Page 228 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 228

10.5 John Finnis’in Yedi Temel Değeri                               213

                            Temel değerler ve bunları ifade eden uygulamaya yönelik ilkeler, sahip olduğumuz tek rehberler-
                            dir. Her biri nesnel olarak temel, birincil ve nesnel önemleri açısından diğerleriyle kıyaslanamaz-
                            dır. (...) Akıl, her bir eylemde her bir temel değere en azından saygı gösterilmesini gerektirir.
                         Finnis, yaşamın, bilginin, oyunun, estetik deneyimin, sosyalliğin (arkadaşlığın), pratik
                         sağduyunun  ve  “dinin”  temel  değerlerinden  her  birinin  birer  birer  tefekkür  odağına
                         konulabileceğini ve belirli koşullar altında, her bir temel değerin, diğer temel değerler
                         karşısında anlık olarak önceliğe sahip olduğunun kanıtlanabileceğini yazmaktadır. Fin-
                         nis’e göre, insanı ve dünyayı anlama durumu, her zaman bu tür konuları bilmemekten
                         ya da belirsizlikten daha iyi olduğundan, kuramsal ve uygulamaya dönük bilginin ken-
                         diliğinden aşikâr iyiliği tartışılmazdır. İlgi odağını ve müzakere bağlamını değiştirmek,
                         değer tercihlerini de değiştirecek olup, böylece, yedi temel değerin her biri, bu nedenle
                                                             57
                         en önemli değer olarak kabul edilebilecektir.
                            Buna rağmen Finnis’in argümanını tamamen ikna edici bulmuyorum. İddia ettiğinin
                         aksine, temel bir değer olarak yaşam; ister temel isterse diğer türlü olsun, kuramsal ya
                         da  uygulamaya  yönelik  bilgi,  törensel  ritüellerde  ya  da  dinlenme  sırasında  oynama,
                         estetik  deneyim,  sosyalleşme  (yani  arkadaşlık),  pratik  sağduyu  ya  da  (terimin  geniş
                         anlamıyla)  “din”  değerlerinden  hangisiyle  karşılaştırılırsa  karşılaştırılsın,  mantıksal
                         olarak  diğer  tüm  değerler  arasında  birincil  niteliktedir.  Hayatta  kalmaya  çabalamak,
                         gereksiz acı çekmekten kaçınmak ve bireysel refah arayışı olarak yaşam, herkes ya da
                         en azından çoğu insan tarafından paylaşılır ve insan yaşamındaki diğer her şey [aynen
                         bu şekilde!], en nihayetinde yaşamın korunması koşuluna bağlıdır. Hart için, insan do-
                         ğasında  var  olan  böylesine  temel  bir  içgüdü,  toplumsal  istikrar  ve  hukuk  düzeninin
                         varlığı için olasılık koşulunu sağlayacak kadar sağlam olan tek zemindir: bir insan top-
                         lumu,  üyelerinin  yaşamına  ne  olursa  olsun  saygı  göstermeksizin,  kolektif  bir  intihar
                         kulübü olarak işlev göremez ve bu durumda, hukuki ve toplumsal düzenin etkililiğini ve
                         genel işleyişini sürdürdüğünü inandırıcı bir şekilde iddia edemez.
                            Temel değerlerin tercih sırası karşısında mevcut duruşun gerekçesi görece basittir ve
                         aslında  Hart’ın  akıl  yürütme  çizgisi  ile  tam  bir  uyum  içerisindedir:  yaşamın  doğuştan
                         gelen değerini insan toplumunun temel öncülü olarak kabul etmeksizin, ister kanun isterse
                         bazı kişisel ve sosyal çıkarlar şeklinde olsun, başka herhangi bir şey için çok az faydası
                         olacaktır. Sonuç olarak, Hart’ın The Concept of Law adlı çalışmasında ileri sürdüğü üzere,
                         insan türünün ve toplumun bekası anlamında yaşama en birincil temel değer statüsü ve-
                         rilmelidir. Yine de Hart, hayatta kalmanın dikkate alınmaya değen tek ortak değer ya da
                         menfaat olacağını savunurken yanılmıştır. Bu konuda, Finnis’in bir insan toplumundaki
                         (temel) değerlerin çeşitliliği konusundaki tutumu çok daha gerçekçidir.
                            Temel değerler arasında zorunlu müzakereci eşitlik fikrini terk ettiğimizde, Finnis’in
                         değerler kataloğu, doğal hukuk felsefesine uygun olarak hukukun analizi için verimli bir


                         57   Karşılaştırma için: Finnis, Natural Law and Natural Rights, s. 92-93. - Karşılaştırma için: Finnis’in
                            temel bir değer olarak oyun üzerine yazdığı şey: “Ancak kişi, odağını bu şekilde, fırsatlarımızın ufkunu
                            oluşturan temel değerler çemberinin etrafında tek tek sağa kaydırabilir. “Oyuna odaklanabiliriz ve za-
                            manımızın çoğunu sadece boş vakte para yetirmek için çalışarak geçirdiğimizi düşünebiliriz; oyun, per-
                            formans olarak bizzat kendi iyiliği için yapılan performanslardır ve bu nedenle her şeyin amacı gibi gö-
                            rünebilir; bilgi ve din ile arkadaşlık, bilgeliğin oynak ustalığına ya da ilahi kukla ustasının (Platon’un
                            dediği gibi) oyununa katılmalarına ya da arkadaşların en çok zevk alabileceği zihin ya da bedenin oynak
                            ilişkisine katılmadıkça anlamsız görünebilir.” Finnis, Natural Law and Natural Rights, s. 93.
   223   224   225   226   227   228   229   230   231   232   233