Page 230 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 230
5.4 Hukuk ve Ahlak Hakkında Daha Fazla Bilgi 211
rıldığını varsayalım. Ayrıca bu devlete dost olan tarafların tamamen kontrolü al-
tında olan bir basının, bu kanunun gerçek niteliğiyle ilgili bilgileri örtbas ettiğini
varsayalım. Böyle bir durumda, bir muhalif, bu silahların teslim edilmesine engel
olmak için olağanüstü önlemlere başvurmayı düşünebilir.
c) Muhatabın muhakemeyi dikkate alma kabiliyetine sahip olmaması. Sözlü olma-
yan direniş, eleştirinin muhatabının karar verirken muhakemeyi ciddi bir şekilde
değerlendirme kabiliyetine sahip olmaması durumunda da gerekçelendirilebilir.
Elbette yetkililerin ikna edilememesi yeterli değildir. Ancak ikna edememenin
nedeni, yetkililerin eleştiriyi ortadan kaldırmak için ideolojik araçlara sahip olma-
ları olabilir (karşılaştırma için: ör. Tranöy 1985, 395-396). Çok dindar olan bir
toplumda, örneğin din özgürlüğü ile ilgili öne sürdüğü nedenler dikkate alınma-
yan bir liberal, pagan olarak görülebilir. Söylemsel topluluk parçalanır ve münfe-
rit parçalara veya “yaşam biçimlerine” bölünür. Sözlü olmayan direniş, kişinin
sesini duyurmasının tek yoludur.
Bu nedenle sözlü olmayan direnişi değerlendirirken ve bu direnişin farklı türleri ve
biçimleri arasında seçim yaparken bu koşullara dikkat edilmelidir. Bazı yazarlar, başka
koşulları da formüle etmişlerdir; örneğin sözlü olmayan direnişi, ancak hukuk devleti
(Rechtsstaat) ilkelerine uygun olmaları hâlinde gerekçelendirilebilir olarak değerlen-
dirmişlerdir. Karşılaştırma için: ör. Dreier 1981, 201; Singer 1974, 64 ve devamı. Sin-
ger, bu kısıtlamanın bazı istisnalarını kabul etmektedir. Bu tür koşullar, aşağıdaki an-
lamda özel bir durum olarak yorumlanabilir. Bu koşullar yerine getirilmediği takdirde,
itaatsizlik için ahlaki nedenlerin yaygın olması koşulu da yerine getirilmemiş olur. Ay-
rıca bu koşullar belirsizliğe meyillidir. Örneğin nelerin hukuk devleti ilkeleriyle uyuşup
uyuşmadığını söyleyebilmek için demokrasinin çeşitli ölçütlerinin tartılması gerekmek-
tedir.
İtaatsizlik için ahlaki nedenlerin yaygınlık derecesi ve tartışmanın önündeki engel-
lerin ağırlığı, birlikte, ne kadar güçlü bir direnişin tercih edileceğini belirler. Ancak
kanuna uyulması yönündeki ilk bakışa dayalı yükümlülüğün bir sonucu olarak, sözlü
olmayan bir direniş eylemi gerçekleştiren kişi, ispat yüküne sahiptir. Eylemini gerek-
çelendirebilmesi gerekir. Toplumun diğer üyelerinin, muhakemenin başarıyla elde
edilmiş olgusal gerçeklerden daha iyi olduğuna onu ikna etmeye çalışmak gibi bir
yükümlülüğü yoktur (karşılaştırma için: Dreier 1981, 199). Diğerlerinin yanı sıra,
sözlü muhakemenin faydasız olduğu sonucunu savunması gerekir. Bazı durumlarda,
muhalif, adaletsiz kanunla mücadele etmek için olası tüm hukuki yollara başvurdu-
ğunda ve başarısız olduğunda, bu savunma yükümlülüğünü yerine getirmiş olarak
kabul edilebilir.
Dolayısıyla sözlü olmayan direnişe başvuran muhalif, biri kanunun adaletsiz olduğu
sonucuna, diğeri ise muhakemenin faydasız olduğu sonucuna varmak için iki neden
dizisine erişebilmelidir. Bu, bir karşıtlık yaratmaz. Elbette bir Pol Pot’u, Pol Pot’un
kolaylıkla ulaşılabilir olmadığına dair nedenler öne sürmek suretiyle ikna etmeye çalış-
mak akıl dışı olacaktır. Ancak rasyonel insanlarca kabul edilebilecek nedenlere sahip
olunması gerekir. Koşullar kişiyi bu nedenleri belirtmemek zorunda bırakabilir, ancak
kişi, imkân tanındığında bu nedenleri sunmaya hazır olmalıdır.