Page 216 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 216

5.4 Hukuk ve Ahlak Hakkında Daha Fazla Bilgi                        197

                         vurgulamıştık.  Kişi,  yerleşik  hukuku  ve  somut  ahlaki  ilkeleri  tartmasını  destekleyen,
                         son derece rasyonel ve dolayısıyla özneler arası denetlenebilir bir muhakeme gerçekleş-
                         tirebilir. Bu nedenle, körü körüne itaatin tek alternatifi kaos değildir. Kısacası, iyi bir
                         hukukçu, anarşizmin Scylla’sı ile köleliğin Charybdis’i gibi iki uç nokta arasında orta
                         yolu bulabilir ve bulmalıdır.
                            Dolayısıyla hukuki güvenlik, yasa koyucu ile mahkemeler arasında bir iş bölümü ge-
                         rektirir: Mahkemeler, hukukun anlamını düzeltmek için yorumu kullanmak zorundadır.
                         Bu bağlamda, yukarıda Bölüm 1.4.1’de belirtilen hususlar tekrar edilebilir. Yasa koyu-
                         cu, gelecekte uygulamada ortaya çıkabilecek tüm durumları önceden öngöremez veya
                         kabul edilebilir bir şekilde düzenleyemez. Hukuki uygulamada, diğer şeylerin yanı sıra,
                         belirli türdeki bir kararın adil olup olmadığı sorusuna ilişkin değerlendirmelerin somut
                         davalarda yapılması soyut davalara göre daha kolaydır. Hukuki muhakeme yönteminin
                         tarihi gelişim süreci, hukuki muhakeme yöntemini kanunun lafzı ve ahlaki gereksinim-
                         lerin tartılması ve dengelenmesi amacına uyarlamıştır. Hâkim, bu yöntemi somut dava-
                         lara  uygulama  konusunda  herhangi  bir  yasama  organının  sahip  olabileceğinden  çok
                         daha fazla pratik deneyime sahiptir.


                         Birinci Sonuç: Toplumsal Olarak Yerleşik Hukukun İlk Bakışa Dayalı Karakteri

                         Değer yüklü yorumlamanın hukuki muhakemedeki büyük rolü, aşağıdaki tezi akla yat-
                         kın  hâle  getirmektedir.  Kanunlar,  emsal  kararlar,  hazırlık  belgeleri  vb.  kaynaklarda
                         belirtilen, toplumsal olarak yerleşik hukuk, ilk bakışa dayalı bir karaktere sahiptir. Top-
                         lumsal  olarak  yerleşik  hukukta  açıkça  belirtilen  özgürlükler,  yükümlülükler,  talepler
                         vb., yalnızca ilk bakışta hukukidir çünkü hukuki yükümlülükler, talepler vb. ile ilgili
                         aksi yöndeki sonucu gerekçelendirecek başka hususlar bulunabilir.
                            Toplumsal olarak yerleşik hukukun ilk bakışa dayalı bir karaktere sahip olduğu tezi,
                         hukuk paradigmaları, araştırma çekirdekleri ve ön varsayılan öncüllere ilişkin tartışma-
                         larımız ışığında yorumlanmalıdır (karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 3.3.3 ve 3.3.5).
                         Böylece hukukçular, birlikte hukuk paradigmasını veya başka bir deyişle hukuk kura-
                         mının çekirdeğini oluşturan bazı ifadeleri doğru kabul ederler. Dolayısıyla bu çekirdek
                         hem  hukukçular  hem  de  ahlaki  yargılarda  bulunan  insanlar  tarafından  yaygın  olarak
                         kabul edilen bazı temel ahlaki ifadeleri içerir. Ayrıca hukuki muhakemenin yürürlükteki
                         hukuk tarafından desteklendiği varsayımını da içerir. Bunun yanı sıra, hukukun kaynak-
                         larının otoritesi ve hukuki muhakeme normları hakkındaki temel hukuki görüşleri içerir.
                         Son olarak, hukuki güvenlik ve adalet ile ilgili olanlar başta olmak üzere, bazı temel
                         değerlendirici görüşleri içerir. Hukuki muhakeme yapmak isteyen bir kişi, aynı anda bu
                         kuram çekirdeğinin geniş bir bölümünü sorgulayamaz. Hukukun bu temel varsayımları-
                         nın  içeriği,  geçerli  kanunlar,  emsal  kararlar  ve  hukukun  diğer  önemli  kaynaklarında
                         ifade  edilen  normlar  dizisinin  geniş  bir  bölümünden  aynı  anda  şüphe  edilemeyeceği
                         anlamına gelir. Ancak bu tür ön varsayımların ve hukuk normlarının her birinden ayrı
                         ayrı  şüphe  duyulabilir.  Bununla  birlikte,  şüphenin  gerekçelendirilmesi  gerekmektedir.
                         Böyle  bir  şüpheyi  gerekçelendirmek  için  başka  nedenlere  dayanılmalıdır.  Kısacası,
                         yerleşik hukuki ön varsayımlar ve normlar, ilk bakışa dayalı bir karaktere sahiptir: Di-
                         ğer nedenlere karşı tartılması ve dengelenmesi gereken, ilk bakışa dayalı nedenleri oluş-
                         tururlar.
   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221