Page 106 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 106
2.6 Adalet Kuramlarında Tartma Örnekleri 87
biliyetlerin dağılımındaki şansını, zekâsını, gücünü ve benzeri şeyleri bilmemesi-
dir. Bu durum, hiç kimsenin ilkelerin seçimi bakımından doğal şans veya sosyal
koşulların olumlu olmasının sonucu olarak avantajlı veya dezavantajlı olmaması-
nı sağlar” (Rawls 1971, 12).
d. Bazı bilgiler. Cehalet perdesi tüm bilgileri ortadan kaldırmaz. Ele alınan bireyler,
görevlerinin toplumun örgütlenmesi için ana ilkelerin seçimini yapmak olduğunu
bilirler. Ayrıca kendilerine ait hangi çıkarları korumaları gerektiğini de bilirler (kar-
şılaştırma için: Rawls 1971, 136 ve devamı). Ancak kendi özel durumları hakkında
hiçbir şey bilmedikleri için bu çıkarları çok soyut bir şekilde kavramaları gerekir.
Sonuç olarak, seçilen adalet ilkeleri herhangi bir menfaatin dağıtımıyla değil, yal-
nızca özgürlük ve fırsat, gelir ve zenginlik ve her şeyden önce öz saygı gibi bazı
temel menfaatlerle ilgilidir (karşılaştırma için: Rawls 1971, 440 ve devamı).
4. Rawls’a göre başlangıç konumundaki bireyler aşağıdaki ilkeleri seçeceklerdir:
“1 Her bir kişi, herkes için benzer bir özgürlük sistemiyle uyumlu olan, en kapsamlı
ve bütünsel bir eşit temel özgürlükler sisteminde eşit hakka sahip olmalıdır...
2 Toplumsal ve ekonomik eşitsizliklerin her ikisi de:
a. adil paylaşım ilkesiyle uyumlu olacak şekilde en az avantajlı durumda olanın en
fazla yararına olacak şekilde ve
b. adil fırsat eşitliği koşullarıyla, herkese açık görev ve konumlara bağlı olacak şe-
kilde düzenlenecektir” (karşılaştırma için: Rawls 1971, 302).
Fikrimce, İkinci İlke, kuramın politik noktasını ifade etmektedir: En az avantajlı
durumda olanı korumak adildir.
5. Ayrıca başlangıç konumundaki bireyler, aşağıdaki öncelik kurallarını kabul edecek-
lerdir. Birinci ilke “sözsel olarak” (koşulsuz şekilde) ikincisinden önce gelir ve ikin-
cisi “sözsel olarak” verimlilik, zenginlik vb.den önce gelir (karşılaştırma için: Rawls
1971, 302-303). Ancak bu durum, her türlü özgürlüğün ikinci ilkeden öncelikli oldu-
ğu anlamına gelmez. Durum böyle olsaydı, ikinci ilke zorunlu yeniden dağıtımı des-
tekleyemezdi. Böyle bir yeniden dağıtım, menfaatleri ellerinden alınan kişilerin öz-
gürlüklerini kısıtlamalıdır. Rawls zorunlu yeniden dağıtımı açıkça kabul ettiğinden,
birinci ilkesiyle genel olarak özgürlüğü değil, yalnızca ifade özgürlüğü, vicdan öz-
gürlüğü vb. belirli bireysel özgürlükleri korumayı amaçlamış olmalıdır (karşılaştırma
için: Simmonds 1986, 48-49).
6. Bu ilkeler ve öncelik sıralamaları adaleti tanımlar. Rawls adaletin en yüksek değer
olduğunu da iddia ettiği için hak fikrini de tanımlarlar. “Hak”, “iyi”den önce gelir (31
ve devamı). Bu kavramlardan ikincisi, farklı bireyler arasında belirli farlılıklar olması-
na izin verir (birincisi ise vermez); karşılaştırma için: Rawls 1971, 446 ve devamı; kar-
şılaştırma için: “bu anlayışın Kantçı kökleri” ile ilgili olarak Rawls 1980, 515.
Bununla birlikte, Rawls’un kuramı, bir adalet kuramında tartma ve dengelemenin
büyük rolünü ortaya koyan itirazlara açıktır.
1. Kuramın başlangıç noktası hem eşitliğin asıl konumu hem de makul adalet ilkeleri
ile ilgili bir dizi ilk varsayımdan oluşur. Bu ilk varsayımlar daha sonra “yansımalı