Page 96 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 96

4.2 Chaïm Perelman’ın Konuşmacının Öznel Bir Düşünce Kurgusu Olarak Evrensel Kitle …   81

                            Perelman’ın evrensel kitle kavramında, iki kurucu unsur (ilki, konuşmacı tarafından
                         evrensel  rasyonellik  uyarınca  takip  edilen,  gökyüzüne  yükselen, öznesiz  evrensellik;
                         ikincisi, çok daha dünyevi olan konuşmacıya bağlı öznellik) arasında içkin, sürekli var
                         olan ve çözülmemiş bir gerilim söz konusudur çünkü böyle bir rasyonellik son kertede,
                         konuşmacının kendi bilişsel yetileri ile kendi tasavvur ettiği şekliyle dilsel, kültürel ve
                                                                22
                         toplumsal sınırlılıkları tarafından belirlenmiştir.  Sonuç olarak, tamamen özneye bağlı
                         bir  rasyonalitenin  tekbenci  unsurları  ve  nesnellik  arayan  rasyonelliğin  daha  evrensel
                         unsurları, Perelman’ın rasyonel, inandırıcı argümantasyon kavramında sürekli, çözüle-
                         mez bir gerilime yerleştirilmiştir.
                            Dahası, evrensel kitle farklı söylem durumları için potansiyel olarak çok farklı gö-
                         rünmektedir. Belirli bir felsefi duruşun hedeflediği evrensel kitle, etik ya da estetik bir
                         savın değerlendirilmesi, Jorge Luis Borges’in imgesel öykülerinin ya da diğer edebiyat
                         çalışmalarının edebi analizi ya da hukukun geçerli hukuk kaynakları ışığında nasıl an-
                         lamlandırılacağı ve yorumlanacağı konusundaki bir iddia için kabul edilenden oldukça
                         farklı olabilir. Görünüşe göre Perelman, evrensel bir kitleye hitap eden bir konuşmacı-
                         nın, yalnızca, yerel ve tarihsel beklenmedik hâllerden oldukça bağımsız olan ilgili za-
                         man dışı ve mutlak argümanlarla sınırlandırılması gerektiğini yazarken, evrensel kitle
                                                                                       23
                         kavramı içerisindeki bu içsel, yerleşik gerilimi tam olarak dikkate almamıştır.
                            Geçerli rasyonellik kavramı, konuşmacı tarafından içselleştirilen toplumsal, dilsel ve
                         kültürel  dünya  görüşünün  diğer  kurucu  bileşenlerine  ve  ayrıca  bilginin  ilgili  yaşam
                                                                                   24
                         alanındaki  özel  ilgisine  bağlı  olarak  çeşitli  rasyonellik  anlayışlarına   yer  açacaktır.
                         Hedeflenen ideal ya da evrensel felsefi argümantasyon kitlesi genellikle oldukça geliş-
                         miş bir “ontoloji duygusu” ve felsefi geleneğe aşinalık anlamına gelirken, bu tür bilgiler
                         genellikle  avukatlardan,  ilahiyatçılardan,  doktorlardan  ya  da  siyaset  bilimcilerinden
                         oluşan bir kitleden beklenemez.
                                                   25
                            Hukuki argümantasyon sonucunun hedeflenen evrensel kitlesinin, bunun karşılığın-
                         da, hukukun kurumsal ve toplumsal kaynakları ve hukuk camiasında benimsenen huku-
                         ki argümantasyon modellerine dair meşru olarak derinlemesine bilgi sahibi olması bek-
                         lenebilir. Dahası, örneğin, (a) görevliler arasında hukuki karar alma yetkisi ve sorumlu-

                         22   Karşılaştırma için: Perelman: “L’auditoire universel est constitué par chacun à partir de ce qu’il sait
                            de ses semblambles, de manière à transcender les quelques oppositions dont il a conscience. Ainsi
                            chaque culture, chaque individu a sa propre conception de l’auditoire universel, et l’étude de ces
                            variations serait fort instructive, car elle nous ferait connaître ce que les hommes ont consideré, au
                            cours de l’histoire, comme réel, vrai et objectivement valable.” Perelman ve Olbrechts-Tyteca, Tra-
                            ité de l’Argumentation, s. 43.
                         23   Perelman ve Olbrechts-Tyteca, Traité de l’Argumentation, s. 41’in en sonunda: “Une argumenta-
                            tion qui s’addresse à une auditoire universel doit convaincre le lecteur du caractère contraignant des
                            raisons fournies, de leur evidence, de leur validité intemporelle et absolue, indépendante de contin-
                            gences locales ou historiques.”
                         24   Karşılaştırma için: “...bir uygulamayı uygulanacak ve yürürlüğe konulacak kurallar sistemi olarak
                            doğru  bulmak  ile  bu  kuralların  kapsamına  giren  belirli  bir  eylemi  doğru  bulmak  arasında  ayrım
                            yapmak gerekir; faydacı argümanlar uygulamalar hakkında soru ile ilgili olarak uygunken, misille-
                            me  argümanları  belirli  kuralların  belirli  bir  durumlara  uygulanmasına  uygundur.”  Rawls,  “Two
                            Concepts of Rules” (“Kurallara Dair İki Kavram”) (1955), içinde: Collected Papers (Derleme Yazı-
                            lar), s. 20-46.
                         25   Karşılaştırma için: Siltala, Oikeustieteen tieteenteoria, s. 628-632.
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101