Page 220 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 220
10.4 “Doğal Hukuk Doktrininde Sağduyunun Özü” - H. L. A. Hart’ın Doğal Hukukun … 205
larının öngörülebilirliği ve ulaşılacak hedefler için benimsenen araçların münasipliği
açısından bakılır ve ahlaki anlamda hukukun ahlaki değeri ya da değersizliği ile ilgili
her türlü iddiadan kaçınılır.
30
Hart’ın müthiş derecede kinayeli karşı örneğinde Fuller’ın hukuka içkin ahlak fikri,
yapmacık bir zehirleyici ahlak fikrine benzetilir. Yanlış anlaşılan böyle bir “ahlak”
kavramı da benzer şekilde bir dizi teknik normlar ile formüle edilebilir. Örneğin, her-
hangi birini etkili bir şekilde zehirlemek istiyorsanız, şekli, rengi veya kokusu hedef
alınan mağdurun dikkatini çekmeye uygun zehirlerden kaçınmalısınız. İstenen hedefe
31
ulaşmak için etkili araçlar, gerçekten ahlaki olan değerlere başvurmayı gerektirmez.
Daha ziyade, sadece ilgili koşullar arasında neden-sonuç ilişkisine yapılan atıf, amaçla-
nan ilişkiyi kurmak için yeterlidir.
Oysa Hart’ın doğal hukukun asgari içeriği olarak bilinen doğal hukuk geleneğinden
alınan zayıf bir unsuru gerektiren kendi hukuk anlayışı bile, diğer türlü açıkça pozitivist
ve iradeci olacaktır. Hart’a göre, insan doğasının ve insan toplumunun kendiliğinden
aşikâr doğrular kümesi, doğal hukuk doktrininde “sağduyunun özünü” oluşturmakta-
dır. Hart’ın doğal hukukun asgari içeriği hakkındaki fikri, insan toplumunun üyelerinin
32
hayatta kalmasına veya hayatını kaybetmesine tamamen ilgisizlik gösterecek bir “intihar
kulübü” olmadığı koşullu ama yine de doğru varsayımına dayanmaktadır. Daha ziyade,
mevzuat ve hukuki yargılama yoluyla insan yaşamının ön koşullarını sağlamayı ve
güvence altına almayı amaçlayan (anlamlı) bir toplumsal düzen ile karşı karşıyayız.
33
Yasa koyucu, insan yaşamının ve insan toplumunun bu tür koşullu ama yine de doğ-
ru ön koşullarının etkisini, insanın temel savunmasızlığı, başkalarına karşı sınırlı feda-
karlıkları (daha fazlası değil), aralarındaki fiziksel gücün yaklaşık eşitliği, insan anlayı-
şının sınırlı bölümleri ve mevcut maddi kaynakların yetersizliği olarak görmezden gel-
seydi, başka herhangi bir yasal düzenleme ile ilgili olarak gönüllü normlara uygunluğu-
na ve iş birliğine de güvenemezdi. Yine de, insan koşulunu tanımlayacak mantıksal-
34
kavramsal bir zorunlulukla değil, diğer türlü söz konusu olabilecek koşullu bir sosyo-
kültürel gerçekle karşı karşıyayız. Fanatik dinî ve politik gruplar arasında da intihar
davranışı çok nadir değildir. Konvansiyonel olmayan savaşlarda ve terör eylemlerinde
intihar saldırıları, siviller ve askeri güçler arasında korku ve terörün yayılmasında etkili
bir araç olarak yaygın olarak kullanılmaktadır.
9 Eylül 2001 tarihinde New York’taki WTC (Dünya Ticaret Merkezi) ikiz kulelerine
yönelik terörist uçak saldırısından ve ABD’nin işgal ettiği Irak ve dünyadaki diğer ça-
30 Araçsal ve teknik iyilik kavramları ile ilgili olarak, karşılaştırma için: von Wright, The Varieties of
Goodness (İyiliğin Çeşitleri), s. 19-40. Araçsal iyilik, çeşitli araç ve gereçlerin işlevselliğinin de-
ğerlendirilmesi ile ilişkiliyken, teknik iyilik bir beceri veya yetenek ile ilgilidir. Doğru bir saat, za-
man göstermede doğru olduğundan araçsal iyilik için bir örnektir. Öte yandan, yetenekli bir saat
imalatçısı, alanında yetkin ve yetenekli bir meslek erbabı olduğundan, teknik iyiliğin bir örneğidir.
31 Hart, “Lon L. Fuller: The Morality of Law”, s. 343-363 ve özel olarak s. 350. Karşılaştırma için:
Fuller, The Morality of Law, s. 33-94.
32 Hart, The Concept of Law (1961), s. 194. “Tartıştığımız basit doğrulukçular (...) Doğal Hukuk
doktrininde sağduyunun özünü ortaya koymaktadır.”
33 Hart, The Concept of Law (1961), s. 188.
34 Hart, The Concept of Law (1961), s. 189-195.