Page 123 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 123

104                                          3. Hukuki Muhakemenin Rasyonelliği

                         lık,  haksız  fiil  hukukunun  nihai  amacı  olarak  kabul  edilebilir  mi?  Bu,  belli  değildir.
                         Örneğin zarardan önce var olan duruma geri getirmenin veya zararların adil bir şekilde
                         dağıtılmasının tazminatın bağımsız hedeflerini oluşturduğu görüşü, herhangi bir muha-
                         keme olmaksızın reddedilemez (karşılaştırma için: Hellner 1972, 321 ve devamı).
                            O hâlde, bir şeyin tazminatın nihai hedefini oluşturduğu sonucuna nasıl varılabilir?
                         Kişi,  muhakemeyi  kendi  sezgisel  yargısından,  başkalarının  düşüncelerinden  yaptığı
                         alıntılardan  veya  dil  kullanımının  bir  tanımlamasından  daha  fazlasıyla  desteklemek
                         istiyorsa,  haksız  fiil  hukukunu  terk  etmeli  ve  daha geniş  bir yelpazedeki  genel  ahlak
                         kuramlarını aramalıdır. Haksız fiil hukuku, hukuk düzeninin bir parçasını oluşturur ve
                         bu düzen, toplumsal yaşamı düzenleyen karmaşık normlar kümesinin yalnızca bir bile-
                         şenidir.  Bu  nedenle  tazminatın,  insan  yaşamının  diğer  alanlarıyla  bağlantılı  olmayan,
                         tek bir nihai amaca sahip olması olası değildir. Aksine, kişinin, haksız fiil hukukunun
                         amacına ilişkin görüşünü savunması gereklidir. Önceki duruma geri getirme, zararların
                         dağıtılması, önleme vb. tazminatın bir hedefi olabilir, çünkü bunlar, insan tercihlerinin
                         yerine getirilmesi, bazı toplumsal uygulamaların teşvik edilmesi, adalet vb. nihai hedef-
                         lerin yerine getirilmesine yardımcı olmaktadır (karşılaştırma için: bölüm 2.5.2). Dolayı-
                         sıyla tazminin amaçlarına ilişkin muhakemenin haksız fiil hukukunda sona erdirilmesi
                         şart değildir. Bu muhakeme, haksız fiil hukukunun sınırları dışında da devam edebilir
                         ve muhakemenin ilk sona erdirildiği yer, ahlakın temellerine yaklaşıldığı nokta olmalı-
                         dır. Hukuki sorunların “ardında”, yukarıda 2. bölümde açıklanan, tüm karmaşıklığıyla
                         ahlaki muhakeme bulunur. Bu şekilde, hukuki muhakeme, ahlakın hem uygulamalı hem
                         de  duygusal  ve  keyfi  bileşenleri  ile  mantıksal/dilsel,  esas/destekleyici  ve  söylemsel
                         rasyonelliğin tüm unsurlarını “miras alarak” keyfiliği kısıtlar.



                         3.1.5  Hukuki Otorite Dayanaklarına Bir Örnek. Emsal Kararlara
                                İlişkin Kısa Açıklamalar


                         Kanunlar, hukukun diğer kaynakları ve muhakeme normları gibi hukuki otorite daya-
                         nakları göz ardı edilirse, örneğimizin analizi eksik olacaktır. Böylelikle hukuki muha-
                         kemede, ahlak alanında olduğundan daha kapsamlı bir dizi öncüle erişilebilir. Bu olgu-
                         sal gerçeklik, diğer koşullar aynı kalmak üzere, hukukun kaynaklarının yüksek değiş-
                         mezlik düzeyi ile birlikte keyfilik üzerinde ek bir kısıtlama oluşturur. Daha kapsamlı bir
                         dizi  öncül  tarafından  desteklenen  hukuki  sonuçlar,  daha  yüksek  bir  esas/destekleyici
                         rasyonellik derecesine sahiptir. Bu nedenle, kararların öngörülebilirliğini teşvik ederek,
                         karmaşık hukuki güvenlik görüngüsünün önemli bir bileşenini oluştururlar; yukarıdaki
                         bölüm  1.4.1  ile  karşılaştırın.  Hukukun  kaynakları  sorununa  daha sonra döneceğim.
                         Burada  yalnızca,  birçok  emsal  kararın  yeterlilik  sorununu  ve  koruma  amacına  ilişkin
                         bazı yaklaşımları ele aldığına işaret edilebilir.
                            İkinci soruyla ilgili olarak, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki emsal kararlardan alıntı
                         yapılabilir: NJA 1950 s. 610, NJA 1962 s. 799, NJA 1968 s. 23, NJA 1974 s. 170 ve
                         NJA 1976 s. 458.
                            Bununla birlikte, farklı emsal kararlar, uyumsuz normları destekleyebilirler. Bu du-
                         rumda, bunları yorumlayan kişi, tartma ve dengeleme yaparak, diğerlerinin yanı sıra,
                         emsal kararların ağırlığını karşılaştırmalıdır.
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128