Page 45 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 45
30 2. Hukukun Eşbiçimli Bir Kuramı: Karşılaştırılan İki Olgu-dizilimi Arasındaki Yapısal …
çeşitli türdeki “nesneler” (veya varlıklar, şeyler) ile nesnelere bağlanabilecek nitelikleri ve
bunlar arasında geçerli olabilecek ilişkileri ifade eden “yüklemler” arasında bir ayrım
yapmasa da, böyle bir ayrım, onun düşüncesinde, “şeylerin”, belirli yüklemlere sahip
olmaları dışında, olgu bağlamlarının bir parçası olarak dünyaya dâhil olamamasını gerek-
9
8
tirmektedir. Yüklemler; nitelikler ve ilişkiler olarak ikiye ayrılabilir. Dünya, olguların,
diğer bir deyişle fiilen geçerli olan (sadece mümkün olanlar değil) olgu bağlamlarının
toplamıdır. Olgular, bireysel bir olgu bağlamının, nesnelerin ve yüklemlerin birleşiminin
ya geçerli olduğu ya da olmadığı bir mantıksal alanda yer alır.
10
Tractatus Logico-Philosophicus, yazarının anlamlı dilsel kullanımın ön koşullarını
tanımlayarak dilin ve dünyanın sınırlarını çizmek gibi kesin bir niyeti olduğundan, saf
dilin eleştirisi olarak nitelendirilmiştir. Dil bilimsel anlatımlar, mantıksal sentaks ve
12
11
semantik açısından doğru kullanıldığında, cümleler, yapısal olarak dünyanın olgularına
veya onun içindeki olası (olmaktan öte olmayan) olgu bağlamları karşısında eşbiçimli
bir ilişki içine yerleştirilirken dilin kendi içsel yapısına ilişkin herhangi bir iddia, seman-
tik referans olmaksızın bir anlam ifade etmez. Dilin mantıksal sentaksının veya genel
olarak dilsel uygunluğun ön koşulları, dilin kendisi aracılığıyla kavranamaz.
Wittgenstein’ın, Tractatus Logico-Philosophicus’ta açıkladığı dilin resim kuramında, özellikle
hukuki dünya görüşünün kurucu öncüllerine büyüleyici bir gönderme vardır. Ludwig Wittgens-
tein ile yakın kişisel tanışıklığa sahip iki filozof olan Georg Henrik von Wright ve Norman Mal-
colm, Wittgenstein ile ilgili hatıralarında, benzer şekilde, dil ve dünya arasındaki resim ilişkisi
fikrinin Wittgenstein’ın aklına, I. Dünya Savaşı sırasında 1914’te Paris’te gerçekleşen bir dava-
nın gazetedeki köşe yazısını okurken geldiğinden bahsederler. Dava bir trafik kazasıyla ilgiliydi
13
ve avukatlar mahkemede küçültülmüş bir modelle kazanın bir temsilini hazırlamışlardı. Kaza
yerinin haritası, minyatür arabalar, atlar, binalar ve insan figürleri ile birlikte, her birinin diğerle-
Bemerkungen (Felsefi Soruşturmalar) adlı çalışmasında Wittgenstein, bunu şöyle açıklamıştır: “Bir
zamanlar ‘nesneler’ olarak adlandırdığım şey, basitçe, var olmamaları riskini taşımadan kendilerine
atıfta bulunabileceğim (bezeichnen), yani kendileri için ne varoluşun ne de var olmayışın söz konusu
olduğu şeydi.” Defterler’e göre, “ilişkiler ve özellikler vb. de nesnedir.” Wittgenstein’dan alıntı yapan;
Coffa, The Semantic Tradition from Kant to Carnap, s. 393’te (s. 150, not 8).
8 Stenius, Wittgenstein’s Tractatus, s. 25. “Belirli nesneler algılanır çünkü [bir algı alanının daha
basit olgulara] ilişkin bu bölünmesi, daha basit gerçeklerin şeylere ve şeylerin yüklemlerine (yani
nesnelere ve nesnelerin niteliklerine ve/veya nesneler arasındaki ilişkilere) yapılandırılmasıyla bir-
leştirilir. Şeyler ve yüklemler, algı alanına, yalnızca olguların unsurları olarak girerler ve bu, onların
işlevidir.” (İtalik yazılar orijinal metindir.) - Karşılaştırma için: Stenius, Wittgenstein’s Tractatus, s.
28, 62-63 ve s. 68. “... nesneler ve yüklemler dünyaya ancak gerçeklerin unsurları olarak girerler ve
nesneler ile yüklemler tek başına düşünülemez.” - Wittgenstein’s Tractatus adlı çalışması Carnap’ın
semantikle olan ilişkisi ile ilgili olarak, Carnap, Meaning and Necessity (Anlam ve Gereklilik), s. 9.
9 Stenius, Wittgenstein’s Tractatus, s. 21, not 4.
10 “Mantıksal alandaki olgular, dünyadır.” “Die Tatsachen im logischer Raum sind die Welt.” Witt-
genstein, Tractatus Logico-Philosophicus, paragraf 1.13 (s. 30).
11 Tractatus Logico-Philosophicus ile Kant’ın Critique of Pure Reason (Salt Aklın Eleştirisi) adlı
çalışması arasındaki ilişki üzerine, Stenius, Wittgenstein’s Tractatus, s. 214-226.
12 Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, s. 26/27: “Was sich überhaupt sages lässt, lässt sich
klar sagen; und wovon man nicht redden kann, darüber muss man scheigen”/ “Söylenebilecek her
şey açık bir şekilde söylenebilir; ve üzerine konuşulamayan konusunda susmalı.”
13 Malcolm, Ludwig Wittgenstein. A Memoir (Bir Hatıra), s. 57; von Wright, “A Biographical Sketch”
(“Biyografik Bir Elyazması”), s. 8; Wittgenstein, Notebooks (Defterler), 1914-1916, s. 7/7e (miladi
29.9.1914) [Türkçe çevirisi, çev. Ali Utku, Doğu Batı Yay. (2020)].