Page 147 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 147
128 3. Hukuki Muhakemenin Rasyonelliği
lar tartışmalıdır. Belki de Popper’ın bilimi yanlışlama olasılığıyla birleştiren kuramının,
kendisinin yanlışlanamaz olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Popper’ın metodolojik
kuralları gibi nihai felsefi ifadeler, özel bir niteliğe sahiptir. Bunlar birer hipotez değil,
test etme niyeti olmaksızın doğru kabul edilen varsayımlardır. Bunları, çürütülmesi
mantıksal çelişkiler yaratacak olan analitik tezlerin akla yatkın yorumları olarak sunmak
da beklenebilir. Nihai gerekçelendirmeye ilişkin olarak karşılaştırma için: Apel 1976 b;
Kuhlmann 1985, 60 ve devamı; Apel 1986.
Pratik ifadelerin yanlışlanması fikri aşağıdaki sorunlarla karşı karşıya kaldığından,
makul destek kuramı, ahlaki ve hukuki görüşlerin yanı sıra pratik görüşlerle ilgili olarak
da tercih edilmelidir.
1. Pratik ifadelerin doğruluğu ve yanlışlığından bahsedilip bahsedilmeyeceği açık de-
ğildir. Bu durumda, kişi bunları nasıl yanlışlayabilir; bunların yanlış olduğunu nasıl
kanıtlayabilir? Karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 3.3.3 ve aşağıdaki bölüm 4.2.6.
2. Pratik muhakemede tartmanın rolü, yanlışlamacılıkla uyumlu değildir. Her tartma
eylemi, nihai olarak, kişinin belirli bir durumda tercih ettiği yanlışlanamaz bir varsa-
yıma dayanır; karşılaştırma için: aşağıdaki bölüm 2.4.5.
3. Hukuki muhakeme pratiğinin hangi bileşeninin, bir kuramın yanlış olduğunun kanıtı
olarak gözlemsel veriler sunmaya benzerlik gösterdiği net değildir. Elbette hukuki
gözlemler ve hukuk kuramları arasında bazı sınır çizgileri belirlenebilir, ancak bu
çizgiler hiçbir şekilde doğa bilimlerindeki kadar keskin ve net değildir. Bu olgusal
gerçeklik, Popper’ın kuramının hukuka uygulanmasını zorlaştırmaktadır.
Karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 3.3.3. Belirli bir bakış açısından, hukukun kaynak-
ları gözlemsel verilerle benzerlik göstermektedir. Ancak hukuki veriler; örneğin incele-
nen davada uyuşmazlığa konu olan olgusal gerçekler, yasa koyucunun ve diğer bazı
kişilerin bazı değer ifadelerini anlatması olgusal gerçeği vb. çeşitli olgusal gerçekler
hakkında da bilgi içerir. Söz konusu hukuki muhakemeyi gerçekleştiren hukukçu tara-
fından dile getirilen değer ifadeleri ve normatif ifadeler de gözlemsel veriler bildiren
önermelere belirsiz bir benzerlik göstermektedir.
4. Öte yandan, ahlaki ve hukuki muhakeme pratiği; neden gösterme, nedenler için
neden gösterme vb. ile ilgili birçok örnek sunmaktadır. Bu nedenle makul destek
modeli için son derece uygundur.
3.3.9 Hukuki Muhakemenin Temel Gerekçelendirme Sorunu
Yukarıda ana hatlarıyla açıklanan makul destek ve hukuk paradigması kuramı, hukuki
muhakemenin derin gerekçelendirilmesi sorununu daha iyi anlamayı mümkün kılar.
“Gerekçelendirme” bir sonuca varmak için yeterli nedenler sunmak olarak tanımlanır.
Ancak hangi nedenler yeterli kabul edilmelidir? Bir hukukçu için yeterli olan nedenler,
bir ahlakçı, bir siyasi muhalif, bir felsefeci vb. için yetersiz olabilir. Bu ahlakçı, muhalif
veya felsefeci, bir hukukçu tarafından doğru kabul edilen öncüllerin gerekçelendirilme-
sini talep edebilir. Buradan hareketle, hukuki sonuçlar, yargı kararları ve benzerleri, şu
şekilde gerekçelendirilebilirler: