Page 29 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 29

10                                                              A. Aarnio

                         mak mümkün olduğunda, araçsallık söz konusu olur. Bu özellik ile balta arasında ilişki
                         kuran ifadeler, araçsal bir değerlendirmeyi ifade eder. “Neden?” sorusunu sormak, ör-
                         neğe  dönersek  baltanın  iyiliğine  atıfta  bulunan  ifadeye  gerekçe  oluşturan  nedenlerin
                         neler olduğunu araştırmak her zaman mümkündür. Yanıt, balta yardımıyla elde edilebi-
                         lecek sonuca atıfta bulunur.
                            Bir temel değer ise (örneğin eşitlik) başka bir şeydir. Yalnızca “harici” bir şeyi elde
                         etmeye yönelik bir araç değildir. Aksine kendi içinde bir amaç oluşturur. Buna rağmen,
                         bir temel değer de gerekçelendirilebilir. Kişi “neden?” sorusunu sorarak değerlendirme
                         için  belirli  nedenler  elde  edebilir.  Ancak  bir  noktada,  geçilemeyecek  bir  sınır  vardır.
                         Gerekçelendirme zincirinin bir noktada kesilmesi gerekmektedir: Bir şey, iyi OLDUĞU
                         için iyidir. Burada, değer göreliliğinin özünü buluruz. Birbirine uygun olmayan birçok
                         gerekçelendirme zinciri bulunabilir. Kişi, gerekçelendirilmiş birden fazla bakış açısını
                         benimseyebilir.
                         12. Hep kanunu yorumlayan kişinin ve karşı tarafın (hukuki soruyu soran kişinin) makul
                            insanlar gibi davrandığını varsaydık. Bu varsayımı kabul etmezsek keyfilikten kaçı-
                            namayız ve dolayısıyla hukuki güvenliğe ulaşamayız. Dolayısıyla “Hukuk ve Muha-
                            keme”  hukuki  gerekçelendirme  modellerini  ele  alan  bir  kitap  için  iyi  seçilmiş  bir
                            başlıktır.
                            Örneğin beş farklı semantik (dilsel olarak mümkün) alternatif yorumun sunulabile-
                         ceği  bir  yasama  (L1)  faaliyeti  olduğunu  varsayalım.  Hukuk  kaynaklarına  ve  hukuki
                         yorumlama  kurallarına  dayanarak,  semantik  olasılıklardan  üçü  (11-13)  ilk  aşamada
                         değerlendirme dışı bırakılabilir. Böylece hukuki unsurlara göre nihai seçim, 14 ile 15
                         arasında yapılabilecektir. Hukuki olarak, hukuk kaynakları her iki alternatifi de meşru
                         kılmaktadır. Bu durumda, nihai yorumlama (en azından kısmen) değerlendirmelere, bir
                         başka deyişle hukuk kaynakları arasında bulunduğu varsayılan belirli bir öncelik sırası-
                         na dayanacaktır. Rasyonellik, hem hukuki olarak “imkânsız” alternatifleri (11-13) de-
                         ğerlendirme dışı bırakırken hem de kalan yorumlamalar arasında nihai seçim yapıldı-
                         ğında  söz  konusu  olmaktadır.  Hukuku  yorumlayan  kişinin  faaliyeti  genel  rasyonellik
                         ölçütlerini karşılamamış olsaydı, yorumlamayı hukuki olarak kabul etmeye istekli ol-
                         mayacaktık. Niye olmayacaktık? Bunun nedeni basittir. Hukuki yorumlama, öngörüle-
                         bilir sonuçları garanti etmelidir ve rasyonel olmayan bir karar öngörülebilir değildir.
                            Bu şekilde Aleksander Peczenik’in çalışmalarının büyük bir kısmı, rasyonellik kav-
                         ramının bir analizinden oluşur. Peczenik, daha önce Robert Alexy’nin Theorie der juris-
                         tischen Argumentation (Hukuki Argümantasyon Teorisi) (1978) isimli muazzam eserin-
                         de ortaya koyduğu rasyonellik ölçütlerini yeniden formüle etmiş ve uyarlamıştır. Pecze-
                         nik, rasyonelliği, belirli genel ilkeler ile “dayanak” ve “tutarlılık” gibi kavramlar yardı-
                         mıyla tanımlamaktadır. Rasyonellik, tutarlılık ölçüt ve ilkelerine (örneğin gerekçelen-
                         dirmenin genelliğini gerektiren ilke) bağlıdır. Bununla birlikte, bu durum Peczenik’in
                         rasyonalist  bir  doğal  hukuk  doktrinini  kabul  edeceği  anlamına  da  gelmez.  Peczenik,
                         makul bir kişinin her zaman objektif değerleri keşfedebileceği önermesinde bulunmaz.
                         Rasyonellik,  yorumlama  faaliyetinin  makul  olmasını  garanti  ederken,  diğer  yandan
                         makul olan iki kişinin farklı değerlendirmelerde bulunmasına imkân tanır.
                            Böylelikle hukuk, ahlak ve neden birleştirilir. Bağlantı, hukuk kuramcılarının varsa-
                         yım ile elde ettiği keyfi tanımlar sonucunda kurulmamıştır. Batı hukuk kültürümüzde
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34