımlarına oldukça yakındır. Hart için, toplumdaki insan fizyolo-
jisi ve psikolojisinin kendiliğinden aşikâr olan doğrulukları, artı insanlar için mevcut
olan maddi kaynakların azlığı, doğal hukuk doktrininde sağduyunun özünü temellen-
53
dirmiştir. Hart’ın iddia ettiği üzere, yalnızca bu tür (üst düzey) doğal hukuk normları-
nın mevzuatta ve hukuki kararlarda izlenmesi koşuluyla, hukuk düzeninin genel işleyişi
garanti altına alınabilecektir. İnsanın bireysel ve kolektif düzeyde hayatta kalması yö-
nündeki mütevazı hedefine rağmen, Hart’ın vizyonu, toplulukçu ve erdem etiği taraftar-
larınca ileri sürüldüğü üzere, ortak iyiliğe ya da iyi yaşama kavuşmak için herhangi bir
olumlu gündem içermez. Hart’ın analizinin sonucu, aslında, doğal hukukun asgari bir
içeriğidir.
Hart’ın minimalist doğal hukuk kuramından farklı olarak, Fuller’ın doğal hukuk kav-
ramı, analiz üzerinde doğru şekilde ütopik bir etki taşır; çünkü söz konusu analiz, belirle-
nen temel değerlerin tatmini sayesinde iyi yaşama ve ortak iyiliğe ulaşmaktan daha az bir
başarıya ulaşmayı hedeflemez. Fuller için, sadece hayatta kalmak, insan toplumu için,
mevzuat ve yargılamanın izlemesi gereken tek değerli hedef olarak nitelendirilemez. Bü-
tün bunlarda Fuller, Hart’ın en güvensiz hâliyle göründüğü gibi, Thomas Hobbes’un değil,
hem Aristo’nun hem de Thomas Aquinas’ın entelektüel mirasçısıdır. Finnis’in hukuk
kuramındaki yedi temel değer, insanın ve insan topluluğunun birtakım koşula bağlı ancak,
antropolojik ve tarihsel açıdan doğru iddialarına dayanmaktadır. Thomas Aquinas’ın sko-
lastik hukuk fikri gibi, Finnis’in nihai hukuk öncülleri de kendiliğinden aşikâr (per se
nota) ve buyurgan olup, bu ise onları hukukun dışında kalan herhangi bir eleştirinin ve
insanlığın belirtilen hedeflerinin ulaşamayacağı bir yere yerleştirir.
54
Finnis, yedi temel değerin her birinin son kertede eşit değerde olduğuna dair son de-
rece zorlu argümanını ortaya koyarak, bunların arasında her türlü sabit öncelik sırasının
55
kurulmasını imkânsız kılmaktadır:
Bu değerlerin tam sayısından ve tanımlarından daha önemli olan, her birinin temel olduğuna
dair anlamdır. Birincisi, her biri eşit derecede kendiliğinden aşikâr bir iyilik biçimidir. İkincisi,
hiçbiri analitik olarak sadece diğerlerinin bir yönü olmaya ya da sadece diğerlerini elde etmek
için araçsal olmaya indirgenemez. Üçüncüsü, her biri, üzerine odaklandığımızda, makul olarak
en önemli olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla aralarında nesnel bir hiyerarşi yoktur. (...) [Temel
değerlerden] her bir temel niteliktedir. Hiçbiri diğerlerinden daha temel değildir, çünkü makul
olarak her biri üzerinde odaklanılabilir ve her biri, üzerine odaklanıldığında, bir değer önceliği
olduğunu iddia eder. Dolayısıyla, aralarında nesnel bir değer önceliği yoktur.
Benzer şekilde şu şekilde yazmaktadır:
56
53 Hart, The Concept of Law (1961), s. 194.
54 Finnis, Natural Law and Natural Rights, s. 71-73. Bu eserinde yazar, temel bir iyilik olarak bilgi
karşısındaki tutumunu savunur.
55 Finnis, Natural Law and Natural Rights, s. 92, 93 - Finnis’in temel değerlerin değişen öncelik
sırasına ilişkin argümantasyon hattı, Natural Law and Natural Rights adlı eserinin 92-95. sayfala-
rında “Her Biri Eşit Derecede Temeldir” başlığı altında özlü bir biçimde sunulmuştur. - Karşılaş-
tırma için: “Her bir [temel değer] esastır. Hiçbiri diğerlerinden daha temel değildir, çünkü makul
olarak her biri üzerinde odaklanılabilir ve her biri, üzerine odaklanıldığında, bir değer önceliği ol-
duğunu iddia eder. Dolayısıyla, aralarında nesnel bir değer önceliği yoktur.” Finnis, Natural Law
and Natural Rights, s. 93.
56 Finnis, Natural Law and Natural Rights, s. 119, 120.