Page 66 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 66
3.2 Tutarlılık Kavramının Araştırılması 51
Bir açıklama yapılırsa, bu, mevcut ifadelerin toplamı ile karşı karşıya olacaktır. Eğer onlarla
uyuşuyorsa onlara katılır; eğer uyuşmuyorsa buna “doğru olmayan” denir ve reddedilir ya da
mevcut bilim ifadeleri karışımı, yeni ifadenin dâhil edilebilmesi için değiştirilir. İkinci karar ço-
ğunlukla tereddütle alınır. Bilimin başka hiçbir “doğruluk” kavramı olamaz.
Yazar aynı zamanda şu hususlara işaret etmiştir :
4
İddialar, “deneyimler” veya bir dünya ya da başka bir şeyle değil, iddialarla karşılaştırılmalı-
dır. Bütün bu anlamsız tekrarlar az ya da çok rafine edilmiş bir metafiziğe aittir ve bu nedenle
kabul edilemez. Her yeni iddia, birbiriyle uyumlu hale getirilmiş olan mevcut iddiaların bütünü
ile karşılaştırılacaktır. Bir iddia, bu bütünlüğe dâhil edilebildiğinde “gerçek” olarak adlandırı-
lır.
Hukuki analizde tutarlılık kuramı, söz konusu iki tür önerme yani bir yandan yorumun
sonucuna ilişkin önermeler, diğer yandan da söz konusu sonuca ulaşmak için gerekçe-
lendirici nedenlere ilişkin önermeler arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. İki olgu-
tanımlaması arasında eşbiçimli bir ilişkinin varlığına haklı olarak itiraz edilirse, eşbi-
çimli hukuk kuramı, hâkimi daha fazla hukuki analiz ve anlamlandırma aracı olmaksızın
eli boş bırakacaktır. Aksine, yorumun tutarlılık kuramı, hâkime veya hukuk alimine
hukuki analiz için çok daha esnek bir entelektüel alet çantası sağlar. Şu anda,
Wróblewski’nin eşit derecede üç parçalı yargısal karar verme kategorileri açısından
hukuki ve rasyonel yargı karar vermeyi ele alıyoruz. Yine de tutarlılık kavramının daha
da detaylandırılması ve mümkünse tanımlanması gerekmektedir.
3.2 Tutarlılık Kavramının Araştırılması
3.2 Tutarlılık Kavramının Araştırılması
3.2.1 Nicel Yaklaşım: “Daha Fazla/ Daha Uzun/ Daha Büyük (...),
Daha Tutarlı Kuram”
Tutarlılık kavramı ne demektir? Daha açık olmak gerekirse, kanunun bilimsel bir kura-
ma uygulandığında nasıl anlamlandırılacağına ve yorumlanacağına dair bir dizi iddia ya
da ortak bir konuyu paylaşan başka herhangi bir dilsel iddia kümesi ne anlama gelir?
Tutarlılık kavramı iki senkronik ve diyakronik tutarlılık kategorisine ayrılabilir. Bir
dizi dilsel iddiada senkronik tutarlılığın varlığı veya yokluğu, zaman sınırlılıklarını ve
söz konusu nesnenin zamanla olası değişimini göz ardı ederek sub speciae aeternitatis
[sonsuzluğun bakış açısıyla] belirlenebilir. Öte yandan, diyakronik tutarlılık kavramı,
geleneğin, tarihin ve zamansal değişimin (veya değişmezliğin) konu üzerindeki etkisini
vurgulamaktadır. Hukuk bağlamında hem senkronik hem de diyakronik tutarlılık kav-
5
ramları önem kazanabilir. Yukarıda tartışıldığı üzere, felsefede tutarlılıkçı bir duruş
tutarlı bir şekilde sürdürülecekse bir dizi dilsel ifadede tutarlılığın varlığı ya da yokluğu,
dünyadaki “dışarıdaki” olgu bağlamlarına atıfta bulunmadan sürdürülmelidir.
4 Coffa, The Semantic Tradition from Kant to Carnap, s. 403’te atıf yapıldığı üzere, Neurath, “Sozio-
logie im Physikalismus” (“Fizikalizmde Sosyoloji”), (italik yazılanlar Neurath’a ait). Karşılaştırma
için: Quine, “Two Dogmas of Empiricism” (“Ampirisizmin İki Dogması”), s. 42-43.
5 Senkronik ve diyakronik tutarlılık kavramları ile ilgili olarak, karşılaştırma için: Peczenik, “Cohe-
rence” (“Tutarlılık”), s. 124.