Page 153 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 153

134                                4. Ahlaki ve Hukuki Muhakemenin Nihai Gerekçesi

                            Rakamlardan  bahsettiğimizde,  karşımıza  iki  soru  çıkmaktadır.  Birincisi, tek ifade
                         nedir? İkincisi, sayıca çok ancak önemsiz ve muhtemelen tekrar eden ifadeler nasıl ele
                         alınmalıdır? Birinci soru, diğerlerinin yanı sıra, kuramın konusuna bağlı olarak birçok
                         şekilde  yanıtlanabilir.  Olası  yanıtlardan  biri  şöyledir:  Tek  ifade,  tam  manasıyla,  bir
                         kuramın  “Neden?”  sorusunun  sorulabileceği  ve  dolayısıyla  gerekçelendirilmesi  müm-
                         kün olan en küçük birimidir. İkinci soruya ilişkin olarak, ölçüt 1’deki “diğer koşullar
                         aynı kalmak üzere” ibaresi, ifadenin diğer tutarlılık ölçütleriyle ve belki de başka yön-
                         temlerle çözülebileceği ve çözülmesi gerektiği anlamına gelir.


                         (2) Destekleyici Zincirlerin Uzunluğu
                         Tutarlılık, destekleyici yapıya ait destekleyici zincirlerin uzunluğuna da bağlıdır. Bura-
                         dan hareketle p1 ifadesi p2’yi, p2 ise p3’ü destekler ve böyle devam eder.
                            Daha uzun zincirler, destekleyici yapıyı daha karmaşık hâle getirir. Başka bir deyiş-
                         le, kuramı daha yapılandırılmış hâle getirirler. Ayrıca kuramı daha derin hâle de getire-
                         bilirler.
                            Aşağıdaki tutarlılık ölçütü ve ilkesi, bu fikri açıklığa kavuşturmaya yardımcı olabilir.
                         2.  Diğer koşullar aynı kalmak üzere, bir kurama ait zincirler ne kadar uzunsa, kuram o
                            kadar tutarlı olur.
                         2*. Bir ifadeyi gerekçelendirirken, bu ifadenin mümkün olduğu kadar uzun bir nedenler
                            zinciri ile desteklenmesi gerekir.
                            2*  ilkesi,  uzun  bir  gerekçelendirmeler  dizisi  gerektirir.  Destek  tanımıyla  birlikte,
                         tümdengelimsel gerçekliği varsayar ve bu ikisi birlikte, karmaşık bir tutarlılık ölçütüne
                         işaret eder. Bu, mantıksal olarak yeniden inşa edilmiş destekleyici zincirin bir sonucu
                         olarak elde edilen tümdengelim şemasının eksiksizliğini ortaya çıkarır.


                         (3) Güçlü Destek
                         Bir öncül, özel bir konuma sahip olabilir. Bu özel konumu tam olarak ifade etmek için
                         güçlü destek kavramının tanımını hâlihazırda yaptım.
                            p ifadesi, q’yu, ancak ve ancak p, aşağıdaki özelliklere sahip bir dizi S öncülüne aitse güçlü bir
                            şekilde destekler: (1) tüm bu öncüllerin makul olması (2) S’nin en az bir alt dizisinin (a) q’nun
                            mantıksal olarak kendisinden çıkarılabildiği ve (b) bu alt diziden q’yu çıkarmak için alt dizinin
                            tüm üyelerinin gerekli (alt diziye ait herhangi bir öncülün bu alt diziden atılması durumunda
                            q’nun çıkarılamıyor) olması ve (3) S’nin her bir üyesinin, bu tür en az bir alt diziye ait olması ve
                            (4) p’nin, daha güçlü olan şu anlamda gerekli olması: q, S’nin, p’nin ait olmadığı hiçbir alt dizi-
                            sinden hiçbir şekilde çıkarılamaması.
                         Ayrıca ahlaki ve hukuki muhakemede güçlü desteğin rolüne dair örnekler de verdim.
                         Diğerlerinin yanı sıra, güçlü destek kavramı, bazı norm ifadelerinin hukuki muhakeme-
                         de özel bir rol oynadığı gerçeğiyle uyuşmaktadır. Genel ahlak kuramlarından her biri-
                         nin, ahlaki sonuçları güçlü bir şekilde destekleyen bir ifadeyi açıkladığı da iddia edilebi-
                         lir. Böylelikle, bilginin, gerekçelendirmenin, muhakemenin vb. bütünlüğü, her biri so-
                         nuçları güçlü bir şekilde destekleyen kendi temel öncülleri ile karakterize edilmiş, farklı
                         düzeylerde, matrislerde ve paradigmalarda (örneğin ahlaki ve hukuki muhakeme) dü-
                         zenlenir. Bu öncüllerden bazıları, söz konusu paradigma içinde ön varsayılmış şekilde
   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158