Page 25 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 25

6                                                               A. Aarnio

                         cunun  J’den  nasıl  çıkarıldığıdır.  Gerekçe  ile  sonucu  birbirine  bağlayan  bir  köprü  var
                         mıdır? Hukuki yorumlamada gerekçelendirme, yasa, emsal kararlar, diğer mevzuat vb.
                         hukuk  kaynaklarına  dayandırılır.  Hukuk  kaynaklarının  yardımı  ile  kesin  bir  yoruma
                         ulaşmak nasıl mümkün olabilir? Bu bağlamda, Jerzy Wróblewski dâhili ve harici olmak
                         üzere iki tür gerekçelendirmeden bahsetmiştir. Bunların her ikisi de bağlamsal olarak
                         yeterli gerekçelendirme kapsamındadır.
                            Wróblewski, dâhili gerekçelendirmeyi şematik olarak açıklar:
                                                     S1 ... Sn
                                                     I1 ... In
                                                     V1 ... Vn
                                                     R
                         Bu şemada S, olaylarla ilgili koşullarla birlikte, yorumlanan yasa da dâhil olmak üzere
                         hukuk kaynaklarını; I, hukuki yorumlamanın kural ve ilkelerini; V, değerlendirmeleri ve
                         R hukuki sonucu temsil eder. Wróblewski’nin şeması, aşağıdaki bilgileri sağlar. Dâhili
                         gerekçelendirme, kurallar ile düzenlenir. Bunun sonucu, gerekçelendirmenin tümdenge-
                         limsel bir sonucudur. Öte yandan, hukuki yorumlama, genellikle değerlendirme gerekti-
                         rir. Bu durum ise, örneğin hukukun kaynaklarının belirli bir öncelik sırasına konulması-
                         nı gerektirir. Ayrıca kanunu yorumlayan kişi, kıyasa başvurmak durumunda kalabilir.
                         Diğer durumlarda ise ahlaki temellere vb. dayanmak durumundadır. Bu şekilde, değer-
                         lendirmeler, gerekçelendirmeye konu olan unsurlarda bulunacaktır.
                            Sonucun belirli bir hukuki normdan, olayla ilgili unsurlardan, belirli hukuki yorum-
                         lama kurallarından ve bir değerlendirmeden çıkarıldığı durumlarda, dâhili gerekçelen-
                         dirmeyi  mantıksal  anlamda  doğru  bir  çıkarım  olarak  (geriye  dönük  şekilde)  yeniden
                         tanımlamak her zaman mümkündür. Ancak öncüllerin neden tam olarak bu şekilde ifade
                         edildiği sorusu devam etmektedir. Burada harici gerekçelendirme, başka bir anlatımla
                         öncüllerin  seçiminin  gerekçelendirilmesi  karşımıza  çıkar.  Gerçekten zorlu bir sorun
                         olan hukuki yorumlama meselesinin, harici gerekçelendirmeyle ilgili olduğu iddia edi-
                         lebilir. Bu noktada hukuki güvenliği tekrar hatırlayalım. Öncüllerin seçimi keyfi olarak
                         yapılırsa, hukuki güvenliğin temel gereksinimi yerine getirilmemiş olur.
                            Dâhili ve harici gerekçelendirme, dönüşüm kavramını birlikte açıklar. Örneğimizde,
                         dâhili ve harici gerekçelendirme sonucunda, yorumlanan kanun hükmü, hukuki sonuca
                         (R) dönüşmüştür. Bu noktada, A’nın kanunu yorumlarken neden belirli bir hukuki nor-
                         mu ilk öncülü olarak kullandığını inceleyelim. Hukuki normun kanunun lafzıyla birebir
                         aynı olması şart değildir. Bir başka hukuk kaynağına, örneğin hazırlık belgelerine (tra-
                         vaux préparatoires) veya bir emsal karara atıfta bulunmak mümkündür: bu şekilde yeni
                         bir çıkarım yapılabilir. İlk çıkarımın ilk öncülü, ikinci çıkarımın sonucu olur. Bu, ilk
                         öncülün yeni bir hukuk kaynağına atıfta bulunarak gerekçelendirildiği anlamına gelir.
                         Bu şekilde nihai aşamada kabul edilebilir bir harici gerekçelendirme oluşturan bir çıka-
                         rımlar zinciri elde ederiz. Dönüşüm gerekçelendirilmiş hâle gelir.
                            “Dönüşüm” kavramı, hukuki yorumlamayla ilgili belirli kilit soruları tanımlamanın
                         yalnızca pratik bir yoludur. Temel sorun, hukuki yorumlamanın tamamen tümdengelim-
                         sel bir süreç mi, yoksa daha çok çeşitli tümdengelimsel çıkarımların, tümdengelimsel
                         olmasa da makul bir şekilde birbirine uyum sağladığı bir yapboz mu olduğudur. Burada,
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30