Page 155 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 155
136 4. Ahlaki ve Hukuki Muhakemenin Nihai Gerekçesi
getirilir?” Bu, tutarlılık oluşturma sorusudur. Olası tek yanıt, koşullu, az ya da çok genel
ve her yönüyle düşünülmüş öncelik ilişkileri ve ilk bakışta öncelik sıraları oluşturmak-
tır. Söz konusu ilkeler arasında akla gelebilecek tüm çatışma durumlarına uygulanması
mümkün olan, koşulsuz bir öncelik sırası hiçbir zaman belirlenemeyecek olsa da durum
böyledir. Koşullu bir öncelik sırası oluşturmak, sistemin tutarsız kararları gerekçelen-
dirmek için kullanılması riskinden kaçınmanın tek yoludur. Tutarsızlık, kararların man-
tıksal olarak uyumlu olmasına rağmen, birbirleriyle ilişkilerinin keyfi olması gerçeğine
dayanacaktır. Aşağıdaki tutarlılık ölçütü ve ilkesi bu fikri ifade etmektedir:
5. Eğer söz konusu kuram ilkeler içeriyorsa, bu durumda, diğer koşullar aynı kalmak
üzere, ilkeler arasındaki öncelikli ilişkilerin sayısı ne kadar fazlaysa, kuram o kadar
tutarlı olur.
5*. Bir kurama ait ilkeleri bir ifadeyi doğrulayan öncüller olarak kullanırken, ilkeler
arasında mümkün olduğunca çok sayıda öncelik ilişkisi formüle edilmesi gereklidir.
(6) Karşılıklı Gerekçelendirme
Karşılıklı gerekçelendirme, bir başka tutarlılık ölçütünü oluşturur. Tutarlılıkla bağlantılı
olan en çarpıcı ve aynı zamanda en tartışmalı fikirlerden biri, her bir ifadenin birbirini
desteklediği bir sistem fikridir. Burada, sorun kolaylıkla görülebilmektedir. Destek
yalnızca p1 ve p2 arasındaki mantıksal bir gereklilik olarak tanımlanmış olsaydı, bu
fikir savunulamaz olurdu. Bu durumda, karşılıklı destek, p2’nin p1’den ve p1’in p2’den
çıktığı anlamına gelirdi. Bu durum, yalnızca p1 ve p2 eş değer olduğunda geçerlidir.
Dolayısıyla her bir ifadenin birbirini desteklediği bir sistem fikri, sistemin yalnızca
mantıksal olarak eş değer ifadeler içermesi, başka bir ifadeyle yalnızca tek bir ifade
içermesi sonucuna yol açacaktır. Bu durum, p2 tek başına p1’den çıkarılamasa dahi
p1’in p2’yi destekleyebileceğini öngören bir başka destek tanımı seçmemizin nedenle-
rinden biridir. Buradan hareketle, p1, p2’yi, ancak ve ancak p1, p2’nin mantıksal olarak
çıkarıldığı bir S öncülleri dizisine aitse destekler. Aynı zamanda, p2, p1’i destekleyebi-
lir; p2, p1’in mantıksal olarak çıkarıldığı başka bir S’ öncülleri dizisine ait olabilir.
Üç farklı karşılıklı destek türü arasında önemli bir ayrım; ampirik, analitik ve norma-
tif şeklindedir.
Örneğin temel hakların kurumsal olarak uygulanması, demokratik yasama prosedü-
rünün olgusal bir koşulunu ve demokratik yasama prosedürünün olgusal bir koşulu da
temel hakların kurumsal olarak uygulanmasını teşkil ettiğinde, ortada ampirik bir karşı-
lıklı destek vardır. Bu tür ampirik bağlantılar normatif olarak ilişkilidir. Bunları içeren
normatif bir kuram daha zengindir ve ögelerini daha iyi bir şekilde birbirine bağlar.
Aşağıdaki tutarlılık ölçütü ve ilkesi bu fikri ifade etmektedir:
6.1. Diğer koşullar aynı kalmak üzere, bir kurama ait ifadeler arasındaki karşılıklı
ampirik ilişkilerin sayısı ne kadar fazlaysa, kuram o kadar tutarlı olur.
6.1*. Bir ifadeyi gerekçelendirmek için bir kuramı kullanırken, kuramın, kendisine ait
ifadeler arasında mümkün olduğunca çok sayıda karşılıklı ampirik ilişkiyi kapsa-
dığından emin olunmalıdır.
Temel haklar ile Kıta Avrupası siyaset felsefesinde “Rechtsstaat” (hukuk devleti)
olarak ifade edilen tanınmış kurum arasındaki ilişki, karşılıklı analitik desteğe örnek