Page 176 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 176

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                            Bu ilkenin kullanımı sınırlı görünmektedir. (N’1) ve (N’2) ortak üst
                        normlarını yerine getirmek için A’nın (N1)’i ve B’nin (N2)’yi izlediğini
                        varsayalım. (N1) ve (N2) birbirleriyle uyumlu olmayacaktır. (N2), ama,
                        (N’1)’in ve (N’2)’nin bir alt normu olarak da seçilebilir olan (N3) ile bağ-
                        daşacak olabilir.  Şayet A (N1)’i ve (N3)’ü eşit  şekilde seçebiliyorsa,
                        A’nın (N1)’i (N3) ile değiştirmesi ussaldır. Bu durumda, ahlak ilkesi bir
                        sonuca götürecektir. Ancak, A böyle bir değişikliğe istekli değilse, hiçbir
                        sonuç doğmayacaktır. Bunun iyi nedenleri olabilir. (N1)’e uyma (N’1)’i
                        ve (N’2)’yi yerine getirmenin sadece bir aracı olmayabilir, aynı zamanda
                        onun kendi isteğiyle de gerçekleşebilir. A, B tarafından kabul edilmeyen
                        üstün olan başka normları (N1) ile birlikte yerine getirmek isteyebilir.
                        (N3), A’nın katlanmak istemediği yan sonuçlara yol açabilir. A, tüm bun-
                        ları, kendisinin değil B’nin normlarını değiştirmesi gerektiğine dair bir
                        argüman olarak ileri sürebilir. Ahlak ilkesi, böyle bir talebin haklılığına
                        ilişkin hiçbir kriter içermez. Birbirleriyle bağdaşmayan normlardan veya
                        amaçlardan hangisinin ne şekilde değiştirileceği sorusunu yanıtsız bıra-
                        kır. Bu yüzden Schwemmer’in ahlak ilkesi, genel olarak uygulanabilir
                        olan bir ahlaki gerekçelendirme yöntemi değildir. Belirli durumlarda uy-
                                                            467
                        gulanabilen özel bir argüman kalıbıdır.
                            Ahlak ilkesi bu şekilde sadece çok sınırlı kullanıma sahip bir karar
                        kriteri olarak görülmek zorunda olsa da onun temelinde yatan düşünce
                        yine de dikkate alınmayı hak eder. Bu düşünce, “Pratiğin Felsefesi (Phi-
                        losophie der Praxis)” adlı eserde Schwemmer tarafından geliştirilen ah-
                        lak ilkesi formülasyonunda şöyle dile getirilir: “Bilgimizi ve anlayışı-
                                                                       468
                        mızı, yani irademizi birlikte […] şekillendirelim!”  Buna göre ahlak il-
                                                            469
                        kesiyle ileri sürülen “bağdaşma talebi”,  var olan arzuların ve taleplerin
                        (her zaman bir şekilde belirlenmiş olan) optimal bir ilişkiye sokulmasıyla




                        467   Bkz. F. Kambartel, a.g.e., S. 15.
                        468  O.  Schwemmer, Philosophie der Praxis, S. 126.
                        469   Bu kavram için bkz. O. Schwemmer, Begründen und Erklären, in: Methodologi-
                            sche Probleme einer normativ-kritischen Gesellschaftstheorie, Ed.: J. Mittelstraß,
                            Frankfurt a. M.  1975, S. 54.


                        174
   171   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181