Page 111 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 111

92                                               2. Ahlaki Yargıların Rasyonelliği

                            Diğer taraftan, ilgili kişilerin özgür iradesine dayalı olan mükemmel bir pazar, her-
                         kesin özgür bir seçim yapma, başka bir anlatımla kaynaklarını tam olarak istediği malla-
                         rı satın almak için kullanma konusunda eşit şansa sahip olmasını teşvik ederken, her-
                         hangi  bir  yeniden  dağıtım  mekanizması,  kişiye  karar  vericilerin  kendisi  için  seçtiği
                         malları verir.
                         5.  Nozick, bu düşünceleri bireyler ve devlet arasındaki ilişkiye uygulamak için aşağı-
                            dakileri savunmuştur (Nozick 1974, 88 ve devamı):
                            a.  Farazi bir doğal durumda veya bir anarşi durumunda, hiçbir kurum kişinin özgür-
                              lüğünü kısıtlamaz.
                            b.  Doğal durumun, örgütlü bir topluma dönüşmesi gerekmektedir. Nozick, bu dönü-
                              şüme aşağıdaki kısıtlamaları getirmektedir: (ba) Çeşitli kişilerin çıkarcı ve rasyo-
                              nel eylemlerinin bir sonucu olmalıdır ve (bb) belirtilen adalet ilkelerinin herhangi
                              bir şekilde ihlalini içermemelidir. Başka hiçbir ahlaki kısıtlama getirilmez.

                            c. Bu durumda, insanlar anarşinin neden olduğu çeşitli risklere karşı koruma sa-
                              tın almak zorunda kalacaklardır. Böylelikle bir dizi koruyucu kurum gelişe-
                              cektir. Bunların doğal bir şekilde seçilimi, daha sonra baskın bir koruyucu ku-
                              rumun ortaya çıkmasına yol açacaktır. Bu kurum, “ultra minimal” bir devletle
                              aynı olacaktır. Bu aşamada, bazı insanlar korunmasız  kalacaktır. Ancak ko-
                              ruma  satın  alamayan  insanlara  bir  miktar  fon  sağlamak  için  ultra  minimal
                              devleti idare eden kişilerin vergi düzenlemeleri getirmeleri ahlaki açıdan ge-
                              rekli olacaktır. Ayrıca korunmak istemeyen kişiler için satın almaları da gere-
                              kecektir. İnsanlar gerçekte ahlaken yapmaları gereken şeyleri yapacakları için
                              herkese minimum koruma sağlayan, ancak bir başka şekilde menfaatlerin ye-
                              niden dağıtımını yapmayan bir minimal devlet gelişecektir (Nozick 1974, 149
                              ve devamı).
                         6.  Buradan hareketle, menfaatlerin kapsamlı bir yeniden dağıtımını gerçekleştiren mo-
                            dern refah devletini değil, yalnızca minimal devleti haklı gösterebiliriz.
                            Bununla birlikte, Nozick’in kuramının adaletle ilgili çeşitli hususların tartılması ve
                         dengelenmesinin önemini ortaya koyan aşağıdaki itirazlarla yüzleşmesi gereklidir.
                         1.  Şüphesiz, bir kişi, emeğinin tam değerini hak eder. Ama neden “emeğini harmanla-
                            dığı” nesnenin (ör. demir, petrol ve gaz gibi kullandığı doğal bir kaynağın) tamamı
                            üzerinde hak sahibi olsun? (karşılaştırma için: Simmonds 1987, 56 ve devamı.) No-
                            zick, bunun sonucunda hiç kimsenin bir kayba uğramaması hâlinde, nesnenin tama-
                            mının edinilmesinin adil olduğu yanıtını verebilir. Ancak bu cevap “tarihsel hak sa-
                            hipliği” ilkeleriyle bağlantılı olmayan, bağımsız nitelikteki bir hususu ortaya çıkar-
                            maktadır. Bu tür hususlar da gerçekten dikkate alınmalıdır. Ancak bunların ağırlığı
                            bir tartma ve dengeleme eylemiyle belirlenmelidir.
                         2.  Nesnelere,  üretim  sürecinde  birbirine  bağımlı  olan  bireylerin  eylemleriyle  incelik
                            kazandırılır.  Sonuç  olarak,  adil  edinme  ilkesi  sadece  bireysel  değil,  aynı  zamanda
                            kolektif  mülkiyet  için  de  geçerlidir.  Dolayısıyla  kişinin  özel  mülkiyet  seçeneğinin
                            Nozick’inkinden başka temellere dayanması gereklidir. Her iki mülkiyet sistemine
                            yönelik lehte ve aleyhte argümanların tartılmasına dayandırılması akla yatkındır.
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116