Page 43 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 43

28        2. Hukukun Eşbiçimli Bir Kuramı: Karşılaştırılan İki Olgu-dizilimi Arasındaki Yapısal …

                         hayati kavram olmasına rağmen ana tezinde hiçbir zaman eşbiçimli bir ilişkinin kesin
                                                                            2
                         bir tanımını vermemektedir. Konuyla ilgili sadece şunları söyler :
                            İlk olarak, o kadar açık ve net bir durum ile uğraşıyoruzdur ki uygulanabilir hukuk kuralı, karar
                            mercii için hemen belirgin hâle gelir. Eldeki olgular ile bir hukuk normunun olguları arasında
                            geçerli olan ilişki, çizilen nesne ile bir resim arasındaki ilişki gibidir. Böyle bir durumda, eşbi-
                            çimli durum terimini kullanacağım.
                         Hukuki karar vermenin eşbiçimli bir durumunda, davaya uygulanacak kural konusunda
                         belirsizlik  yoktur,  ancak  kural  yine  de  birkaç  hukuki  sonuca  izin  veriyor  olabilir  ve
                         hâkimin bunların arasından bir seçim yapması gerekir. Örneğin, ceza hukuku normları,
                         faile verilecek cezanın türüne ve miktarına; para cezası, hapis cezası veya başka bir ceza
                         arasında tercihte bulunmaya ve cezanın görece ağırlığına ilişkin olarak hâkime genellik-
                         le  geniş  bir  takdir  yetkisi  bırakmaktadır.  Ne  davanın  olgularına  uygulanacak  hukuk
                         normunun ne de normun semantik anlam-içeriğinin seçimine dair hiçbir şüphe olmadığı
                         için bu durumda bile eşbiçimli bir durumla karşı karşıyayızdır. Eşbiçimli bir durumda,
                         olgulara uygulanacak tek bir hukuki sonucun bulunduğu özel durum, bir basit hukuki
                         eşbiçimlilik  durumu  olarak  adlandırılabilir.  Bununla  birlikte  hukuki  karar  vermenin
                         eşbiçimli durumlarında, uygulanacak hukuki sonuca yönelik en azından bir miktar tak-
                         dire bağlı serbestliğin varlığı daha yaygın bir durumdur.
                            İki  olgu-dizilimi  arasındaki  eşbiçimli  bir  ilişki,  çetin davalara  ilişkin  hukuki  karar
                         vermeye değinmeksizin, yalnızca hukukun uygulanmasının semantik olarak açık olduğu,
                         rutin davaları kapsayabilir. Makkonen’in terminolojisinde, eşbiçimli bir durum, bir hâki-
                         min kanunu belli bir davaya uygulamak istediğinde karşılaşabileceği diğer iki karar verme
                         durumundan, yani semantik olarak belirsiz durumdan ve düzenlenmemiş durumdan ayırt
                         edilmelidir. Yine de Makkonen, eşbiçimli bir ilişkinin onaylanmasının veya reddedilmesi-
                         nin, eldeki dava için bir eşbiçimlilik anahtarının sabitlendiği, hâkimin öncel bir yorumla-
                         ma faaliyetini gerektirdiği gerçeğini görmezden geliyor gibi görünmektedir. Eşbiçimli bir
                         ilişkinin varlığı veya yokluğu böyle bir karar olmaksızın doğrulanamaz.
                            Makkonen’in, biri hukuki bir normda açıklanan, diğeri ise muhtemelen dünyada var
                         olan,  iki  olgu-dizilimi  arasındaki  eşbiçimli  ilişki  fikri,  Ludwig  Wittgenstein’ın  (1889-
                         1951) Tractatus Logico-Philosophicus adlı çalışmasında ortaya konulan dilin resim kura-
                         mı ile daha da detaylandırılabilir. Garip bir şekilde, Makkonen, felsefi duruşu eşit derece-
                         de  analitik  ve  dilsel  öncüllere  dayanmasına  rağmen,  Zur Problematik  der juridischen
                         Entscheidung adlı çalışmasında Wittgenstein’ın Tractatus’undan yararlanmamıştır. İlgili
                                                                                          3
                         iki olgu-dizilimi arasındaki resim benzeri bir ilişki fikri bile her iki yazarda ortaktır.

                         2   Makkonen, Zur Problematik der juridischen Entscheidung, s. 78-79: “İlk olarak, o kadar açık ve
                            net bir durum ile uğraşıyoruzdur ki, uygulanabilir hukuk kuralı, karar mercii için hemen belirgin
                            hâle gelir. Eldeki olgular ile bir hukuk normunun olguları arasında geçerli olan ilişki, çizilen nesne
                            ile bir resim arasındaki ilişki gibidir. Böyle bir durumda, eşbiçimli durum terimini kullanacağım.”
                            “Erstens kann es sich um einen so klaren und allseitig deutlich gestalteten Fall handeln, dass die
                            anzuwendende Rechtsnorm der entscheidenden Instanz ohne weiteres sofort bekannt ist. Zwischen
                            den gegebenen Tatsachen und den im Rechtsnormsatz dargestellten Tatsachen herrscht dann das
                            Verhältnis des Abzubildenden zum Bilde. Wir gebrauchen für eine derartige Lage die Benennung
                            Isomorphiesituation.” (İtalik yazılar Makkonen’e ait olup çevirisi bu çalışmanın yazarı tarafından
                            yapılmıştır.)
                         3   Kaarle Makkonen (1923-2000) Finlandiya’daki analitik hukukun kurucularından biriydi. Kendisi,
                            1968-1986 yıllarında Helsinki Üniversitesinde hukuk alanında profesördü. Ludwig Wittgenstein’ın
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48