Page 112 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 112
2.6 Adalet Kuramlarında Tartma Örnekleri 93
3. Zor bir soru, çoğu nesne hâlihazırda başkaları tarafından edinildikten sonra toplu-
mun doğan veya göç eden yeni üyeleriyle ilgilidir. Bunlar hiç mülkiyete sahip ol-
mamalı mıdır? Yoksa yeniden dağıtıma izin mi verilmelidir? (karşılaştırma için: ör.
Steiner 1977, 151). Yeniden dağıtımın adil olduğu ölçü nedir? Bu sorunun yanıtlan-
ması elbette çeşitli hususların tartılmasını ve dengelenmesini gerektirir.
4. “Ultra minimal” devlet neden minimal bir devlete dönüşmek zorundadır? Şüphesiz,
ultra minimal devleti idare eden kişilerin, korumayı satın alamayanlar için bir miktar
fon sağlamaları ahlaki açıdan gerekli olacaktır. Ayrıca korunmak istemeyen kişiler
için satın almaları da ahlaki açıdan gerekli olacaktır. Peki Nozick, bu kişilerin ahla-
kın gereğini yapacaklarını nasıl bilebilir? (karşılaştırma için: Pettit 1980, 98 ve de-
vamı). Ana hatlarıyla belirtilen bu gelişim, aslında bazı insanların hiçbir hakka sahip
olmadığı bir toplum ortaya çıkarabilir. Nozick’in bunun gerçekleşmeyeceğine dair
hipotezi, belki de ahlaki görüşünden etkilenmiştir. Şüphesiz, böyle bir toplum ada-
letsiz olacaktır. Ancak şunu eklememe izin verin: Bu ahlaki görüşü gerekçelendir-
menin en iyi yolu, kimi “tarihsel”, kimi ise “modele dayalı” bir dizi etik hususu
tartma ve dengeleme eylemi yapmaktır.
Nozick’in kuramı, adaleti, bazı insanların “emeğini [bazı nesnelerle] harmanlaması”,
bu nesneleri gönüllü olarak başkalarına devretmesi, bir tür koruma satın alması ve diğer
benzeri olgusal gerçekler gibi tarihsel bir sürecin sonucu olarak tanımlar. Bu durumda,
bu ifade Moore’un “açık soru argümanı” aracılığıyla eleştirilebilir: “Elbette, tüm bu
olgusal gerçekler meydana gelmiştir ama sonuçta ortaya çıkan toplum adil midir?” Bu
soru anlamlı olduğuna göre, adalet bu olgusal gerçeklerle özdeş olamaz. Bunların ne-
densel sonucu ile de özdeş olamaz.
Şüphesiz, adalet ile çalışmaya saygı ve özgür sözleşmeler gibi idealler arasında bir
bağlantı vardır. “S toplumunun örgütlenmesi adildir” ifadesi, “S, üretken çalışma ve
gönüllü anlaşmalardan oluşan bir tarihsel süreç vasıtasıyla gelişmiştir” ifadesiyle benzer
bir anlama sahiptir. Ancak bu ifadelerden ikincisi, birincisiyle özdeş değildir. Adalet
ayrıca örneğin toplumun yeni doğan ve yeni gelmiş olan üyeleriyle ilgili diğer hususlara
da dikkat edilmesini gerektirir. Kişi, nihai olarak kişinin iradesine, duygularına ve hisle-
rine bağlı olan bu tür çeşitli hususları tartma ve dengeleme eylemi gerçekleştirmelidir.
Sonuç olarak, Nozick’in kuramının hem kuramsal hem de pratik bir anlamı vardır.
Bunlardan ilki, adalet ile çalışmaya ve serbest sözleşmelere saygı gösterilmesi arasında-
ki bağlantı ile ilişkilidir. İkincisi, bunları ve ahlaki açıdan önemli diğer hususları tartma
ve dengeleme rolüne bağlıdır.
2.6.4 Adalet Üzerine Bazı Son Sözler
Farklı bireylerin hangi değerlere sahip olması gerektiği, ne tür muamele görmeleri ge-
rektiği vb. arasında gerekçelendirilebilir bir ayrım yapma amacı taşıyan durumlar hariç
tutularak, en genel kapsamlı adalet fikri hakkında çok az şey söylenebilir. Bu amaç,
Romalıların kişinin kendisine ait olan ile başkalarına ait olan arasında yaptığı ünlü ay-
rımın geniş bir şekilde yorumlanmasına karşılık gelir. Adalet, herkese kendine ait olanı
vermek hususunda sürekli ve daimî bir istektir (Iustitia est constans et perpetua volun-