Page 216 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 216

10.3 Lon L. Fuller’ın Hukuka İçkin Ahlak Düşüncesi                  201

                         (6)  Kanunlar Yerine Getirilmesi İmkânsız Olanı İsteyemez: hukuk kuralları, etkilenen-
                            lerin güçlerinin ötesinde bir davranış sergilemelerini isteyemez.
                         (7)  Hukukun Zaman İçinde Sürekliliği: hukuk kurallarında sık ve beklenmedik değişik-
                            likler yapılması, etkilenen kişilerin eylemlerini bu kurallara göre yönlendirememe-
                            lerine yol açacaktır.
                         (8)  Resmî Eylem ile Beyan Edilen Kural Arasında Uyum: resmî olarak ilan edilen hu-
                            kuk kurallarının, hukuk görevlileri tarafından verilen hüküm ile uyuşmaması, hukuk
                            sisteminde başarısızlığa yol açacaktır.
                         Fuller, söz konusu ölçütleri, hukuka içkin, yani kurumsal ya da usuli ahlak olarak ad-
                         landırarak,  kendisine ait kurumsal hukuk kavramı ile Thomas Aquinas’ın temel doğal
                                  18
                         hukuk kavramı arasında bir ayrım çizer. Fuller, “bu sekiz yönden herhangi birinde külli
                         bir başarısızlığın sadece kötü bir hukuk sistemine yol açmadığını; belki de geçersiz bir
                         sözleşmenin hâlâ bir tür sözleşme olduğu söylenebilecek olan Pickwickçi anlamda ol-
                         ması dışında, hiçbir şekilde bir hukuk sistemi olarak adlandırılmayan bir şeyle sonuç-
                                            19
                         landığını” yazmaktadır.  Yasa koyucu geriye dönük bir ceza kanununu, gizli bir kanu-
                         nu, tamamen anlaşılmaz bir kanunu veya her biri, bir olgu dizilimi için, geri alınmadan
                         önce  yalnızca  bir  kez  uygulanacak  bazı  geçici  kanunları  geçirirse;  sonuç  geçerli  bir
                         kanun değil, kanun koyma çabasında doğal bir başarısızlık olacaktır.
                            Bununla birlikte, Fuller’ın hukuka içkin ahlaka ilişkin anlatısında biraz beklenmedik
                         bir  ilke  var.  Fuller,  Amerikalı  bir  hukuk  felsefecisi  olarak,  elbette  Amerikan  içtihat
                         geleneğine  oldukça  aşina  olsa  da,  hukuka  içkin  ahlakı  tanımladığı  ölçütler,  Amerika
                         Birleşik Devletleri’nde veya İngiliz Commonwealth’de hâkim tarafından yapılan Anglo-
                         Sakson hukukuna göre, Kıta Avrupası türünden parlamento tarafından çıkartılan kanun-
                         lar ile çok daha iyi bir uyum içerisindedir. Başka bir deyişle, Fuller’ın bilimsel duruşu,
                         Avrupalı yasa koyucunun bakış açısı ile Amerikan yargıcının bakış açısına göre daha
                         uyumludur. Dahası, emsal karara dayalı hukuk, Fuller’ın bir hukuk sisteminin geçerlili-
                                                                                     20
                         ğine ilişkin testinde oldukça kötü bir şekilde yer alıyor gibi görünmektedir.
                            Aslında bu, mevzuatı ve eşit derecede önemli hukuki kararları ilgilendiren, sadece
                         mevzuat ile mahkemeler ve diğer yetkililerin resmî eylemleri arasındaki uyumun gerek-
                         liliği  (=  Fuller’ın  8.  noktası)  artı  kanunların,  etkilenenlerin  yetkilerinin  ötesinde  bir
                         davranış gerektirememesi açık gerekliliğidir (= Fuller’ın 6. noktası). Aksine, kanunların,
                         gerek görülen genelliği (= Fuller’ın 1. noktası), usulünce ilan edilmiş olmaları (= Ful-
                         ler’ın  2.  noktası),  geriye  dönük  olmamaları  (=  Fuller’ın  3.  noktası),  semantik  olarak
                         netlikleri (= Fuller’ın 4. noktası), çelişmezlikleri (= Fuller’ın 5. noktası) ve zaman için-
                         de göreceli olarak değişmemeleri (= Fuller’ın 6. noktası) ile ilgili ölçütler, hâkim tara-
                         fından yapılan, emsal karara dayalı hukuka oldukça zayıf bir şekilde uyuyor gibi gö-
                         rünmektedir.


                         18   “Üçüncü bölümümde [The Morality of Law], hukuka içkin ahlak olarak adlandırdığım şeyi, kendisi,
                            bir doğal hukuk türünü sunuyormuş gibi ele aldım. Bununla birlikte, doğal hukukun usule ilişkin
                            veya kurumsal bir türüdür...” Fuller, The Morality of Law, s. 184.
                         19   Fuller, The Morality of Law, s. 39.
                         20   Siltala, A Theory of Precedent (Emsal Karar Hakkında Bir Kuram), s. 165-168, karşılaştırma için:
                            Hart, The Concept of Law (Hukuk Kavramı) (1961), s. 131-132.
   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221