Page 60 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 60

2.7 Eşbiçimli Hukuk Kuramının Eleştirel Bir Değerlendirmesi          45

                            Sonuç olarak, “A’nın R şeyinin sahibi olduğu”na yönelik L hukuki cümlesi, ancak ve
                         ancak A’nın R şeyinin sahibi olması durumunda doğrudur. Tarski’nin doğruluk tanımı,
                         bir cümleyi doğru ya da yanlış yapan ölçütlere atıfta bulunarak, biçimsel bir doğru ve
                         doğru-yapıcılar kavramına karşılık gelir. “A’nın x’in hukuken sahibi olduğu” anlamına
                         gelen S 1 cümlesi, ancak ve ancak A’nın x’in hukuken sahibi olması durumunda geçerli-
                         dir. Tarski’nin semantik doğruluk kuramı elbette hukuka uygun mülkiyetin maddi ölçüt-
                         leri  hakkında  hiçbir  şey  söylemez  ve  ölçütlerin,  hukuk  düzeninin  normları  ışığında
                         belirtilmeleri gerekir. A’nın gerçekten x’in sahibi olup olmadığını öğrenmek için ilgili
                         hukuk sisteminde benimsenen geçerli hukuki muhakeme modelleriyle birlikte, hukukun
                         kurumsal ve toplumsal kaynakları hakkında yeterli bilgiye ihtiyaç vardır.
                            Bir cümlenin doğruluk-değerini analiz ederken Tarski, nesne dili ile üst-dil arasında-
                         ki  ayrımı  ortaya  koymuştur.   Yalancı Paradoksu  gibi  kendi  kendine  referans  veren
                                                 48
                         dilsel paradoks ve ikilemlerin ortaya çıkışı böylece önlenmiş olur.  Yalancı Paradoksu,
                                                                               49
                         geleneksel felsefi bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde, oldukça sorunlu olduğu kanıt-
                         lanmış kendi kendine referans veren bir iddiadır. Tarskici nesne diline karşı üst-dil ay-
                         rımı  sayesinde  ve  nesne  dilinin  üst  dil  düzeyindeki  anlatımları  üzerinde  herhangi  bir
                         doğruluk  kuramı  analizi  yapılarak  Yalancı  Paradoksunun  tehditkâr  bir  şekilde  kendi
                         kendine referans vermesinden kaçınılır.
                            Öyle görünüyor ki Tarski’nin semantik doğruluk anlayışı, bir dilsel cümlenin doğru-
                         luk değeri değerlendirmesi, yükselen bir düzenin üst-dillerini oluşturan cümlelere geniş-
                         letilirse, sonsuz sayıda daha yüksek düzey üst-diller kümesine başvurmuş olmayı gerek-
                         tirir. Üst-dil L (n+1), ilgili nesne dili, L n’den dilsel olarak daha zengindir, çünkü üst dile
                         özgü doğruyu tanımlayan unsurlar ile nesne dilinin anlatımlarının toplamını içerir. Bu-
                         nunla  birlikte,  yalnızca  dilsel  ifadenin  alt  düzey  bir  dil  üzerindeki  doğruluk  değerini
                         belirlemek amacıyla sonsuz şekilde artmakta olan bir üst düzey dil düzenine sahip olma
                         fikri, sürdürülmesi gereken tamamen tatmin edici bir felsefi ön koşuldan daha zayıftır.



                         2.7  Eşbiçimli Hukuk Kuramının Eleştirel Bir Değerlendirmesi

                         2.7 Eşbiçimli Hukuk Kuramının Eleştirel Bir Değerlendirmesi
                         Ludwig Wittgenstein’ın Tractatus Logico-Philosophicus’u ve onda ileri sürülen ontoloji
                         ve  dilsel  semantik  düşüncesi,  Kaarle  Makkonen’in  bir  hâkimin  hukuki karar verme
                         anlayışı bakımından, dilin resim kuramı altında hukuki eşbiçimlilik açısından özetlenen
                         “eksik  parçayı”  sağlamaktadır.  Bir  hukuk  kuralında  düzenlendiği  şekliyle  bir  hukuki


                         48   Tarski, “The Concept of Truth in Formalized Languages” - Logische Syntax der Sprache (Dilin
                            Mantıksal Sentaksı) adlı eserinde Rudolf Carnap, Tarski’nin nesne dili ile üst dil arasındaki sonraki
                            ayrımını  büyük  ölçüde  öngörmüştü.  Carnap, nesne  dili ve  senktaks dili  terimlerini  kullanmıştır.
                            Carnap, The Logical Syntax of Language (Dilin Mantıksal Sentaksı),  s.  4.  Carnap  ve  Tarski’nin
                            doğruluk kavramları arasında bir karşılaştırma ile ilgili olarak: Coffa, The Semantic Tradition from
                            Kant to Carnap, s. 300-315.
                         49   Yalancı Paradoksu, daha önce yukarıda Giriş’te de değerlendirilmiştir. Buna göre, bir Giritli şunu
                            demektedir:  “bütün  Giritliler  yalancıdır”.  Bu  iddia  doğru  mudur  yoksa  yanlış  mı?  Konuşan  kişi
                            doğruyu mu söylüyor yoksa yalan mı söylüyor? Eğer doğruyu söylüyorsa o bir yalancıdır ve eğer
                            yalan söylüyorsa doğruyu söylüyordur. Bu nedenle, iddia yanlışsa doğrudur ve eğer doğru ise yan-
                            lıştır.
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65