Page 36 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 36

1.6 Hukukun Semantiği: Rudolf Carnap’ın Kaplam ve İçlem Yöntemi      21

                         fi analiz modelini yani Meaning and Necessity: A Study in Semantics and Modal Logic
                         (Anlam ve Gereklilik: Semantik ve Modal Mantık Üzerine Bir Çalışma) başlıklı eserini
                         takip  etmeyi  tercih  ediyorum. Genç  Carnap’ın felsefi  çalışmanın  tek meşru hedefinin
                         dilin mantıksal sentaksı olduğuna dair sert metodolojik iddiasına katılmıyorum. Hukuk
                         biliminde, dilin mantıksal sentaksın gerektirdiği mantıksal ve dilsel unsurlardan oluşan-
                                                                                65
                         lara ek olarak, başka bilimsel ve felsefi bağlılıklar da söz konusudur.
                            Ludwig Wittgenstein’ın felsefesi yirminci yüzyılda iki farklı felsefe ekolünün ilham
                         kaynağıydı.  Wittgenstein’ın  baş  yapıtı  olan  Tractatus Logico-Philosophicus,  Viyana
                         Çevresi ve onun bilim, dil ve metafizik hakkındaki katı görüşleri için önemli bir ilham
                         kaynağıydı. Wittgenstein, kendi görüşlerini Viyana Çevresi’nin felsefi fikirlerinin her-
                         hangi bir (yanlış) okumasından uzaklaştırmakta hızlıydı. Wittgenstein bunu şöyle gör-
                         müştür, “[Tractatus Logico-Philosophicus] iki bölümden oluşmaktadır: burada sunula-
                         nın yanı sıra yazmadıklarımın hepsi. Önemli olan tam da bu ikinci bölümdür”.  Witt-
                                                                                          66
                         genstein’ın  görüşüne  göre,  Viyana  Çevresi’nin  taraftarları,  Wittgenstein’ın  Tractatus
                         Logico-Philosophicus çalışmasına dayanmaları durumunda, bilimsel bir dünya görüşü
                         için gündemlerinde tamamen yanlış yönlendirilmişlerdi.

                            Dilin resim kuramına göre, dilin kavramsal kategorileri ile hiçbir felsefi mantık, me-
                         tafizik, ontoloji veya etik sorun anlamlı bir biçimde betimlenemez çünkü bunlar, dünya-
                         da  tekabül  eden  durum  karşısında  eşbiçimli  bir  ilişki  kurmazlar.  Eşbiçimliliğin,  dil  -
                         dünya ilişkisindeki koşulu, Wittgenstein’ın Tractatus’unu bile, bu Avusturyalı filozofun
                         kitabın en sonunda belirttiği üzere, anlamlı dilsel kullanım alanından çıkarma etkisine
                         sahipti.  Wittgenstein’ın Tractatus Logico-Philosophicus adlı eseri, felsefi semantik ve
                               67
                         ontoloji alanındaki herhangi bir çalışma gibi dilin resim kuramının önermeleri uyarınca
                         bir  doğruluk  değerine  sahip  olamayan,  ya  gösterilebilen  ancak  söylenemeyen  felsefi
                         mantığın bir parçası ise anlamsız (sinnlos) olan ya da Wittgenstein’a göre gösterilebilir
                         dahi olmayan felsefi metafiziğin bir parçasıysa, düpedüz anlamlı olmayan (unsinnig) bir
                         dilsel iddialar bütününden oluşur. J. Alberto Coffa’nın da belirttiği gibi iyi felsefe, bir
                         yandan  gösterilmesi  dahi  mümkün  olmayan,  bütünüyle  anlamlı  olmayan  konulardan
                         (Unsinnig) kaçınırken diğer yandan ise yalnızca gösterilebilir (Sinnlos) olanı söyleme-
                         nin (kendi kendini mağlup eden) çabasını göstermek zorunadır.
                                                                            68
                            Wittgenstein’ın Tractatus’u, dil felsefesine bir katkı olarak dilin mantıksal sentaks
                         ve semantiği ile ilgilenir ve dilsel pragmatik konularını kapsam dışında tutar. Bu neden-
                         le,  Kaarle  Makkonen  tarafından  hukuki  karar  vermenin  eşbiçimli  durumu  ve  bu  tür
                         öncüllere dayanan eşbiçimli hukuki argümantasyon kuramı uyarınca analiz edildiği gibi
                         iki  olgu  dizilimi  arasındaki  yapısal  benzerliğin  eşbiçimli  bir  ilişkisinin  varlığını  teyit


                         65   Siltala, Oikeustieteen tieteenteoria (Bilimsel Hukuk Kuramı), s. 387-460.
                         66   Coffa, The Semantic Tradition from Kant to Carnap, s. 142’de atıf yapılan Wittgenstein’ın Protot-
                            ractatus adlı çalışması, s. 15.
                         67   “6.54. Benim önermelerim şu şekilde aydınlatıcı olacaktır: Beni anlayan kişi, sonunda onları için-
                            den, üstünden, üzerinden tırmandığı zaman onları anlamlı olmayan (unsinnig) olarak kabul eder.
                            (Tabiri caizse, üzerine çıktıktan sonra merdiveni atmalıdır.) - Bu önermelerin üstesinden gelmelidir;
                            sonra dünyayı doğru görür. - 7. Üzerinde konuşulamayan konuda susulması gerekir.” Wittgenstein,
                            Tractatus Logico-Philosophicus, p. 189.
                         68   Coffa, The Semantic Tradition from Kant to Carnap, s. 156 (sonunda).
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41