Page 31 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 31

16                                                                1. Giriş

                         kavramların ya da iddiaların onaylanmasına ya da onaylanmamasına ve diğer yandan da
                         bu tür inançların dışsal, doğrulanabilir etkilerine bağlarlar. Felsefi pragmatizm, hukukun
                         toplumdaki ekonomik ve diğer sonuçlarına öncelik veren, gerçekçi ve sonuççu bir hu-
                         kuk kavrayışı için ilham kaynağı olmuştur. Dahası, Aristo’nun retorik (ve topik) düşün-
                         cesine dayanan insan bilgisi ve argümantasyonu kavramı, bu şekilde tanımlanan prag-
                         matizm düşüncelerine oldukça yakındır. Aynı şey, ilgili kişiler tarafından bazı toplum-
                         sal uygulamaların ve teamüllerin kabulüne veya tanınmasına vurgu yapan hukuki veya
                         toplumsal konvansiyonalizm için de geçerlidir.
                            Felsefi  pragmatizm  dâhilinde,  konsensüse dayalı doğruluk kuramı,  bir  savın,  top-
                         lumda yaygın olarak doğru olarak kabul edilen veya daha doğrusu garanti edilen daha
                         geniş bir inanç kümesiyle olan ilişkisine vurgu yapmaktadır. Bu nedenle, güvenilir ileri
                         sürülebilirlik veya benzeri ölçütler artık doğruluğun tekabüliyet veya tutarlılık kuramları
                         tarafından benimsenen ölçütlerin yerini almaktadır. Bir inancın, kavrayışın ya da iddia-
                         nın  ileri  sürülen  doğruluğu  ya  da  yanlışlığı  konusunda  her  zaman  son  sözü  söyleyen
                         bilim ya da başka bir topluluk olduğu için tekabüliyet ve tutarlılık kuramları, tüm insan
                         bilgisinin doğasında var olan toplulukla uyumlu ilkelere dikkat etmeme konusunda eşit
                         derecede hatalıdırlar.
                            Yine de insan bilgisinin ortak konusu olarak bilimsel topluluk, on yedinci yüzyılın
                         başlarında  dünya merkezli, dinî  dünya görüşünden güneş merkezli  gezegen  sistemine
                         geçişte  görüldüğü üzere, bilginin  bazı öğeleri  bakımından  tamamen yanılmış  olabilir.
                         Galileo  Galilei’ye göre  güneş  dünyanın  değil,  dünya güneşin  etrafında dönüyordu  ve
                         buna  göre  dünya  artık  evrenin  merkezinde  yer  almıyordu.  Bilindiği  üzere,  İtalyan  ve
                         İspanyol Engizisyonunun desteklediği Kilise, derin dindar orta çağ dünya görüşünden
                         modern çağın eşiğindeki laik, bilimsel dünya anlayışına kaçınılmaz geçişi önlemek için
                         çok uğraşmış ancak sonuçta bilimsel bilgi ölçütleri karşısında bu savaşı kaybetmiştir.
                                                                                             46
                                                           47
                            1950’lerin sonlarında Chaïm Perelman  tarafından yeniden keşfedilen Aristo’nun re-
                         torik akıl yürütme felsefesine dayanan yeni retorik, hukuki, ahlaki veya siyasi argüman-
                         tasyonun dinleyici kitlesi kavramını yeniden felsefe ve hukuk biliminin ilgi odağı hâline
                         getirmiştir. Perelman’ın ve dolayısıyla Aristo’nun retorik fikirleri 1970’lerin sonların-
                         dan  bu  yana  Neil  MacCormick,  Robert  Alexy,  Aleksander  Peczenik, Aulis Aarnio,
                         Jerzy Wróblewski ile Bielefeld Çevresi araştırma grubu tarafından hukuki argümantas-
                                                              48
                         yon kuramında yaygın olarak benimsenmiştir.  Metodolojinin ve hukuki muhakemenin

                         46   Giordano Bruno, 1600 yılında Roma’daki Campo dei Fieri’de kâfir olduğu için yakılmıştır. Engi-
                            zisyon tarafından tehdit edilen Galileo Galilei (1564-1642), Kilise tarafından kabul edildiği şekilde
                            Güneş’in Dünya’nın etrafında değil, Dünya’nın kendi ekseni etrafında ve Güneş’in etrafında dön-
                            düğü iddiasını inkâr etmek zorunda kalmıştır.
                         47   Perelman ve Olbrechts-Tyteca, Traité de l’Argumentation. La nouvelle Rhétorique (Argümantasyon
                            Üzerine İnceleme: Yeni Retorik), eserin birçok yerinde.
                         48   Uluslararası  araştırma  grubu  Bielefeld  Çevresi  1980’li  ve  1990’lı  yıllarda  faaliyet  göstermiştir.
                            Grup, karşılaştırmalı hukuki argümantasyon kuramı alanında iki referans kaynak çalışması yapmış-
                            tır: Interpretation Statutes: A Comparative Study (Yorumlama Kanunları: Karşılaştırmalı Bir Ça-
                            lışma) (1991) ve Interpretation Precedents: A Comparative Study (Yorumlama Emsal Kararları:
                            Karşılaştırmalı Bir Çalışma) (1997). Aslında, Neil MacCormick, Robert Alexy, Aleksander Pecze-
                            nik, Aulis Aarnio ve Jerzy Wróblewski de hukuk ve hukuki argümantasyon kuramına analitik ve
                            söylemsel yaklaşımla ilgili diğer üst düzey akademisyenlerle birlikte bu gruba dâhildiler.
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36