Page 122 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 122
3.1 Hukuki Muhakeme Desteği. Giriş ve Bir Örnek 103
yapısı için temel olan nihai bir nedene ulaşılması gereklidir. Bu nihai neden, herhangi
bir muhakeme olmaksızın varsayılmalıdır. Kişinin muhakemeye devam etmesi duru-
munda “nihai” neden nihai olmayacaktır.
Bu şekilde, bir muhakeme, keyfi bir varsayımla sona erer. Tartmanın nihai nedeninin
duyguları, iradeyi vb. içerdiğini varsayıyorum; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 2.4.5.
Er ya da geç, yeterliliğe dair bir yargıda bulunan bir hukukçu, iradesinin ve duygula-
rının etkisi altında, bazı kuramları “almak” ve diğerlerini göz ardı etmek durumundadır.
Örneğin zararın artması olasılığının ve öngörülebilirliğin önemine dikkat çeker. Aka-
binde, zararın uzaklığı kuramı veya temel etken kuramı gibi diğer normatif kuramları
dikkate almamaya karar verir.
V. Yeterlilik kuramlarının içerdiği, “bu tür bir zarar”, “daha erdemli bir kişi”, “zararın
fazla uzak bir nedeni” veya “zararın oluşmasında yeterince önemli bir etken” gibi
belirsizliğiyle ünlü terimlerin kesin bir yorumu yapıldığında, başka tür bir tartma ve
dengeleme gereklidir. Örneğin bir trafik kazasının “ekonomik kayıp” olarak tanım-
lanan bir sonuca yol açacağını öngörmek kolaydır, ancak “geçici olarak işten çıkarı-
lan çalışanlara maaş ödenmesi sonucunda ekonomik kayıplara” yol açılabileceğini
öngörmek güçtür.
Dolayısıyla yeterli nedensellik kavramının kesin bir yorumunu “almaktan” oluşan
hukuki faaliyet, bazı kuramsal önermeleri, bir eylemin veya bir kişinin ahlaki olarak iyi
olduğu sonucunun nedenleri olarak “almaktan” oluşan ahlaki bir faaliyet ile bir derece-
de benzerlik göstermektedir.
3.1.4 Hukukta Somut Nedenlere Bir Örnek. Korumanın Amacı.
Ahlaki Kuramların ve Ölçütlerin Etkisi
Belirli bir düzeye kadar, akla gelen yeterlilik ölçütleri arasında yapılan seçime gerekçe
olarak ahlaki nedenler önerilebilir. Ayrıca bir kişinin, bir zarara yeterli derecede neden
olmasına rağmen söz konusu zararı tazmin etmeyeceği sonucuna varmak için ahlaki
nedenler bulabilir. “Koruma amacı” (Schutzzweck) kuramına göre, haksız fiili işleyen
kişi, yalnızca söz konusu normun korumayı amaçladığı zarar nedeniyle sorumludur.
Schutzzweck, yeterlilikten farklı olan, ilave bir sorumluluk koşuludur (karşılaştırma için:
Peczenik 1979, 299 ve devamı).
Tazminatın amacı, bir trafik kazasının, geçici olarak işten çıkarılan çalışanlara maaş
ödenmesi sonucunda ekonomik kayba yol açtığı durumu kapsar mı? Bu soruyu yanıtla-
yan açık bir kural yoktur. Bazı ahlaki yargılar da dâhil olmak üzere çeşitli hususların
tartılması ve dengelenmesine dayanılması gerekir.
Ahlaki muhakemenin ne kadar karmaşık olduğunu gördük. Diğer hususlar bir yana,
tartışmasız olarak kabul edilen genel bir ahlaki iyilik kuramı bulmak zordur. Peki, en
azından haksız fiil hukukunu düzenlemesi gereken normatif bir kuram bulunabilir mi?
Diğerlerinin yanı sıra, Calabresi’ye (1970; çalışmanın birçok yerinde) göre haksız fiil
hukuku, kişileri zarar vermekten caydıracak şekilde düzenlenmelidir. Amaç, zararın tüm
masraflarını zarara neden olan kişiye yüklemek değil, başkalarını zarar vermemek ko-
nusunda etkileyebilecek konumda olan kişileri sorumlu kılmaktır. Peki genel caydırıcı-