Page 222 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 222
10.4 “Doğal Hukuk Doktrininde Sağduyunun Özü” - H. L. A. Hart’ın Doğal Hukukun … 207
Fuller, doğal hukuk anlayışını tür olarak usuli veya kurumsal olarak adlandırmıştır. 37
Ayrıca, kanunların uygun şekilde ilan edilmesi dışında, hukuka içkin ahlakı oluşturan
ölçütlerin, yasa koyucudan daha katı taleplerde bulunacak ödev ahlakını değil, yalnızca
gaye ahlakını ifade ettiğini de kabul etmiştir. Bu nedenle, Fuller’ın kurumsal hukuk
ahlakı ve Hart’ın asgari doğal hukuk içeriği, her ikisi de en geniş anlamıyla yasa koyu-
cuya hitap eden ve ihlali mevzuatın veya hukuki yargılamanın amaçlanan sonucunu az
ya da çok kusurlu ve etkisiz hâle getirecek bir teknik normlar topluluğu olarak yorumla-
nabilir. Bu nedenle, bir yasa koyucunun gaye ahlakına uymamasından kaynaklanan
sonuç, Fuller’ın kendisinin yazdıklarının aksine; “belki de geçersiz bir sözleşmenin hâlâ
bir tür sözleşme olduğu söylenebilecek olan Pickwickçi anlamda olması dışında, hiçbir
38
şekilde bir hukuk sistemi olarak adlandırılmayan bir şey” değildir. Fuller’ın hukuka
içkin ahlakın bazı ilkelerine tam olarak ulaşamayan, mükemmel olmayan bir hukuk
sistemi, yine de bir hukuk sistemi olacaktır.
Kanunların usulüne uygun olarak ilan edilmesi şartı dışında, geriye dönük etkisi olan
ceza hukuku, içsel olarak çelişkili kanunlar veya emsal kararlar ya da mükemmel dilsel
ya da semantik niteliklerden daha azına sahip bir mevzuat hükmü gibi Fuller tarafından
betimlenen diğer herhangi bir tür kurumsal hataya sahip bir hukuk sistemi, anayasa
tarafından ya da daha genel olarak en geniş anlamıyla tanıma kuralının belirlediği belirli
geçerlilik ölçütlerine uymaları hâlinde, yine de mükemmel şekilde geçerli hukuktur.
Aslında, en azından karşılıklı olarak çelişkili bazı kanunlara ve emsal kararlara sahip
olma durumu, oldukça karmaşık herhangi bir hukuk sisteminde, daha sonra hukuki
anlamlandırma ve yorumlama yoluyla çözülmesi gereken, nadir görülen bir anormallik-
ten ziyade olağan bir durumdur.
Hart, geriye dönük bir ceza kanununun, anayasada belirtilen ölçütlere göre çıkartıl-
dığı takdirde yine de tamamen geçerli bir kanun olduğuna, ancak, hukuk dışı (örneğin
toplumdaki politik ahlakın gerektirdiği) ölçütler ışığında, kötü, uygun olmayan ya da
yozlaşmış mevzuatın başlıca örneği olduğuna, bir yandan hukuk devleti ideolojisinin
gerekleri, diğer yandan hukukun amaçlanan etkinliği nedeniyle bundan kaçınılması
gerektiğine işaret etmiştir. Fuller, buna karşılık, böyle bir mevzuat örneğinin, hukuka
içkin, kurumsal veya usuli ahlakın ölçütlerini karşılamakta yetersiz kalacağını ve bu
nedenle, hukukilikte mükemmellik, hukuki harikalık ve hukukilikte ütopya, güven duygu-
su ve zanaatkârın gururu hedeflerine ulaşma yönündeki gaye ölçütlerini karşılamadığını
ileri sürecektir.
39
Aslında hem Hart hem de Fuller, her biri konuya çok farklı bir açıdan bakıyor olsa
da, mevzuatta ve yargılamada zanaatkârlık konusunu az ya da çok benzer ölçütlerle ele
almaktadır. Fuller’ın terminolojisinde, Hart’ın doğal hukukun asgari içeriği, Hâkim O.
W. Holmes’a ait hukukun öngörü kuramının “kötü adamı”nın bakış açısının referans
noktası olarak hizmet edebileceği ödev ahlakını yürürlüğe koyar. Fuller’ın hukukun
kurumsal ahlakı fikri, kanunların uygun şekilde ilan edilmesinin gerekliliği yönündeki
bir istisna dışında, Fuller’a ait zanaatkârın gururuyla hukukilikte mükemmellik ve hu-
37 Fuller, The Morality of Law, s. 184.
38 Fuller, The Morality of Law, s. 39.
39 Fuller, The Morality of Law, s. 41-43.