Page 95 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 95

80           4. “Aşikâr ile İrrasyonel Arasında”: Yeni Retorik ve Hukuki Argümantasyon Kuramı

                         (l’auditoire universel),  deneysel  bir  olgu  değil,  konuşmacının  eldeki  dava  için  kendi
                         argümanlar  dizisini  ayarlayabildiği  iddia  edilen  öznel bir  düşünce kurgusudur.  Antti-
                         Juhani Wihuri, Aarnio’nun ve Perelman’ın hukuki bir cümlenin hedef kitlesi hakkındaki
                         fikirlerini karşılaştırdığı bir makalede, Perelman’ın evrensel kitle kavramının inşai ka-
                                                       18
                         rakterinin haklı olarak altını çizmiştir :
                            Perelman’ın evrensel kitle kavramında esas olan, onun da argümanlarını sunan konuşmacının bir
                            kurgusu olmasıdır. Konuşmacının evrensel kitlenin neye benzediğine ilişkin kendi fikridir. (...) Be-
                            nim yorumuma göre, Perelman’ın belirttiği üzere evrensel kitleyi idrak etmenin en uyumlu (yani tu-
                            tarlı) yolu, onu gerçekten de konuşmacının bir anlamlandırması olarak görmektir. Hayali bir evren-
                            sel kitle fikri, konuşmacının hem argümanlara hem de vardığı sonuca evrenselleştirilmiş bir nitelik
                            kazandırmak anlamında, evrensel olarak geçerli bir biçimde ileri sürme isteğine dayanır.
                            Wihuri’nin, Perelman’ın evrensel kitle kavramı yorumuna tamamen katılıyorum. So-
                         nuç  olarak,  evrensel  kitle  konuşmacının konuya bağlı bir  düşünce kurgusudur  ve  bu
                         sayed, kendisi tarafından sunulan argümanların içsel rasyonelliğini ve argümantasyon
                         gücünü, muhataplarını, bilimsel bir kuram, felsefi bir duruş, etik bir bakış açısı, estetik
                         üzerine bir duruş veya hukukun nasıl anlamlandırılacağı ve yorumlanacağı konusunda
                         bir  iddiayla  uğraşıyor  olsak  bile,  argümanlarının  geçerliliğine  ikna  edecek  şekilde
                         uyumlulaştırır ve ayarlar.
                                             19
                            Geçerli olan “şeylerin düzenini” oluşturan epistemik, mantıksal- kavramsal, metodolo-
                         jik  ve  diğer  taahhütlerden  ya  da  Michel  Foucault’nun  terminolojisindeki  épistémè’den
                         tamamen âri olacak hukuka ya da esasen itiraz edilen başka bir insan sorgulama nesnesine
                                                           20
                         yönelik olarak hiçbir yerden görüş yoktur.  Perelman’ın evrensel kitle kavramının gerek-
                         tirdiği rasyonellik kavramı, hukuk kavramı gibi ortak dünya görüşünün toplumsal, dilsel
                         ve kültürel arka plan öncülleri ile iç içe olan müzakereci bir uygulamadır. Sonuç olarak,
                                                                                    21
                         insan bilgisinin ve değer bağlılıklarının toplumsal ve kültürel çerçevesinden koparılabile-
                         cek evrensel olarak geçerli bir insan rasyonalitesi kavramı yoktur. Aksine, konuşmacının
                         öznel  bir  düşünce  kurgusu  olarak  ele  alınan  evrensel  kitleye  atfedilen  rasyonellik  türü,
                         çeşitli “sahneler”, çerçeveler, ayarlar, bağlamlar veya akıl ve argümantasyon alanına yak-
                         laşımlar ile değiştirilen sınırlı bir rasyonaliteyi ifade eder. Dahası, evrensel kitle nihayetin-
                         de yalnızca özne ile ilgili bir düşünce kurgusu olduğundan, konuşmacı tarafından tasar-
                         landığı gibi bu kadar çeşitli “sahneler”, çerçeveler, ayarlar, bağlamlar veya argümantasyo-
                         na yaklaşımları için ortak olacak evrensel anlamda geçerli bir kitle yoktur.


                         18   Wihuri, “Auditorion käsitteestä ja auditoriosidonnaisesta argumentaatiosta”, s. 363, 364-365. (İtalik
                            yazılar Wihuri’ye ait olup çevirisi bu çalışmanın yazarı tarafından yapılmıştır) - Karşılaştırma için:
                            Perelman ve Olbrechts-Tyteca, Traité de l’Argumentation, s. 25-30, alt başlık: L’auditoire comme
                            construction de l’orateur.
                         19   Karşılaştırma için: “... l’accord de l’auditoire universel. Il s’agit évidemment, dans ce cas, non pas
                            d’un fait expérimentalement éprouvé, mais d’une universalité et d’une unanimité que se représente
                            l’oratuer (...) L’accord d’un auditoire universel n’est donc pas une question de fait, mais du droit.”
                            Perelman ve Olbrechts-Tyteca, Traité de l’Argumentation, s. 41. (İtalik yazılar orijinal metindir.)
                         20   Hiçbir yerden görüş yerinde aşaması, Thomas Nagel’in aynı başlıktaki kitabından ödünç alınmıştır.
                            Nagel, The View from Nowhere (Hiçbir Yerden Görüş); Foucault, Les Mots et les choses; Siltala,
                            Oikeustieteen tieteenteoria, s. 30-32, 731-732.
                         21   Bir müzakereci uygulama kavramı ile ilgili olarak; karşılaştırma için: Morawetz, “Epistemology of
                            Judging: Wittgenstein and Deliberative Practices” (“Karar Vermenin Epistemolojisi: Wittgenstein
                            ve Müzakereci Uygulamalar”), s. 19-23.
   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100