Page 39 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 39
20 1. Hukuki Muhakeme İkilemi: Ahlaki Değerlendirme mi Yoksa Hukukun Tanımlanması mı?
nimarka anayasasında hem parlamentonun birinci meclisinde en fazla 78 üye olabi-
leceğini belirten bir hüküm hem de 79 üye olması gerektiğini ifade eden bir diğer
hüküm bulunmaktaydı. Bu tür boşluklar, objektif olarak ve “değer yargısından ba-
ğımsız” bir şekilde oluşturulabilir. Ancak bu boşlukları doldurmak için kanunun ör-
neğin aşağıdaki hükümleri içeren bir çatışma normu ile tamamlanması gerekmekte-
dir. Özel hukuk kuralı, bu kuralla bağdaşmayan ve genel olan bir hukuk kuralının bir
istisnası olarak yorumlanmalıdır. Bu tür normlar, hukuk geleneği içerisinde oluşturu-
lurlar. Ancak bu normlar belirsiz olabilir. Bazı durumlarda, örneğin hangi normun
genel olduğu ayırt edilemez (karşılaştırma için: aşağıdaki bölüm 7.6). Bu durumda,
boşluğun doldurulması için bir değer yargısı gerekir.
3. Belirsizlik boşlukları, yerleşik hukuki normların belirsizliğinden veya muğlaklığın-
dan kaynaklanır (karşılaştırma için: örneğin Schweitzer 1959, 64-76; Alchourrón ve
Bulygin 1971, 33 ve devamı). Bunların birer “boşluk” olarak nitelendirilmeyi hak
edip etmedikleri de şüphelidir. Elbette belirsizlik boşluklarının doldurulması ile ya-
saların makul şekilde yorumlanması arasında genellikle bir ayrım yapılmaktadır.
Ancak bu ayrım net değildir. Her hâlükârda, bir yasanın belirsiz veya muğlak olduğu
“değer yargısından bağımsız” bir şekilde tespit edilebilir. Öte yandan, belirsizliği
veya çok muğlaklığı ortadan kaldırmak için bazı makul değer ifadelerini içeren kap-
samlı bir dizi öncüle ihtiyaç vardır (yukarıdaki Bölüm 1.2.2 ile karşılaştırın).
4. Son olarak, aksiyolojik boşluklar, belirli bir durum yerleşik hukukta ahlaki açıdan
kabul edilemez bir şekilde düzenlendiğinde ortaya çıkarlar (bkz. ör. Alchourrón ve
Bulygin 1971, 94 ve devamı). Tipik olarak, yasanın ahlaki açıdan içermesi gereken
bir normdan yoksun olması veya içermemesi gereken bir normu içermesi durumun-
da, bu tür bir boşluk ortaya çıkar.
Elbette, aksiyolojik boşluklar “değer yargısından bağımsız” bir şekilde oluşturula-
mazlar. Bunları doldurmak için ahlaki değer yargılarını temel almak gerekir.
Özetle, bazı hukuk boşlukları objektif olarak ve “değer yargısından bağımsız” bir
şekilde oluşturulabilir. Diğer boşlukları oluşturmak için bazı makul değer ifadelerini
içeren kapsamlı bir dizi öncüle ihtiyaç vardır. Bazı boşluklar doldurulabilir, bazıları ise
doldurulamaz. Doldurulması mümkün olan boşlukları doldurabilmek için bazı (ahlaki)
değer yargıları gerekir.
1.2.4 Olgusal Gerçeklerin İspatı
Değer yargıları, davayla alakalı olgusal gerçeklere ilişkin kanıtlarla bağlantılı bir rol
oynayabilirler. Varsayalım ki Peter, tanımadığı kişilerle poker oynamış ve çok para
kaybetmiştir. Bir tanık, oyunculardan birinin kart hilesi yaptığını söylemiştir. Karşı taraf
buna itiraz etmiştir ve tanığın Peter’ın yakın arkadaşı olması nedeniyle, güvenilir olma-
dığını iddia etmiştir. Ayrıca oyunculardan birinin aynı gece boyunca oynanan oyunlarda
üç kez dört papaz açtığı ortaya çıkmıştır. Bir istatistikçi bunun olasılığını milyarda bir
olarak tahmin etmiştir. Bu kanıtlar, kazananların hile yaptığına dair bir hükme varmak
için yeterli midir?