Page 40 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 40
1.2 Hukuki Karar Verme ve Değerlendirmeler 21
Bunun için olgusal gerçeklerle ilgili birkaç sorunun yanıtlanması gereklidir. İstatis-
tikçi doğru bir hesaplama yapmış mıdır? Tanık gerçekten Peter’ın yakın arkadaşı mıdır?
Arkadaşlığı, yalan söylemesi ihtimalini ortaya çıkarabilir mi? Bu sorulardan sadece ilki
kesin olarak cevaplanabilir. İkincisi ve üçüncüsü, belirsiz (belki de sezgisel) bir olasılık
tahmini yapılmasını gerektirir.
Bir diğer önemli soru da “neyin olasılığı?” sorusudur. İki yöntem arasında bir seçim
yapılabilir. Bir tanığın X olayının gerçekleştiğini gördüğünü söylediğini varsayalım.
“İspat konusu yöntemi”, X’in meydana gelmiş olma ihtimalini tahmin eder. “İspat değe-
ri yöntemi” ise tanığın yaptığı ve bildirdiği gözlemin X’ten kaynaklanmış olma ihtima-
lini tahmin eder. Dolayısıyla yalnızca tanığın X’in gerçekleştiğine dair bir tahmin yü-
rütmesinden ibaret olan durumlara değil, X’i gerçekten gördüğü durumlara dikkat eder.
Karmaşık sorular, aynı zamanda “delil niteliğindeki olgusal gerçekler” zincirleri,
aleyhteki kanıtlar vb. ile de ilgilidir (karşılaştırma için: Koch ve Rüssmann 1982, 272
ve devamı; Stening 1975 ve Ekelöf 1982, 7 ve devamı).
Ayrıca örneğin “Hâkim, kararını istatistiksel bir olasılığa dayandırmalı mıdır?” gibi
bazı ahlaki değer sorularını da yanıtlamak gereklidir. Mahkeme, bu gibi değer sorularını
yanıtlarken, bir dereceye kadar emsal kararlara ve diğer hukuk kaynakları tarafından
desteklenen bazı yerleşik ispat normlarına dayanabilir. Ancak aynı zamanda gerçek
(ahlaki) değer yargılarında da bulunması gerekecektir.
1.2.5 Hukuki Norm Seçimi
Bunlara ek olarak, değer yargıları, karara bağlanacak davada uygulanabilecek olan
birçok hukuki norm arasından yapılacak seçimi de etkileyebilir (karşılaştırma için:
Frändberg 1984, 84 vd.). Başka bir deyişle, olası birçok temellendirmeden birinin se-
çilmesi gerekmektedir. Böylece, uygun ek öncüllerle birlikte, ilgili durumda hukuki
olarak ne tür bir karara varılabileceğine dair mantıksal bir çıkarımın yapılabileceği
norm seçilir. Varsayalım A, B’ye art arda ve kötü niyetli bir zevkle vuruyor. Ancak aynı
zamanda, kurbanına herhangi bir bedensel zarar verme niyetinde değil, eylemiyle ilgili
kanıt bırakmak istemiyor. Ancak A’nın “dikkat etmesine” rağmen B, şiddetli beyin
sarsıntısı geçiriyor. A’nın eylemi için İsveç Ceza Kanunu’nun üç hükmü kapsamında
bir temellendirme yapılabilir: 3. kısmın 5. maddesi (saldırı ve darp); 3. kısmın 6. mad-
desi (nitelikli saldırı ve darp) ve 3. kısmın 8. maddesi (bedensel yaralanmaya ve hasta-
lanmaya neden olma). A kasten “başka bir kişiye acı çektirmiş” (karşılaştırma için: 5 ve
6. maddeler) ve ayrıca “dikkatsizlik nedeniyle başka bir kişiye ağır bedensel zarar ver-
miştir” (karşılaştırma için: 8. madde). Bu alternatifler arasında seçim yapmak için değer
yargılarında bulunulması gerekir. Değerlendirme nedenleri bakımından, A’nın eylemi
basit saldırı ve darp (5. madde) olarak değil, nitelikli saldırı ve darp (6. madde) olarak
değerlendirilmelidir. Dahası, A’nın eylemi, bedensel yaralanmaya neden olma (8. mad-
de) olarak nitelendirilmemelidir. Kanun şerhinde şu şekilde belirtilmiştir: “Nitelikli
saldırı ve darp suçları için öngörülen ceza aralığının üst sınırı o kadar yüksektir ki, be-
densel yaralanmaya neden olma için öngörülen cezanın, saldırı ve darp için öngörülen
ceza tarafından yutulması kabul edilebilir.” (Beckman ve diğerleri, 106. Karşılaştırma
için: İsveç Hukuk Dergisi (SvJT) 1966 dava raporu 57).