Page 47 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 47
32 2. Hukukun Eşbiçimli Bir Kuramı: Karşılaştırılan İki Olgu-dizilimi Arasındaki Yapısal …
ile birlikte, bir yandan, benimsenen mantıksal ve dilsel gramerin gerektirdiği mantıksal
bağlantıları, diğer yandan dünyanın temel ontolojisinin temel kategorik yapısını oluşturan
ilgili nesneleri (varlıkları, şeyleri) ve yüklemleri (nitelikleri, ilişkileri) içerir. Dilin mantık-
sal sentaksının ve dünyanın temel ontolojisinin birleşimi, realitenin mantıksal oluşumu
olarak adlandırılabilir. Dilin mantıksal sentaksının ve dünyanın temel ontolojisinin birle-
20
şimi, realitenin mantıksal oluşumu olarak adlandırılabilir.
Dünyanın dışsal yapısı, bir yandan, dünyada var olan nesne-yüklem birleşimlerinin
fiili biçimlenmesini, diğer yandan ise bu tür olguları betimleyen betimleyici cümlelerin
toplamını içerir. Realitenin içsel kategorik yapısı, olası dünyalar ontolojisi olarak adlan-
dırılabilecek şeyin mantıksal inşasını ifade ederken, dünyanın dışsal biçimlendirme
yapısı, yalnızca mantıksal ve ampirik semantiğe ve felsefi epistemolojiye ve bir de ge-
rekli olan ilgili doğruluk ve bilgi ölçütlerine zemin sağlama anlamında dünyada bu tür
olgu bağlamlarının gerçekleşmiş olmasını hayata geçirir.
21
Realitenin temel ontolojisi ile dilin mantıksal sentaksı arasındaki ilişkinin içlemsel
olduğunu, bunun is, realitenin kategorik yapısına “atıfta bulunan” (terimin uygun olma-
yan bir anlamında) temel bir ontolojinin cümlelerinin Wittgenstein’ın dilin resim kura-
mı ışığında semantik bir referansı veya doğruluk değeri olmaksızın bırakılması anlamı-
na geldiğini söyleyebiliriz. Bu sadece, bu cümlelere atfedilebilecek içlemsel bir anlam-
dır. Felsefi epistemoloji ile dilin mantıksal- ampirik semantiği arasındaki ilişki ise bu tür
dilsel ifadeler, dünyanın geçerli olgularına, dünyada ortaya çıkan nesnelerin ve yüklem-
lerin çeşitli biçimlendirmeleri olarak atıfta bulunduğundan, kaplamsaldır. Bu tür dilsel
ifadeler, bunlar üzerinde de önermesel bir doğruluk değeri taşırlar.
22
Dünyadaki olgu bağlamları ve bu olgu bağlamlarını dilsel iddialarda dile getiren be-
timleyici cümleler, “sözcükler”i ya da dilin mantıksal ve semantik kategorileri ile “şey-
ler”i veya dünyadaki nesnelerin (varlıklar, şeyler) ve yüklemlerin (nitelikler, ilişkiler)
dizilimini etkili bir biçimde birbirine bağlar. Michel Foucault’nun bilginin arkeolojisi
terminolojisinde, şu anda Batı épistémè’sinin sonluluğunun analitiğini, dil ile dünyadaki
geçerli olgular arasında var olan dışsal ilişkiler anlamında ele alıyoruz. Özetlemek
23
gerekirse, dil ve dünya arasındaki eşbiçimlilik ilişkisi, ayrımı yapılan iki “düzey” veya
boyut üzerinde, bir yandan dilin ve realitenin içsel kategorik yapısı olarak realitenin
20 Mantıksal oluşum terimi Stenius tarafından kullanılmaz, ancak Rudolf Carnap’ın felsefesinden
türetilmiştir. Biçimsel oluşum terimi de kullanılabilir.
21 Stenius, iki terimi, bir cümlenin dış yapısı ile semantik referansı arasındaki yakınlığa atıfta buluna-
rak tanımlayıcı resim kuramını ve dil ile realitenin içsel yapısı arasındaki yakınlığa atıfta bulunarak
ontolojik resim kuramını kullanır. Stenius, Wittgenstein’s Tractatus, s. 177.
22 Bir resim ilişkisinin içlemliği ve kaplamlığı benim kendi yorumuma dayanmaktadır ve Stenius’un
Wittgenstein hakkındaki yorumuna kadar götürülemez. Açık bir şekilde ifade etmek gerekirse,
Wittgenstein’ın Tractatus’u adlı çalışmanın ontolojik ve dilsel bağlılıkları altında, realitenin içsel
yapısı ile ilgili her türlü ifade Wittgenstein’ın kuramında semantik referans içermediğinden, bir re-
sim ilişkisi ancak kaplamsal olabilir. Bu nedenle, “içlemsel” terimi, aşağıdaki diyagramda parantez
içine yerleştirilmiştir.
23 Foucault, Les Mots et les choses. Une Archéologie des sciences humaines (Kelimeler ve Şeyler.
İnsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi, [Türkçe çevirisi, çev. Mehmet Ali Kılıçbay, İmge Kitabevi Yay.
(2017)]; Siltala, Oikeustieteen tieteenteoria (Bilimsel Hukuk Kuramı), s. 1 ve devamı.