Page 103 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 103

88           4. “Aşikâr ile İrrasyonel Arasında”: Yeni Retorik ve Hukuki Argümantasyon Kuramı

                         ve belki de Aristotelesçi retoriğin ayırt edici bir işareti olsa bile müzakerenin sonucuna
                         ilişkin nihai belirsizlik ve anlaşmazlık için de bir mantık alanı kalmayacaktır.
                            Mantık ve matematiğin totolojik veya analitik doğruları, Réné Descartes’in cogito,
                         ergo sum (düşünüyorum, öyleyse varım) ifadesinin sezgisel, a priori doğruları ve rasyo-
                         nalist  felsefenin  kendiliğinden  aşikâr  olan  diğer  doğruları,  görüngübilimsel  felsefenin
                         mantıksal-kavramsal ve metafizik öncülleri ve doğal hukuk felsefesinin insan doğasına
                         ve insan toplumuna ilişkin aynı derecede kendiliğinden aşikâr [per se nota (tabi olarak)]
                         doğruları, hepsi, Aristoteles’in pratik akıl yürütmenin anlayışlarını, inançlarını ve değer-
                         lendirmelerini, konuyla ilgili kesin bilgiye erişimi olmayan bir lehte ve aleyhte mahke-
                         mesine tabi kılma fikrinden kaçındığını iddia etmektedir. Biçimsel olarak geçerli tüm-
                         dengelim mantığının Aristotelesçi ya da Perelmancı retoriğin beslediği kesinliğin hemen
                                                            43
                         altındaki bir akıl yürütmeye ihtiyacı yoktur :
                            Aşikâr olan şey, aynı zamanda mutlaka doğrudur ve bu şekilde hemen tanınabilir. Aşikâr bir
                            önermenin bir kanıta ihtiyacı yoktur çünkü böyle bir kanıt, kendileri aşikâr olan bir dizi öncül-
                            den aşikâr olmayan bir şeyin gerekli bir çıkarımından oluşacaktır. - Böyle bir sistemde argü-
                            mantasyona yer yoktur.
                                                                                               44
                         Bu nedenle, retorik alanı, “aşikâr ve irrasyonel arasında” uzanan mantıksal alanı kaplar.
                         Başka bir deyişle, bir yandan biçimsel mantık ve matematiğin analitik doğruları ve görün-
                         gübilim ve doğal hukuk kuramının kendiliğinden aşikâr doğrularıyla, diğer yandan irras-
                         yonel duygular, tutkular ve akıl alanının ötesinde bulunan diğer olgularla sınırlı, mantık-
                         sal-kavramsal bir alanda yer almaktadır. Hem eski hem de yeni retorikte, benzer şekilde,
                         uğraştığımız şey, konuşmacının zihninde inşa ettiği, mevcut kitle için evrenselleştirilebile-
                         cek rasyonellik düşüncesini yansıtan bir evrensel kitle kavramı ışığında yeterli, haklı ya da
                         makul olandan başka bir şey değildir. Aarnio’nun felsefi duruşunun aksine, Perelman’ın
                         evrensel kitlesi, hukuki argümantasyonun belirsizliğini içermesi ve bir ars disputatione’de
                         sosyal ve kültürel değerlerin çeşitli yorumlarına açık olması nedeniyle, iddia edilen değer-
                         konsensüs,  değer-bilişselcilik  veya  değer-nesnelciliğin  nihayetinde  yakınsayan  etkisine
                         yer vermeyecektir. Bu itibarla, evrensel kitle, hukuki ya da ahlaki argümantasyonda kap-
                         sayıcı bir fikir birliği için bir teşviği barındırmak yerine, her zaman için farklı, muhteme-
                         len fikir ayrılığına neden olan argümanlara yer bırakacaktır.

                         4.4  Yeni Retorik ve Alternatifleri

                         4.4 Yeni Retorik ve Alternatifleri
                         Hukuka ilişkin konulara Aristotelesçi ve Perelmancı yaklaşım, yukarıda ele alınan eşbi-
                         çimli kuram ve tutarlılık kuramı için oldukça uygulanabilir bir alternatif sunmaktadır.
                         Tutarlılık  kuramı  gibi  retorik  anlatım  da  bir  hukuk  normunun  belirli  bir  olgu-
                         tanımlaması  ile  dünyada  fiilen  gerçekleşen  olgu  bağlamı  arasındaki,  eşbiçimli  hukuk
                         modelinin kabul edeceği şekilde, bir eşbiçimli ilişki kavramını reddeder. Benzer şekilde,

                         43   Perelman “Une théorie philosophique de l’argumentation”, s. 248: “Ce qui est évident est, à la fois,
                            nécessairement vrai et immédiatement reconnaissable comme tel. La proposition évident n’a pas
                            besoin de preuve, la preuve n’étant qu’une déduction nécessaire de ce qui n’est pas évident à partir
                            de thèses évidents. - Dans un tel système, il n’y a nulle place pour l’argumentation.” (Bu çalışmanın
                            yazarı tarafından çevrilmiştir.)
                         44   Fransızcası:  entre l’évident et l’irrationnel.  Perelman  “Une  théorie  philosophique  de
                            l’argumentation”, s. 255’in sonunda.
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108