Page 90 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 90

Bölüm 4
                         “Aşikâr ile İrrasyonel Arasında”: Yeni Retorik ve
                         Hukuki Argümantasyon Kuramı














                         4.1  Pragmatizmin Çeşitleri ve Hukuk


                         4.1 Pragmatizmin Çeşitleri ve Hukuk
                         Felsefi pragmatizm, az ya da çok ölçüde herkesin aşağıdaki konulara olan inancı paylaş-
                         tığı bir dizi örtüşen felsefi konumdan oluşur: (a) tüm insan bilgisinin insan eylemine
                         hizmet etmedeki araçsal niteliğine, (b) bilimsel ya da diğer insan topluluğunun, herhan-
                         gi bir olası bilginin geçerliliğinin değerlendirilmesindeki rolüne ve (c) bir kısım düşünce
                         ya da iddianın aslında doğru olduğunun ortaya çıkması durumunda ortaya çıkan sonuç-
                         lara verilen öneme. Felsefi pragmatizm, konsensüse dayalı doğruluk ve bilgi kuramı ile
                         iç içedir. Bilimsel bir kuramın veya bireysel düşüncenin doğruluğunu, toplumda onay-
                         landığının,  kabul  edildiğinin  veya  benimsendiğinin garanti  altına  alındığı  şekliyle  ta-
                         nımlar.
                            Bilim  camiasına  konsensüse  dayalı  doğruluk  kuramı  altında  verilen  önemli  rol,
                         Thomas S. Kuhn’un bilim sosyolojisi ve onun içindeki bilimsel değişim fikri ile uygun
                         bir şekilde gösterilmiştir. Kuhn’un iddiasına göre neyin bilimsel bilgi olarak sayılacağı
                                                                                               1
                         ve neyin böyle bir testi geçemeyeceği konusunda son sözü söyleyen bilim camiasıdır.
                         Bilim, bilimsel ilerlemenin iki ayrı evresinin ardışık ve- bir dereceye kadar - oldukça
                         öngörülemeyen  etkileşimi  içerisinde  gelişir:  normal bilimin  genellikle  daha  uzun  dö-
                         nemleri, geçerli  bilimsel paradigmanın  terk  edildiği ve diğerine  geçildiği  ani bilimsel
                         devrimlerle zaman zaman bozulur. Bu gibi durumlara genellikle, geçerli bilimsel para-
                         digmanın tatmin edici bir şekilde açıklayamadığı bazı dirençli deneysel bulgular veya
                         anormallikler yol açar. Bütün bunlarda, doğruluk ve bilgi kavramlarını tanımlayan bilim
                         camiası olduğundan, bilim camiasının belirli bir rolü vardır.


                         1   Kuhn’un bilim anlayışı, çoğunlukla veya sadece, doğa bilimlerindeki bilgilerle ilgilenir ve beşerî ve
                            sosyal bilimlerin durumunu dikkate almaz. Kuhn’un bilim kuramı anlayışı ve hukuk biliminde veya
                            daha genel anlamda beşerî ve sosyal bilimlerde uygulanabilirliği üzerine Siltala, Oikeustieteen tie-
                            teenteoria (Bilimsel Hukuk  Kuramı),  s.  387-460.  Fransız  felsefeci  Michel  Foucault,  belli  bir
                            épistémè’nin gözetiminde bilgi arkeolojisinde insan bilgisinin toplumsal karakterine dair benzer bir
                            anlayışı savunmuştur. Foucault, Les Mots et les choses. Une Archéologie des sciences humaines
                            (Kelimeler ve Şeyler: İnsan bilimlerinin bir arkeolojisi), [Türkçe çevirisi, çev. Mehmet Ali Kılıç-
                            bay, İmge Kitabevi Yay. (2017)]; Foucault, L’Archéologie du savoir (Bilginin Arkeolojisi), [Türkçe
                            çevirisi, çev. Veli Urhan, Ayrıntı Yay. (2022)]; Siltala, Oikeustieteen tieteenteoria, s. 1 ve devamı.
   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95