Page 101 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 101

86           4. “Aşikâr ile İrrasyonel Arasında”: Yeni Retorik ve Hukuki Argümantasyon Kuramı

                            İdeal bir kitle de evrensel veya belirli olabilir. İdeal ve evrensel bir kitle, rasyonel ar-
                         gümantasyonda yer alabilen tüm aydınlanmış kişilerden oluşur. Aarnio’ya göre bu tür
                         bir evrensel kitle kavramı, Perelman tarafından ortaya atılan kitle kavramıdır. Aarnio,
                         yukarıda belirtildiği üzere Perelman’ın argümantasyonda değer-bilişselcilik fikrine bağlı
                         olduğunu savunurken, Aarnio’nun kendisi, göreceli bir değer anlayışını tercih etmekte-
                         dir. Bu nedenle, Aarnio’nun modelinde tam bir argümancı dönüş turundan sonra bile
                         ideal kitlede nihai bir değer konsensüsünün garantisi yoktur. Son olarak, bir ideal ve
                         belirli kitle, bir yandan rasyonel söylem kurallarına bağlı olan, diğer yandan Wittgenste-
                         incı bakış açısıyla ele alınan “yaşam biçimi” terimi anlamında bir ortak yaşam biçimini
                         ve  onun  gerektirdiği  değerleri  paylaşan  kişilerden  oluşur.  Bir  ideal  ve  belirli  kitlenin
                         tüm  üyeleri,  belirli  bir  yaşam  biçimine  bağlı  bir  dizi  ortak  değeri  paylaşırken,  Aar-
                         nio’nun Perelman’a ve onun argümantasyon kavramına atfettiği evrensel değerler var-
                                                                         38
                         sayımına ve bunlarla ilgili nihai fikir birliğine gerek yoktur.
                            Yine de bir (ideal) evrensel kitle ile somut (belirli) kitle arasındaki ayrım mevcut amaç
                         için yeterli görünmektedir. Evrensel kitle, Aarnio tarafından önerildiği gibi daha nesnelci
                         biçimde değil, yukarıda Perelman (ve Wihuri) tarafından önerilen yapıcı ve özneye uyum-
                         lu biçimde tanımlanırsa her zaman için ideal bir kitledir. Sonuç olarak, değerler ve yorum
                         ile bağlı anlamlar üzerinde nihayetinde yakınsayan bir fikir birliği varsayımı, daha müsa-
                         mahalı  bir  evrensel  kitle  kavramı  lehine  gevşetilebilir.  Evrensel  izleyici,  Perelman’ın
                         kendisinin de önerdiği üzere, konuşmacının zihninde, onun tarafından argümantasyon için
                         bir referans olarak kullanılan öznel bir düşünce inşası olarak tanımlandığında  ideal ya da
                                                                                      39
                         somut bir evrensel kitle arasındaki ayrım bulanıklaşır ve yıkılır: Bu, konuşmacının öznel
                         bir düşünce inşasından başka bir şey olmadığından, evrensel kitlenin kavramsal sınırları,
                         konuşmacının kendisinin söz konusu geçerli sosyo-kültürel rasyonellik anlayışı ışığında
                         tanımlamasıdır. Ayrıca, diğer taraftan, bir somut kitle her zaman için bir belirli kitle oldu-
                         ğundan, somut kitle ile belirli kitle arasındaki ayrıma da gerek yoktur.
                            Gördüğüm kadarıyla, Aarnio’nun Perelman’ın yeni söylemindeki değer-nesnelcilik
                         ya da değer-bilişselcilik konusundaki argümanı, Perelman’ın konuyla ilgili yazılarında
                         yeterli  desteği  bulamamaktadır.  Aslında  böyle  bir  kavram,  Aristotelesçi  bir  retoriğin
                         temel  felsefi  öncüllerine  ve  niyetlerine  ters  düşecektir.  Yunan  filozofun  retorik  fikri,
                         biçimsel mantık ve matematiğin “a = a” veya “[(a  b) ve (b  c)] -> (a  c)” türün-
                         den totolojilerinden ve analitik gerçeklerinden farklı olarak, tanım gereği doğru ya da
                         doğru olmayan türden öncüllerle ve bunlara dayanan çıkarımlarla uyumludur. Benzer
                         şekilde,  Aristotelesçi  söylemin  iddiaları,  Descartes’ın  ünlü  çıkarımı  cogito, ergo  sum
                         (düşünüyorum, öyleyse varım) gibi rasyonalist ya da sezgisel bir felsefenin kendiliğin-
                         den aşikâr biçimde geçerli, sezgisel ve a priori doğrularından ve felsefi bir görüngübili-
                         minin  ya  da  rasyonalist  doğal  hukuk  felsefesinin  kendiliğinden  aşikâr  mantıksal-
                         kavramsal gerekliliklerinden ayrılmaktadır.  Dahası, yeni retoriğin kapsamı, doğa bi-
                                                            40

                         38   Aarnio, Laintulkinnan teoria, s. 282-283.
                         39   Perelman ve Olbrechts-Tyteca, Traité de l’Argumentation, s. 25-30. L’auditoire comme construc-
                            tion de l’orateur.
                         40   Doğal hukuk felsefesinin kendiliğinden aşikâr doğrularına ilişkin olarak, karşılaştırma için: Finnis,
                            Natural Law and Natural Rights (Doğal Hukuk ve Doğal Haklar), s. 64-65: “Bilginin iyiliği kendi-
                            liğinden aşikârdır, açıktır. Gösterilemez, ancak aynı şekilde gösterilmesi gerekmez.” Karşılaştırma
                            için: Finnis, Natural Law and Natural Rights, s. 85:
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106