Page 70 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 70

3.2 Tutarlılık Kavramının Araştırılması                              55

                         çok desteklenirse, kuram o kadar tutarlı olur” (= 2. nokta), veya “Diğer koşullar aynı
                         kalmak üzere, söz konusu kurama ait aynı öncül tarafından desteklenen sonuç sayısı ne
                         kadar fazlaysa, kuram da o kadar tutarlı olur.” (= 4.1 ve 4.2 noktaları) türünden nicel
                         formüller ile yakalanamaz. Fark ettiğim kadarıyla, burada tamamen farklı bir yaklaşıma
                         ihtiyaç vardır.
                            Dahası, tutarlılık kavramı da G. E. Moore’un açık soru argümanına açık bir şekilde
                         maruz  kalmaktadır.  Moore’un  eleştirisinin  temel  hedefi,  Jeremy  Bentham’ın  faydacı
                         toplumsal felsefesindeki gibi örneğin iyiyi en fazla sayıda kişiye getirilen en fazla mut-
                         luluk  miktarı açısından  tanımladıklarında,  kendisine göre  tamamı natüralist yanılgıya
                         kurban giden çeşitli etik kuramlardı. Moore’a göre iyi kavramı, son kertede tanımlana-
                         maz.  Herhangi  bir  natüralist  veya  indirgeyici  olası  “iyi”  tanımı  her  zaman  açık  soru
                         argümanına maruz kalır: şimdi “iyi” kavramını x olarak tanımladığınıza göre, x (gerçek-
                                      16
                         ten) “iyi” midir?
                            Moore’un açık soru argümanından tek kaçış yolu, “iyi” kavramının nihayetinde
                         tanımlanamayan  karakterini  kabul  etmek  ve  daha  sonra,  “iyi”,  “doğru”  ve  “adil”
                         kavramlarının, Oxford dil felsefesi okulu tarafından örneklendirildiği üzere, günde-
                         lik  dilin  farklı  bağlamlarında  veya  durumlarında  meta-düzey dilsel analizine baş-
                         vurmaktır. Gilbert Ryle’ın The Concept of Mind (Zihin Kavramı) [Türkçe çevirisi,
                         çev. Sara Çelik, Doruk Yay. (2011)], Georg Henrik von Wright’ın The Varieties of
                         Goodness (İyiliğin Çeşitleri) ve H. L. A. Hart’ın The Concept of Law (Hukuk Kav-
                         ramı) bu okulun başlıca örnekleridir.  Moore’un açık soru argümanı, niceliklendi-
                                                         17
                         rilmiş veya niteliklendirilmiş terimlerle verilip verilmediğine bakılmaksızın tutarlı-
                         lığın  muhtemel  her  tanımını  doğal  olarak  etkiler.  Böylece,  bu  yol  bizi  çıkmazdan
                         çok uzaklara götürmez.
                            Gördüğüm kadarıyla, tutarlılık kavramının önerilen herhangi bir tanımının geçerlili-
                         ği,  ancak  onun  hukuki  analizde  kullanımı  ve  böyle  bir  analizin  konusu  ile  uyuşması
                         ışığında  değerlendirilebilir.  Bu  açıdan  niteliksel  bir  yaklaşım  çok  daha  iyi  olduğunu
                         düşünüyorum. Sonuç olarak tutarlılık, benimsenen bazı yorumlama anahtarlarının ışı-
                         ğında değerlendirildiğinde, bir diğeri karşısında ortaya çıkan kavramların, önermelerin
                         veya  argümanların  karşılıklı  ilişkilerine  atıfta  bulunarak,  bilimsel  bir  kuramın  veya
                         önermeler kümesinin iç yapısı ile ilgili ilişkisel bir kavramdır. Ronald Dworkin’in hu-
                         kuk  anlayışında  hukuk  ilkelerinin  rolünü  ve  bilim  felsefesinde  benimsenen  Duhem-
                         Quine Tezi’nin Dworkin’in hukuk kuramı üzerindeki etkisini ele aldıktan sonra tutarlılı-
                         ğın (yeniden) tanımlanmasına döneceğim.









                         16   Moore, Principia Ethica (Etik İlkeler), s. 58-72. “‘İyi’, bu durumda, eğer onunla bir şeye ait oldu-
                            ğunu iddia ettiğimiz kaliteyi kastediyorsak, o şeyin iyi olduğunu söylediğimizde, o kelimenin en
                            önemli anlamında herhangi bir tanımı kabul edemez.” Moore, Principia Ethica, s. 61. Natüralist
                            yanılgı ve eleştirisi üzerine, Moore, Principia Ethica, s. 62 ve devamı.
                         17   von Wright, The Varieties of Goodness.
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75