Page 273 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 273

254                                               5. Yürürlükteki Hukuk Nedir?

                         5.9.4 Karşılaştırılamazlık Tezi


                         Hukuki muhakeme için “tek bir ölçülebilir değerler ölçeği” yoktur. “Karşıt durumların
                         hiçbirinin diğerinden daha güçlü olmamakla birlikte yine de hassas bir şekilde denge-
                         lenmediği”  biçimde,  “birden fazla  ölçütü  içeren”  bir  tartma  ve  dengeleme  yapılması
                         gereklidir (karşılaştırma için: Mackie 1977b, 9).
                            Şimdi, karşılaştırılamazlık tezinin lehinde olan bazı nedenler sunmak istiyorum. Önce-
                         likle, hukuk dili mutlak bir kesinliğe sahip değildir. Elbette Dworkin’in bunu biliyor ol-
                         ması gerekir, ancak Dworkin, çıkarılmış kanunun ahlaki yargılarla birleştirilmesinin, her
                         zaman veya hemen hemen her zaman zor hukuki sorulara yönelik tek doğru yanıtı ürettiği
                         konusunda ısrarcı olmaktadır. Başka bir deyişle, Dworkin neredeyse tüm hukuki normla-
                         rın, sözsel olarak belirsiz olsalar da bağlamsal olarak kesin olduğunu iddia etmektedir.
                            Ancak mesele şu ki, hukuki muhakeme değer yargılarını içerir ve bunlar sadece ku-
                         ramsal değil, pratik (gönüllü, duygusal, gayreti ifade eden) bir anlama da sahiptir. Ka-
                         naatimce bu pratik anlam, bir Herkül’ün dahi zor hukuki sorulara tek doğru yanıtı bul-
                         masını engellemektedir. Diğer nedenlerin tartılmasını ve dengelenmesini şekillendiren
                         nihai nedenler karşılaştırılamaz olmalıdır ve tartma eylemi, önceden var olan hiçbir şeyi
                         tesis edemez. Bunu göstermek için tartma eyleminin nihai olarak yalnızca kişinin ahlaki
                         veya  hukuki  bilgisine  değil,  aynı  zamanda  kişinin  iradesine  ve  duygularına  da  bağlı
                         olması  gerektiğini  savunuyorum.  Bu  görüş,  sezgisel  olarak  ikna  edicidir.  Tartma  ve
                         dengeleme, örneğin sahip olunan siyasi ideolojiye, seçilen hukuki anlamlandırma yön-
                         temine vb. bağlı olabilir. Başka bir deyişle, zor bir davada verilen yargı kararının çıka-
                         rıldığı  öncüller  dizisi,  makul  ancak  kanıtlanmamış  öncüller  içerir.  Örneğin  bir  vergi
                         indirimine  yönelik  ekonomik  nedenlerin,  buna  karşı  gelen  eşitlik  nedenlerinden  daha
                         ağır bastığı kanıtlanabilir mi?
                            Daha ayrıntılı bir argümantasyon, üç adımdan oluşur.
                         1.  Her şeyden önce, tüm muhakemenin bir sonu olmalıdır. Belirli bir nedenin diğerin-
                            den daha ağır bastığını iddia eden kişi, “Neden?” sorusuyla karşı karşıya kalır. Yanıt,
                            ek nedenlerle desteklenebilir. Bunlar da üzerinde düşünülebilecek karşı argümanlarla
                            kıyaslanarak tartılabilir ve dengelenebilir. Kişi böylelikle, objektif olarak en iyi tart-
                            ma eyleminin, söz konusu sonuca ilişkin tüm ilgili nedenleri ve ilgili tüm karşı ar-
                            gümanları (karşı yöndeki sonucun nedenlerini) dikkate aldığını varsayabilir. Bununla
                            birlikte, bir döngü içerisinde tekrar eden muhakeme gerçekleştirmek istenmiyorsa,
                            “son” ve nihai neden, başka bir neden olmaksızın doğru kabul edilmelidir; bkz. yu-
                            karıdaki bölüm 2.4.5.
                         2.  İkinci adım ise şu soruyu içerir: Bu şekilde desteklenmeyen bir varsayıma dayanan
                            ahlaki bir sonucun haklı olduğu nasıl bilinebilir? Başka bir deyişle, belirli bir eyle-
                            min lehinde ve aleyhinde olan tüm önemli nedenlerin dikkate alındığı nasıl bilinebi-
                            lir? Bilinmeyen herhangi bir karşı argümanın daha ağır basmadığı nasıl bilinebilir?
                            Kuramda, aşağıdaki olasılıklar vardır.
                            a.  Nihai  varsayım  açıktır,  kişinin  yalnızca  Muhakeme  yoluyla,  objektif  olarak  ve
                              duygulardan bağımsız şekilde bunun haklı olduğu bilgisini elde edebileceği dü-
                              zeyde ikna edicidir.
   268   269   270   271   272   273   274   275   276   277   278