Page 68 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 68

2.3 Pratik İfadelerin Pratik ve Kuramsal Anlamı Hakkında İlave Bilgi. İlk Bakışta Ahlaki İfadeler   49

                         2.3.2 Ahlaki İyiliğe İlişkin Genel Kuramlar


                         Felsefeciler,  uzun  zamandan  beri  bu  tür  ölçütlerin  yeterince  derin  olmadığını  düşün-
                         mekte ve genel ahlaki iyilik kuramları oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bu kuramlar salt
                         ölçütlerden farklıdır. Her bir genel kuram, ahlaki olarak iyi tüm eylemleri ve kişileri
                         kapsayan, ağır basan bir formül belirtmeyi amaçlar. Hiçbir somu ölçüt böyle bir iddiayı
                         işaret etmez.
                            Ahlaki olarak iyi bir eylemin, diğerlerini dikkate almakla ilgili olduğunu söylemek
                         genel olarak akla yatkındır. Ancak “diğerleri” kelimesi belirsizdir. Diğerleri ifadesinin
                         diğer insanları kapsadığı kesindir. Ahlaki bir ifade ile düzenlenen veya değerlendirilen
                         bir eylemden çıkarları etkilenebilecek tüm varlıkları kapsadığı da iddia edilebilir. Başka
                         bir anlatımla acı çekebilen, haz duyabilen, düşünebilen vb. tüm canlıları kapsadığı savı
                         öne sürülebilir. “Dikkate almak” ifadesi de belirsizdir. Kişi, dikkate alma fiilini diğerle-
                         rinin tercihlerine, mutluluklarına, yeteneklerine vb. saygı göstererek yapabilir.
                            Özel bir sorun ise bazı ürünlere bağlı ahlaki değerlerle ilgilidir (Alman felsefesinde
                         Werkwerte (“çalışma değerleri”) sözcüğü ile ifade edilir). Sanat, teknoloji vb. üretmenin
                         ahlaki olarak iyi bir eylem olduğu iddia edilebilir. Ancak bu tür kültürel ürünler yarat-
                         manın en azından uzun vadede yalnızca insanların çıkarlarını desteklemesi hâlinde iyi
                         olduğu da iddia edilebilir.
                            Bu nedenle, her biri iyi (veya haklı) bir eylemin tanımını yapan, birbiriyle rekabet
                         hâlindeki birden fazla ahlaki kuram kabul edilebilir.
                            Basitleştirmek adına, burada ahlaki olarak iyi ve ahlaki olarak haklı olan arasındaki
                         akla yatkın bir ayrımı göz ardı ediyorum. Bu ayrıma göre “ahlaki olarak iyi” olan kav-
                         ramı, genellikle eylemlerin öznel boyutuna atıfta bulunmaktadır: İyi bir eylem, erdemli
                         bir eylemdir. Diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki tanımlar da mümkündür.
                         1.  Bir eylem (H), ancak ve ancak diğer insanların mutluluğunu artırıyorsa ahlaki olarak
                            iyidir.
                         2.  Bir eylem (H), ancak ve ancak insan tercihlerinin belli bir hesaplamasına uyuyorsa
                            ahlaki olarak iyidir.
                         3.  Bir eylem (H), ancak ve ancak insanların yeteneklerini icra etmesini teşvik ediyorsa
                            ahlaki olarak iyidir.
                         4.  Bir eylem (H), ancak ve ancak yerleşik toplumsal uygulamaların özünde olan bazı
                            hedeflere ve mükemmellik standartlarına uyuyorsa ahlaki olarak iyidir.
                            Bu tür genel kuramlardan her biri, ahlaki olarak iyi olanı tanımlar ve aynı zamanda
                         ahlaki bir eylem için genel bir norm öngörür. Başka bir deyişle, kuramlar, çeşitli anlam-
                         lı  (mantıksal/dilsel  olarak  rasyonel)  ve  iyi  desteklenmiş  (yüksek  düzeyde
                         esas/destekleyici rasyonelliğe sahip) öncülleri açıklayarak kişinin ilk bakışta belirli bir
                         eylemi gerçekleştirmesi gerektiği sonucunu destekler. Farklı kuramların ne ölçüde so-
                         mut eylemlerin farklı şekilde değerlendirilmesine işaret ettiği yönündeki karmaşık soru-
                         yu atlıyorum.
                            Öte  yandan,  bazı  “ahlaki  kuramlar”,  diğer  koşullar  aynı  kalmak  üzere  ortak  aklın
                         ötesine  geçen  bir  açıklama  olmadan  bir  anlam  ifade  etmez.  Örneğin  “bir  eylem  (H),
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73