Page 177 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 177

BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ

                                              470
                        yerine getirilmemelidir.  Bu arzu ve taleplerin haklılıkları başlı başına
                        bir söylemin konusudur. “Ahlak felsefesi, yalnızca öznel olarak ‘verili’
                        olan istekler üzerinde çalışmamıza izin veren ilkeleri formüle etme ve
                        böylece nasıl davranacağımız hakkındaki kararlarımızın meşru olmasını
                                                 471
                        sağlama görevine sahiptir.”  Dolayısıyla pratik söylemin görevi, (diğer
                        şeylerin yanı sıra) var olan normatif görüşlerin öznelliğini aşmaktan iba-
                        rettir. Bu anlamda Lorenzen ahlakın esasının “aşkın öznellik” olduğun-
                                                      472
                        dan isabetli bir şekilde söz eder.

                            4.   Norm Sistemlerinin Eleştirel Oluşumu

                            Ahlak ilkesinde dile getirilmiş olan temel düşünce önemli olsa da bu
                        ilkenin kendisi, normların gerekçelendirilmesi sorununun çözümüne çok
                        az katkı sunar. Lorenzen’ın Hegelci ve Marksçı diyalektikten birkaç te-
                                                                473
                        mel düşünceyi benimseyerek ortaya attığı  ve ayrıntılarını Schwem-
                                         474
                        mer’in geliştirdiği , normatif sistemlerin olgusal ve eleştirel (normatif)
                        oluşumu doktrini ise önemli bir adımdır.

                            Bu teorik çalışma, sadece normların eleştirisine ve gerekçelendiril-
                        mesine ilişkin ilginç bir prosedür içerdiği için değil, aynı zamanda mü-
                        zakereden etkilenen ancak buna dahil olmayan kişilerin gereksinimleri-
                        nin ve normatif görüşlerinin tartışmaya nasıl dahil edilebileceğine dair
                        yöntemler sunduğu için de önemlidir. Bu, çoğu pratik söylemde katılım-
                        cılar ile etkilenenler arasında bir özdeşlik olmadığından büyük önem ta-
                        şır. Bu noktada sadece mahkeme heyeti istişarelerini hatırlamak yeterli-
                        dir.


                        470   Buraya “sadece değil” eklenmek zorundadır.
                        471   P. Lorenzen, Normative Logic and Ethics, S. 79.
                        472   P. Lorenzen, a.g.e., S. 82.
                        473   Bkz. P. Lorenzen, Normative Logic and Ethics, S. 84 vd.; P. Lorenzen, Das Prob-
                            lem des Szientismus, in: 9. Deutscher Kongreß für Philosophie, Düsseldorf 1969,
                            Philosophie und Wissenschaft, Ed.: L. Landgrebe, Meisenheim am Glan 1972,
                            S. 33 vd.
                        474   Öncelikle bkz. P. Lorenzen / O. Schwemmer, a.g.e., S. 190-221; O. Schwemmer,
                            Grundlagen einer normativen Ethik, S. 89-95; O. Schwemmer, Begründen und
                            Erklären, S. 72-79.

                                                                                        175
   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182