Page 269 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 269

250                                               5. Yürürlükteki Hukuk Nedir?

                            Ancak “haklar tezi” eleştiriye açıktır. Bu bağlamda üç tezden kısaca bahsetmek isti-
                         yorum: (1) hakların “koz” olması, (2) hakların ahlakla karşılaştırıldığında hukukta özel
                         bir yere sahip olması ve (3) hakların önceden var olması.
                         1.  Yalnızca her yönüyle düşünülmüş haklar, başka hiçbir şeye karşı dengelenemeyecek
                            “kozlardır”. Bunun nedeni hak olmaları değil, sadece her yönüyle düşünülmüş nite-
                            liğe sahip olmalarıdır. Öte yandan, ilk bakışa dayalı hakların, tüm ilk bakışa dayalı
                            normlar  gibi  diğer  nedenlere  karşı  tartılması  gereklidir  (karşılaştırma  için:  Alexy
                            1986).
                            Ayrıca haklara karşı tartılması ve dengelenmesi gereken nedenler, örneğin çevre, dü-
                         zen, kültür ve ilerleme gibi kamusal değerleri içerir. Kamusal değerler, bireysel haklara
                         indirgenemez. Bu tezi gerekçelendirmek için Alexy’nin argümanını aktarmak istiyorum:
                         Kamusal  yararı  sağlamanın  en  iyi  yolu  kamusal  süreçlerdir  ve  bu,  kamusal  yararın,
                         bireysel hakların bir toplamından ibaret olmadığını gösterir. Karşılaştırma için: Alexy
                         1986. (Elbette, Alexy, şüphe edilen durumlarda, bireysel hakların ilk bakışta önceliğini
                         kabul eder).
                            Aynı zamanda, kamusal değerlerin tek başına bireysel hakları tatmin eden şekilde
                         gerekçelendiremeyeceği konusunda Alexy ile aynı fikirdeyiz. Bu tür saf toplulukçu bir
                         gerekçelendirme,  bireysel  bir  hak  ile  bu  hakkın  gerekçesini  oluşturan  kamusal  değer
                         arasında bir çatışma olan her durumda, kamusal değerin üstün tutulması gerektiği anla-
                         mına gelir. Ancak toplumsal değerlerin bu şekilde sınırsız önceliğe sahip olması, ancak
                         bir bireyin ciddiye alınmadığı bir sistemde mümkündür ve böyle bir sistem gerekçelen-
                         dirilemez (karşılaştırma için: Alexy 1986).
                            Kısacası, genel olarak ahlaki tartma ve dengelemede, haklar ve kamusal yarar aynı
                         konuma  sahiptir:  bunların  hepsinin  dikkate  alınması  gereklidir,  hiçbir  genel  öncelik
                         ilişkisi gerekçelendirilemez.
                         2.  Öte yandan, hakların hukukta özel bir konuma sahip olduğunu kabul etmek gerekir.
                            Her şeyden önce, bir hak (tam olarak ifade etmek gerekirse bir talep), başka bir kişi-
                         nin hukuki yükümlülüğünü destekleyen bir neden olarak özel bir konuma sahiptir; bu,
                         aşağıdaki tezi akla yatkın kılar:
                            İlk bakışa dayalı hukuk, B’nin H’yi yapması gerektiği olduğu sonucunu açıkça içeriyorsa, bu
                            sonuca işaret ediyorsa veya en azından güçlü bir şekilde bu sonucu destekliyorsa, o zaman B ile
                            başka bir kişi olan A arasında, A’nın B tarafından H’nin yapılmasına yönelik ilk bakışa dayalı
                            talebinin hukuk tarafından da desteklendiği, bu tür bir talebe yol açan ilişki vardır.
                         Dolayısıyla belirli bir hukuki yükümlülük söz konusu olduğunda, daima bir mülkiyet
                         hakkının bir kısmını oluşturan bir talep bulunabilir.
                            İkincisi, bir hâkim gerçek hakları hiçbir zaman yok sayamayacak olsa da bazı du-
                         rumlarda  kamusal  yararı  görmezden  gelebileceği  ve  yalnızca  hakları  ele  alabileceği
                         düşünülebilir.
                            Ancak  böyle  bir  durumda  dahi,  kanunda  tartma  ve  dengelemenin  rolü  büyüktür,
                         çünkü yukarıda da belirtildiği üzere, ilk bakışa dayalı hakların birbirine karşı tartılması
                         ve dengelenmesi gerekir.
                         3.  Dworkin ayrıca herhangi bir kanunda veya emsal kararda tesis edilip edilmediğine
                            bakılmaksızın, hâkimin belirttiği hakların “önceden var” olduğuna dikkat çekmiştir.
   264   265   266   267   268   269   270   271   272   273   274