Page 247 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 247

228                                               5. Yürürlükteki Hukuk Nedir?

                         kimler tarafından yerine getirilecekleri de belirtilmek suretiyle formüle edildikleri ger-
                         çeği. Şayet hükümlerden biri hedefi belirliyor ve diğeri ise bu hedefin kim tarafından
                         yerine getirileceğine karar veriyorsa, bu iki hüküm birlikte tek bir hukuki norm oluştu-
                         rur (bir hedef normu oluşturmaz).
                            Bir davranış normu, başka bir normu ihlal eden bir kişi için ceza veya başka bir yap-
                         tırım öngörebilir. Böylece yaptırım uygulanan ve yaptırım uygulayan norm arasında bir
                         ayrım yapılabilir. Yaptırım uygulayan norm, bir yaptırım normu olarak da adlandırılabi-
                         lir. Buradan hareketle “Kişi insanları öldürmemelidir” normu için “Bir kimseyi öldüren
                         kişi, kasten adam öldürme suçundan on yıl hapis veya müebbet hapis cezasına çarptı-
                         rılmalıdır” şeklindeki İsveç Ceza Kanunu’nun 3. kısmının 1. maddesi ile yaptırım uygu-
                         lanmaktadır. İlave bir diğer yaptırım normu, ilk yaptırım normunu ihlal etmenin nere-
                         deyse her zaman hukuki olan sonuçlarını belirtir. Örneğin İsveç Ceza Kanunu’nun 20.
                         kısmının 1. maddesinde, bir hâkimin 3. kısmın 1. maddesini ihlal eden bir eylemi de
                         dâhil olmak üzere, kamu gücünün kötüye kullanılması için bir yaptırım bulunmaktadır.
                            Yaptırımlar zinciri burada sona ermektedir. Hâkim görevi kötüye kullanmaktan hü-
                         küm giymemişse, 20. kısmın 1. maddesindeki aynı hüküm, bu hükmü vermeyi ihmal
                         eden  diğer  hâkimin  cezalandırılması  için  hukuki  temel  sağlar  ve  bu  şekilde  sonsuza
                         kadar  gider.  Yaptırımlar  zinciri  başka  şekillerde  de  sona  erebilir.  Burada,  bu  sorunu
                         tartışacak yerim bulunmamaktadır.


                         5.6.5 Kurucu Normlar


                         Diğer yandan, kurucu normlar (karşılaştırma için: Searle 1969, 50 ve devamı), kuruluş-
                         lar, devlet, yürürlükteki hukuk, yükümlülükler, haklar, para, takvim, sözleşmeler, vaat-
                         ler, evlilik, vatandaşlık, çeşitli oyunlar vb. kurumsal olgusal gerçeklerden bahsetmemize
                         imkân tanımaktadır. Örneğin bir satranç hamlesini bir satranç hamlesi yapan şey, bizzat
                         satranç kurallarıdır. Dolayısıyla bir kurucu norm, kurumsal bir olgusal gerçeğin var oluş
                         koşuludur. Bu bir gerekli koşul, yeterli koşul veya hem gerekli hem yeterli koşul olabi-
                         lir (karşılaştırma için: Conte 1981, 14 ve devamı). Daha zayıf bir koşul da olabilir. Ör-
                         neğin alternatif bir dizi koşulun bir bileşeni olabilir; alternatiflerden hiçbiri yerine geti-
                         rilmezse, söz konusu kurumsal olgusal gerçek gerçekleşmez.
                            Toplumsal gruplar, bilgi, bilim, kültür, edebiyat, yaşam tarzları, dinler, kiliseler vb. de
                         bir anlamda kurumsal olgusal gerçeklerdir. Dolayısıyla bilim, bazı insanlar (araştırmacı-
                         lar), eylem türleri (araştırma) ve önermelerden (araştırmanın sonuçları) oluşan bir komp-
                         lekstir. Bazı normlar, kişinin belirli bir şekilde araştırma yapması gerektiğine karar verir.
                         Yalnızca bu normlara uyulması durumunda araştırmanın sonucu bilimsel olacaktır.
                            Hukuki vasıflandırma normları, bazı eylemlere, kişilere, koşullara, şeylere, komp-
                         lekslere vb. belirli bir hukuki nitelik kazandıran, kurucu normların özel bir durumudur.
                         Bir eyleme hırsızlık, iki kişiye evli bir çift, bir kişiye İsveç vatandaşı, bir şeye piyon, bir
                         dizi eyleme dava vb. niteliği kazandırırlar. Böyle bir nitelik, kurumsaldır. İsveç vatan-
                         daşı, normların İsveç vatandaşı yaptığı kişidir. Bu tür normlar olmadan, hiç kimse İsveç
                         vatandaşı olamaz. (Karşılaştırma için: Strömberg 1980, 80 ve devamı; Sundby 1974, 77
                         ve devamı; Eckhoff ve Sundby 1976, 84 ve devamı).
   242   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252