Page 215 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 215
200 10. Doğal Hukuk Felsefesi: Toplumsal Adalete ve Toplumdaki Siyasi Ahlaka Tabi Olan Hukuk
rın kendilerinden istenenin ne olduğunu bilme ya da aşina olma imkânına sahip olmaya-
cakları şekilde gizli kanunlar içerebilir mi? Kanunlar, nesnel standartlara göre değerlen-
dirildiğinde, insan çabasıyla elde edilemeyecek türden bir davranış gerektirebilir mi?
Kanunlar, bazı davranışları yasaklarken, aynı zamanda bunları vatandaşlardan talep
etmek suretiyle muhataplarından çelişkili davranışlar talep edebilir mi? Bir yandan,
mevzuatta düzenlendiği şekliyle “kitaplardaki hukuk” ile diğer yandan mahkemelerin
fiilen uygulamaya koydukları şekliyle “pratikteki hukuk” arasında çözülemez bir çelişki
olabilir mi? Hukukun içeriği, dünün kanunlarının bugün için tamamen hukuk tarihi
olduğu ve yarına bakıldığı zaman bugünün kanunları için de aynı şeyin geçerli olacağı
ölçüde değişken ve sürekli bir akışkanlık içerisinde olabilir mi?
Doğal hukuk felsefesini tercih eden Amerikalı bir hukuk felsefecisi olan Lon L. Ful-
ler (1902-1978), yukarıdaki soruların her birini The Morality of Law (Hukukun Ahlakı)
[Türkçe çevirisi, çev. Engin Arıkan, Tekin Yay. (2016)] adlı eserinde olumsuz olarak
yanıtlamıştır. Fuller’ın düşüncesine göre, hukuk, H. L. A. Hart ve hukuki pozitivizmin
diğer savunucularının iddia ettiği gibi, ağırlıklı olarak dilsel veya semantik bir görüngü
değil, doğası gereği amaca yönelik ve toplumla uyumlu bir görüngüdür. Thomas Aqui-
nas’ın natüralist hukuk felsefesinde olduğu gibi, Fuller’ın doğası gereği amaca yönelik,
toplum temelli hukuk kavramının kökenleri Aristoteles’in felsefesine kadar uzanabilir.
H. L. A. Hart’ın iddia ettiğinin aksine, yasama organı bile hukuki takdir yetkisinde
özgür olmayıp, yasama ya da yargı yetkilerine sahip herhangi bir kurumsal otorite,
kendi takdir yetkisinde, Fuller’ın hukuka içkin ahlak ya da hukuku mümkün kılan ahlak
16
olarak adlandırdığı şey ile bağlıdır.
Fuller, yasa koyucunun, hukuka içkin ahlakın oluşturan ve ihlali durumunda amaçla-
nan yasama eyleminin başarısız olmasına neden olacak en az sekiz kurala uyması gerek-
tiği argümanını ileri sürmektedir. Fuller’ın ölçütleri aşağıdaki gibidir:
17
(1) Genellik: hukuk kuralları genel nitelikte olmalı ve kanun olarak nitelendirilmek
üzere yalnızca belirli bir dava için özel olarak hazırlanmamalıdır.
(2) Kanunların Uygun Şekilde İlan Edilmesi: hukuk kurallarının, bunlardan etkilenenler
tarafından kamuya açık şekilde bilinir hâle getirilmemesi, normun muhataplarının
kanuna uymasını imkânsız kılacaktır.
(3) Geriye Dönük Olmama: geriye dönük kurallar gelecekteki eylemlere rehberlik
edemez ve hatta, onları sürekli bir geriye dönük değişim tehdidi altına soktuğu için,
uygun ileriye dönük etkisi olan kuralların güvenilirliğini de azaltır.
(4) Semantik Olarak Netlik: hukuk kuralları, bunlardan etkilenenler için anlaşılabilir
olmalıdır.
(5) Çelişmezlik: bir hukuk kuralı, muhataplarından, aynı hukuk düzeninin diğer geçerli
hukuk kurallarının kendilerinden aynı anda istedikleri ile çelişen davranış türünü ta-
lep edemez.
16 Fuller, The Morality of Law, s. 33 ve devamı.
17 Fuller, The Morality of Law, s. 33-94 ve özel olarak s. 39. Fuller’ın yoğun hukuk retoriğine göre bu
başarısızlıklar “felakete giden sekiz ayrı yol” olarak tanımlanmaktadır. Fuller, The Morality of Law,
s. 39. - Karşılaştırma için: Hart, “Lon L. Fuller: The Morality of Law”, s. 349-353.