Page 57 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 57
42 2. Hukukun Eşbiçimli Bir Kuramı: Karşılaştırılan İki Olgu-dizilimi Arasındaki Yapısal …
çimliliğin anahtarının en azından geçici olarak sabitlendiği önceki bir yorumlama eyle-
mine bağlıdır. Bu nedenle, iki olgu grubuna uygulanacak eşbiçimlilik anahtarının seçi-
mi, içsel kategorik yapıyı veya ilgili temel nesneler (varlıklar, şeyler) ve yüklemler
(nitelikler, ilişkiler) arasında geçerli olduğu düşünülen içkin “şeylerin düzenini” de
kapsayan, söz konusu iki olgu bağlamının dışsal biçimlendirme yapısına ilişkin bir karar
vermeyi gerektirir. Benimsenecek eşbiçimlilik anahtarının seçimi, eldeki durum için
diğer tüm eşbiçimli ilişki türlerini dışlayarak yalnızca tek eşbiçimli ilişkiyi mümkün
kılar. Bu nedenle, iki olgu bağlamı arasındaki eşbiçimli bir ilişkinin iddia edilen varlığı,
görev için seçilen belirli eşbiçimlilik anahtarıyla bağlantılıdır.
Eşbiçimliliğin anahtarı değiştirilirse, eşbiçimliliğin başlangıç ilişkisi bozulur ve
bu durumda: (a) eşbiçimliliğin yeni anahtarı uyarınca yapısal benzerlik ilişkisi ge-
çerli olursa, başka türden bir eşbiçimli duruma sahip olabiliriz, (b) Kaarle Makko-
nen’in iddia ettiği gibi terimin doğru anlamında hukuki yorumlama metodolojisine
başvurmanın gerekli olduğu bir hukuki karar verme durumu anlamında, iki olgu-
durumu arasında yaklaşık veya az ya da çok yanlış yapısal benzerlikten daha fazla-
sına sahip olamayabiliriz, veya (c) Makkonen’in düzenlenmemiş bir duruma yönelik
hukuki karar verme düşüncesine atıfla, iki olgu-durumu arasında yapısal benzerliğin
ve hatta semantik eşleşmenin bütünüyle yokluğu söz konusu olabilir. İki olgu-
dizilimi arasındaki eşbiçimli bir ilişkinin doğrulanmasının ya da reddedilmesinin
bile önceden bir yorumlama eylemi gerektirmesi Makkonen tarafından fark edil-
41
memiş gibi görünüyor.
2.5 Hukuki Eşbiçimlilik ve Kurumsal Olgular
2.5 Hukuki Eşbiçimlilik ve Kurumsal Olgular
Biri bir hukuk kuralının olgu-tanımlamasında verilen, diğeri ise dünyada fiilen var olan
ya da olması mümkün olan iki olgu bağlamı arasındaki eşbiçimli bir ilişki, realist bir dil
ve realite anlayışına dayanır. Bununla birlikte, bilimsel veya felsefi anlamda realizm
çoğul bir kavramdır. En az yedi farklı sorun ya da konuyla ilgilenmeyi gerektirebilir: (a)
ontolojik realizm, (b) semantik realizm, (c) epistemolojik realizm, (d) metodolojik rea-
lizm, (e) aksiyolojik realizm, (f) etik realizm ve (g) bilimsel kavram oluşumu ve kuram
41 “Bei der in der Rede stehenden Entscheidungssituation, in der zwischen den gegebenen Tatsachen
und den in einer bestimmten Vorschrift geschilderten Tatsachen Isomorphie herrscht, konzentriert
sich die eigentliche Entscheidungsproblematik auf die Festsetzung der Rechtsfolge. Es ist wichtig
zu beachten, dass es sich dann nicht um Auslegung der Bestimmung handelt, hinsichtlich deren
Isomorphie herrscht. Da Isomorphie gerade das bedeutet, dass die Bedeutung des Rechtsnorm-
satzes, der diese Bestimmung enthält, völlig klar ist, kann natürlich über diese Bedeutung keine
Unklarheit entstehen.” “Verilen olgular ile belirli bir kural hükmünde yer alan olgular arasında eş-
biçimliliğin olduğu söz konusu karar-durumunda, asıl karar-sorunu, hukuki sonucun belirlenmesin-
de yoğunlaşmaktadır. O hâlde meselenin, hükmü hangi eşbiçimliliğin hâkim olduğu açısından yo-
rumlama meselesi olmadığına dikkat etmek önemlidir. Eşbiçimlilik tam olarak bu hükmü içeren
hukuk kuralının anlamının tamamen açık olması anlamına geldiği için bu anlam konusunda elbette
bir belirsizlik söz konusu olamaz.” Makkonen, Zur Problematik der juridischen Entscheidung, s.
108. (İtalik vurgular sonradan eklenmiştir.) Makkonen’in tezindeki ilgili bölümün alt başlığı: “Die
Argumentationstechnik in der Isomophiesituation”, yani “Eşbiçimli Durumda Argümantasyon
Tekniği”dir.