Page 240 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 240

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                        verilirken; hukuk bilimine özgü (dogmatik) tartışmalara benzeyen bazı
                        tartışmalarda bu, en azından sınırsız olarak mümkün değildir.

                            Farklılıklar kadar benzerlikler ve bağlantılar da çok çeşitlidir. En
                        önemli ortak özellik, tüm tartışma kalıplarında (asgari de olsa) hukuki
                        argümanların ortaya konmasıdır.

                            Genel pratik argümantasyondan farklı olan hukuki argümantasyo-
                        nun ne olduğu sorusu, hukuki söylem teorisinin temel sorularından bi-
                        ridir. Burada şimdiden şu tespite bulunulabilir: Hukuki argümantasyon,
                        geçerli olan hukuka her zaman kararlı bir biçimde bağlı kalmayı karak-
                        terize eder.

                            Bu, hukuki ve genel pratik argümantasyon arasındaki en önemli
                        farklardan birisidir. Hukuki tartışmada bütün sorular tartışmaya açık
                        değildir. Hukuki tartışma, kısıtlamalar altında gerçekleşir.

                            Kısıtlamaların kapsamı ve türleri oldukça çeşitlidir. En özgür olan
                        hukuki tartışma, hukuk bilimine özgü tartışmadır. Çoğu kısıtlama yar-
                        gılamada yer alır. Yargılamada roller eşit olmayan bir şekilde dağıtıl-
                                                                       2
                        mıştır. Örneğin sanığın katılımı gönüllü değildir.  Sanık, doğruyu söy-
                        leme yükümlülüğü ile sınırlandırılmıştır. Argümantasyon süreci zaman
                                          3
                        bakımından sınırlı  olup usul kurallarıyla düzenlenmiştir. Tarafların
                        kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine ise müsaade edilir.
                            Taraflar çoğu zaman, belki de kural olarak, doğru veya adil olan bir
                        karar değil, daha ziyade kendilerine en çok faydayı sağlayacak olan bir
                        karar isterler. Çeşitli kısıtlamaların ölçüsünün ne olduğu noktasında di-
                        ğer argüman kalıpları bu uç noktalar arasına yerleştirilebilir.





                        2    Bu konuda bkz. H. Rottleuthner, Zur Soziologie richterlichen Handelns II, in:
                            Kritische Justiz, 4 (1971), S. 81 vd.
                        3    Bu yönde krş. Fr. Wieacker, Zur praktischen Leistung der Rechtsdogmatik, in:
                            Hermeneutik und Dialektik, Festschr. für H.-G. Gadamer, Tübingen 1970, Bd. 2,
                            S. 329 ve K. Makkonen, Zur Problematik der juridischen Entscheidung, Turku
                            1965, S. 26.


                        238
   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245